Skip to content
Menu

Tüm zamanların rekoru: New York, 50 milyonuncu turisti karşılamaya hazırlanıyor

AMERİKA BÜLTENİ (2 Aralık 2011)

New York, kendi rekorunu kırmaya hazırlanıyor. Aralık ayı sonu itibarı ile şehir, tarihinde ilk kez 50 milyon turisti ağırlamış olacak.

New York Belediye Başkanı Michael Bloomberg, 2002 yılında belediye başkanı olduğunda, 11 Eylül’ün gölgesinden henüz kurtulamayan şehir 35.2 milyon turist ağırlamıştı. 2010 yılında 48.7 milyon turist ağırlayarak rekor kıran şehir, bu ay sonunda tüm zamanların rekorunu bir kez daha kıracak. New York’un bu yıl turizmden geliri de 47 milyar dolara ulaşarak rekor kıracak. Bu gelir şehir ekonomisinin yüzde 7.36’sını oluşturuyor.

Orlando’nun tahtını ele geçirdi

New York, ABD’ye gelen yabancı turistlerin yüzde 33’ünü kendine çekerek, Los Angeles ve Miami’nin toplamından daha fazla bir orana ulaştı. Şehir ayrıca 20 yıldır aralıksız ABD’nin 1 numaralı iç turizm merkezi olan Orlando’nun tahtını da ele geçirerek, Amerikalı turistlerin en çok ziyaret ettiği Amerikan şehri oldu.

New York’ta halen 320 bin kişi doğrudan turizm sektöründe çalışıyor. Şehirde 2006 yılında 72 bin olan otel odası sayısı 2011 itibarı ile 90 bine ulaştı. Turizm işçileri sendikası, Bloomberg’in üçüncü dönem belediye başkanlığı seçiminde destekleyen tek sendika olmuştu.

Turizm zaferinin arkasındaki organizasyon: NYC & Company

Bloomberg'in isteğiyle NYC & Company'i kuran George Fertitta, New York'u yeniden turizmin gözdelerinden biri haline getirdi.

Yedinci Cadde 810 numarada yer alan NYC & Company, New York’un turizm mucizesinin arkasındaki kurum. Bu Bloombergiyan kurumun 155 çalışanı vardiyalar ve işbölümü halinde tek bir şey yapıyor: ‘’New York’u satmak’’.

NYC & Company çoğu kişinin sandığı gibi bir belediye kuruluşu değil. 501(c)6’e tabi bir kar-amacı gütmeyen organizasyon. Dev bir tanıtım, halkla ilişkiler ve pazarlama kurumu. Bloomberg 2006 yılında belediyenin ‘’NYC Marketing’’ ve ‘’NYC Big Events’’ adlı iki kurumunu kapattı. Kağıt üstünde kapattı ama gerçekte belediye bürokrasinden özgür şekilde çalışacak bu süper daireyi kurdu. Madison Avenue’nun yakın zamanlarda şirketini satmış ve emekli olmaya hazırlanan efsane ismi George Fertitta’yı çağıran Bloomberg ona adını anıtlaştıracak işi teklif etti: ‘’Dünyanın en iyi ürünü sat; New York’u…’’

NYC & Company, üyelik eksenli bir organizasyon. Restoranlar, oteller üye oluyor ve aidat ödüyor. Karşılığında, kurum da onlara daha çok müşteri çekecek tanıtım ve organizasyon yapıyor. Bloomberg, Fertitta’ya 5 yılda 103 milyon dolar ve ve zor bir hedef verdi: ‘’2015 itibarı ile 50 milyon turist hedefine ulaş’’.  2008’de ise Bloomberg, hedefi 2012’ye çekerek kurum üzerindeki baskısını daha da artırdı.

Modelin başarılı olması üzerine Londra ve Chicago’nun belediye başkanları Boris Johnson ve Richard Daley de benzeri organizasyonlar kurdu.

NYC & Company’nin başarılı olması üzerine, belediye ile bu yaz biten 5 yıllık kontratı yeniden 5 yıllığına uzatıldı.

New York’un slogana ihtiyacı var mı?

NYC&Company, New York ile ilgili başlattığı geniş ölçekli tanıtım kampanyasında, şehre ‘tanıtıcı’ bir slogan bulmaya gerek görmedi. Çünkü New York’un ekstradan tanıtıcı slogana ihtiyacı yoktu. Ve bunu vurgulamak için reklam kampanyasının sloganı, “This is New York City.” oldu. 2007 yılında Bloomberg, Fertitta’ya, New Yorkluların turistleri başağrısı gibi görmelerinden yakındı. Bunun üzerine kurum, New Yorkluları turistlerle daha fazla pozitif kontağa teşvik edecek “Just Ask the Locals” kampanyasını başlattı.

Belediye şehirdeki otobüs duraklarını ve ankesörlü telefon kulübelerinin reklam hakkını İsoanyol Cemusa firmasına 20 yıllığıan 1 milyar dolara sattı. Bu anlaşma gereği, reklam alanının yüzde 22.5’u ücretsiz olarak NYC&Company’e tahsis edildi. Ve, Cemusa’nın tüm dünyadaki reklam alanından da pay aldı. Bunun ilk meyvesi olarak İspanya’dan New York’a turizm yüzde 25 artarak 794 milyon dolarlık gelir getirdi.

Sex and the New York City

New York’un dünyadaki imajını en fazla belirleyen faktör hiç şüphe yok ki medya ve eğlence dünyası. Fertitta, 2007’de Şanghay ofisinin açılışında Çinli gazetecilere turizmin önemini anlatırken, gazetecilerden gelen ilk soru, Carrie’nin (Sex and the City dizinin baş karakteri) ayakkabılarını New York’ta hangi dükkandan aldığı oldu. Belediye New York’ta film çekimini yapımcılar için kolaylaştırdı ve New York bu yıl tam 23 dizide hikayelerin geçtiği şehir oldu.

NYC&Company, New Yorkla ilgili ‘iyi’ haberlerin, ‘kötü’ haberlerin önüne geçmesi için de olağanüstü çaba harcadı. Times Square’de başarısız bombalama eyleminin medyaya düşmesinden sadece birkaç saat sonra, NYC&Company, New York’ta hayatın normal seyrinde ve güvenli olarak devam ettiğini anlatan kampanyaya başlamıştı bile. New York Daily News, Irene kasırgası sırasında bir otelin turistleri kazıkladığı yönünde haber yapınca, NYC&Company, hoteli üyelikten atmakla tehdit ederek, fiyatlarını değiştirtti. Eyjafjallajökull yanardağı patlayıp da binlerce Avrupa yolcusu New York’ta mahsur kaldığında NYC&Company, hemen New York otellerinden müşterilerine indirim kampanyası başlattı. Mahsur yolculara yüzde 15 indirim yapıldı.

5 kent bir şehirde kampanyası

New York’un bütün dünyaca bilinen bazı meşhur bina, park ve anıtları dışındaki yerlerinin de turizm potansiyelinin yüksek olduğunu farkeden NYC & Company, ‘’five cities in one’’ kampanyası başlatarak, Bronx, Brooklyn, Queens ve Staten Island’ı da Manhattan gibi turizm merkezleri yapmaya başladı. Bu kampanya özellikle Avrupa gibi New York’a daha önce gelmiş insanların çoğunlukta olduğu bölgelerdeki turistleri yeniden çekmek için kullanılıyor ve başarılı oldu. Çünkü, Brooklyn, Bornx ve Queens’i yaşamamışsanız, New York’u gerçekte görmüş sayılmazsınız. ‘’Staten Island’a turist çekmekte hala zorluk çektiklerini’’ itiraf ediyor kurum yöneticileri.

En cimri, en zengin, en sanatçı ruhlu New York turistleri hangi ülkelerden?