(14 Temmuz 2011, Perşembe)
ABD ile Meksika arasındaki göçmen trafiği yine gündemde. Ancak bu kez, göç trafiğinin yönü farklı. ABD’nin her geçen gün büyüyen ekonomik zorluklarıyla mücadeleye gücü yetmeyen çok sayıda Amerikalı Meksika’ya göç ederek bu ülkede yaşamaya başlıyor. Tersine göçün en büyük nüfus grubunu ise, ekonomik krizlerin en büyük mağdurları olan emekliler oluşturuyor.
Meksika’da son beş yıl içinde 40 bin kişi polis ve ordunun uyuşturucu çeteleriyle mücadelesinde ve çetelerin birbirleriyle girdikleri çatışmalarda hayatını kaybetti. Ancak bu iç karartıcı tablo bile, çok sayıda Amerikalı emeklinin Meksika’da ev satın alıp buraya taşınmasına engel olamıyor. Havanın sıcaklığı ve ucuzluk Meksika’yı onlar için cazip hale getiren en önemli iki etken.
Michael Baldwin ve Stephanie Villareal Meksika’nın Baja Yarımadasına yerleşen iki Amerikalılardan ikisi. Amerika’nın Sesi’ne konuşan Michael Baldwin,
”Yaklaşık bir yıldır burada yaşıyoruz. Texas’ın Houston kentinden taşındık. Geçen yaz geçici olarak geldik ancak buraya yerleşmeye karar verdik.” diyor.
Yörenin doğal güzellikleri ve ılık havasını çok sevdiklerini söyleyen Baldwin, taşındıktan sonra hayat standartları yükselirken, önemli oranda tasarruf ettiklerini de söylüyor:
”Houston’la Cabo’yu karşılaştırınca masraflarımız yüzde 30 oranında azaldı.”
Stephanie Villareal da yaşadıkları yerde suç oranının çok düşük olduğunu, yöre sakinleriyle çok iyi geçindiklerini kaydediyor:
”Birçok arkadaşımız var, hepsi çok konuksever. Burada yaşamayı çok sevmemizin en önemli nedenlerinden biri insanların yakınlığı.”
Meksika’nın turistik sahil kasabaları sessizliğini korurken ülkenin bazı bölgeleri adeta savaş alanına dönmüş durumda.
Amerika Dışişleri Bakanlığı Meksika’nın 31 eyaletinin 14‘ünde şiddet eylemleri yaşandığını bildiriyor.
Meksika Turizm Dairesi’nden Rodolfo Lopez-Negrete, Amerikan Dışişleri Bakanlığı raporunun şiddet olaylarının yaşanmadığı büyük bölgeleri dikkate almadığını söylüyor:
”Meksika’da Amerika’daki ilçelerin benzeri olan 2 bin 500 idari birimin sadece 80‘inde şiddet olayı görülüyor.”
Lopez-Negrete kıyı kentlerinde yaşayan Amerikalılar’ın Meksika’nın güvenli olduğunu doğruladıklarını anlatıyor:
”Büyük devremülklerin, sahil kasabalarındaki konutların yarısından çoğunun sahibi Amerikalı.”
Houston’da Meksika Emlak Koalisyonu’nda görevli Chris Hill, Meksika’daki konut satışlarının reklamını yapıyor.
Hill son birkaç yıldır ekonomik kriz yüzünden satışların azaldığını, ayrıca turistik bölgelerde olmasa da şiddet eylemlerine ilişkin haberlerin satışların düşmesine neden olduğunu söylüyor:
”Uyuşturucu çeteleriyle ilgili şiddet haberleri Meksika’da yaşayacak ya da buraya turist olarak gelecekleri hemen hemen hiç etkilemiyor.”
Meksika’da ev almak isteyen Amerikalılar için yasal süreç ve yabancı bir ülkede yapacakları yatırımların güvenliği büyük önem taşıyor.
Hill, yeni yönetmelikler ve yasal garantilerin Meksika’da emlak yatırımını kolaylaştırıp güvenli hale getirdiğini söylüyor:
”Doğru araçları kullanırsanız aynı Amerika’da mülk sahibi olmak gibi çok az risk sözkonusu.”
Meksika Anayasası, yabancıların, ülkenin kıyılarındaki 50 kilometrelik alanda mülk sahibi olmasını yasaklıyor. Ancak yabancıların Meksika’daki bir emlak vakfının bir kısmını satın alarak dolaylı yoldan sahil kesimlerinde ev sahibi olabilme ayrıcalığı var.
Chris Hill Meksika’nın emekli Amerikalılar’ın emeklilik maaşlarıyla çok daha kaliteli bir yaşam sürmelerini sağlayacak imkanlar sunduğunu söylüyor:
”Meksika uzun vadede emekli Amerikalılar için büyük fırsatlar sağlıyor. Meksika’da sadece sağlık hizmetleri değil aynı zamanda geçim maliyeti de çok daha düşük.”
Meksika’da sürekli yaşayan ya da yılın bir kısmını bu ülkede geçiren Amerikalılar Hill’in söylediklerine katılıyor.