Skip to content
Menu

Amerika’nın ve cazın son sultanı: Ahmet Ertegün

AMERİKA BÜLTENİ (4 Aralık 2011)

Ella Fitzgerald’tan imza isteyen ilk kişi 1935 yılında Ahmet Ertegün’dü. Kid Rock ve Pamela Anderson gibi zamane simalarının katılacağı partiler verecek kadar da uzun yaşadı.

2006 yılında Rolling Stones konserinin perde arkasında düşüp hayatını kaybeden bu dev müzik imparatoru, ABD’de yayınlanan yeni bir kitapla bir kez daha gündemde. Ünlü yazar, senarist ve gazeteci Robert Greenfield’in kaleme aldığı, The Last Sultan adlı kitap oldukça ses getiriyor.

1923 yılında İstanbul’da dünyaya gelen Ertegün’ün hayatı, Atatürk’ün hukuk danışmanı olan babası Mehmet Munir Bey’in önce Fransa, sonra ABD elçisi olmasıyla şekillendi. Daha 9 yaşındayken 1933 yılında Duke Ellington’u Londra’da caz grubuyla konserinde dinleyen Ertegün, bu müziğe aşık oldu. Bu duygu seli Ertegün’ün ve cazın tarihini değiştirdi.

Kardeşi Nasuhi ile beraber Washington DC’nin ilk caz konserlerini organize ederek, bu dünyada dinleyicilikten üretim tarafına geçti. 1947 yılında borç aldığı parayla New York’a taşınıp Atlantic Record’u kurarken Ertegün, 3 şeye sahipti: Mükemmel zamanlama, şans ve olağanüstü müzik zevki… Ardından Ray Charles’tan Aretha Franklin’e, Led Zepplin’den Rolling Stones’a 20’nci yüzyıl müziğinin birçok dev ismini şöhrete ya da kitlelere taşıyan isim oldu. New York Times gazetesinin deyişiyle, ‘kesinlikle anlatılmaya ve okumaya değer bir yaşam’ın sahibi oldu.

Birçok Amerikalı yazar Ertegün’ü yazdı. Greenfield’in biyografisinin en önemli özelliği Ertegün öldükten sonraki ilk biyografi olması. Ertegün’ü tanıyan çok sayıda kaynağa ulaşan Greenfield, Ertegün’ün eşi Mica, ve kız kardeşi Selma Goksel’e adadığı kitabında ortaya oldukça kapsamlı bir kitap çıkarmış. Ertegün’ü en yakından tanıyan iki kadın da, Greenfield’e, Amerika’nın son sultanının sadece güçlü yönlerini değil, zayıf yönlerini de paylaşma samimiyeti göstermiş.

Kitabın adını aldığı anekdot ise oldukça ilginç. Ertegün ile kısa bir çapkınlık da yaşayan 34 yaşındaki sarışın bir Fransız dermatolojist, Greenfield’e, ‘’Ahmet son Türk sultanıydı. Bu kalibrede olanlara tek kadın yetmez’’ demiş. New Yorker dergisi daha 1978 yılında yayınladığı geniş Ahmet Ertegün makalesinde, onu, ‘’Müzik piyasasının baş bohemianı’ olarak ilan edecekti.

Ertegün uzun yıllar müziğin en etkin isimlerinden biri oldu. Müzik üretmek, tanınmak, başarılı olmak isteyen her müzisyenin birgün ulaşmayı hayal ettiği kişiydi. Greenfield, Ertegün’ü en iyi anlatacak film sahnesinin Frank Zappa’nın “200 Motels’’ filminde geçtiğine işaret ediyor: Filmdeki karakter, bir motelde, aynı odada 20 gün önce kalan Ertegün’ce kullanmış olabileceğinden şüphelendiği havluyu derin bir arzuyla kokluyor ve ‘high’ hale geçiyor.

THE LAST SULTAN

The Life and Times of Ahmet Ertegun

By Robert Greenfield

Illustrated. 431 pp. Simon & Schuster. $30