Skip to content
Menu

ABD Kongresi intihara mı meyilli? Dünya, ABD’deki borç tavanı krizini nasıl görüyor?

kongre-abd

AMERİKA BÜLTENİ (16 Ekim 2013)


ABD Kongresi’nin, önce federal devlete kepenk kapattıran ardından borç tavanını yükseltmeyerek ABD’yi borçlarını ödeyemez ülke durumuna düşürebilecek politik tıkanıklığı, süper gücü dünyada eleştirel haberlere konu ediyor. Peki ABD Kongresi neden böyle bir tavır sergiliyor? İşte dünya kamuoyunda kriz hakkında bazı ilginç teori ve tepkiler:

”Amerika delirdi”

1 Ekim’de ABD devleti kepenk kapatacağı zaman Fransız Le Monde gazetesi, ‘’Uyan Jefferson, Hepsi Kafayı Yedi’’ olan başyazısında şöyle yazdı: Çay Partisi’nin tutumunun rasyonel hiç bir açıklaması yok. ABD Başkanına duydukları derin bir nefret. Kalıcı bir iç savaşa dönüşmüş politik bir fikir’’

Fransızlara göre bu tutucuların bu şekilde davranmasının gerçek sebebi iddia ettikleri gibi ‘Obamacare’ olarak adlandırılan sağlık sigortası reformu değil:

‘’Bu, aşırıların, Çay Partililerin, Cumhuriyetçilerin Başkan Obama’ya sabotaj için seçtiği bir bahane sadece. Olan biten, Amerikan kamusal yaşamında, bu büyük Cumhuriyetin kurucu babalarını utandıracak ölçüde büyümüş kutuplaşmanın bir yansıması’’

 

”Amerika demokrasi değil”

Avustralya’nın The Age gazetesi yazarı Waleed Aly, Cumhuriyetçilerin kontrolündeki eyalet kongrelerinin, seçim hileleri ile sistemi Cumhuriyetçiler lehine sabote ettiğini ileri sürüyor:

‘’Olayın büyüklüğünü anlamak için örnek vermek gerekirse, seçim sistemleri yeniden düzenlenen 7 eyalette Cumhuriyetçiler 16,7 milyon oyla 73 Kongre üyesi çıkarırken Demokratlar 16,4 milyon oyla sadece 34 milletvekili çıkarabildi. Bu demokraside ciddi bir sapma ve tesadüf değil’’.

‘’Her hangi bir Demokrat adaya karşı kazanmak endişesinden tamamen özgürleşme sonucunda Cumhuriyetçi politika, Cumhuriyetçilerin kendi aralarında kesin inançlılık yarışı yaptığı bir yarışa dönüştü. Bu, daha da radikal tutumu özendiren kapalı sistemin tipik bir örneği’’

”Amerika müflis bir devlet, hem de şişman herkesten!”

Pakistan’ın Express Tribune gazetesi ise, ‘’ABD’nin kendi kendini yönetemediği bir dönemde Pakistan’a İHA füzesi atacağına’’ hiddetleniyor:

Kronik bir obezliğin oduğu ABD’de sağlık sigortasının çok pahalı olmasına işaret edilerek, ‘’Eğer başka devletler için uygulanan ölçütler burda da kullanılsa görülecektir ki ABD, aslında ‘yetersiz devletin (failed state)’ septomlarından birini sergiliyor. Yani toplumun tamamının devleti olma vasfını yitirmiştir.’’

 

”ABD intihara meyilli”

Alman Dei Welt gazetesinden Clemens Wergin, ABD’nin kendisini süper güç statüsünü yitirecek ölçüde yönetilemez bir ülke haline getirdiğini yazıyor: ‘’Amerikan politikacılar son birkaç yılda, bugünlerin İtalya’sı dahil Avrupa’da gördüğümüz politik sınıf kadar işlevsizleştirdi kendisini. Açık ki merdivenden düşmek için Batı’nın eski ve yeni rakipleri yani Rusya ve Çin’le itiş kakışa gerek yok. Biz kendi kendimize yapıyoruz zaten.’’

 

”Amerikalılar kendi devletlerinden nefret ediyor”

Kanada’nın Globe and Mail gazetesinden Erci Grenier, Kongre üyelerinin devleti kepenk kapanma noktasına getirmede, ‘kaybedecek hiç bir şeyleri olmamasına’ dikkat çekiyor: ‘’Amerikalılar, kepenk kapatmadan önce Kongre üyelerinden nefret etmeye başlamıştı zaten’’

‘’Halktan bu derece kopuk ve bu derece nefret edilen politik sınıfın, devletin kepenklerini kapatmakla kendine verebileceği bir zarar artık yok. Bu işten de hiçbir hasar görmeden ve bütün bunlar olmadan önceki kadar sevilmez halde çıkacaklar.’’

 

”Hollywood senaryosu gibi”

İngiliz The Guardian gazetesinden Dan Roberts, kepenk kapatmadan önceki son saatlerin Hollywood tarafından yazılmış olabileceğini yazdı: ‘’Pizza paketleri ve ağır içki arasında Kongre’nin her iki kanadında da üyeler artık kepenk kapatmadan kaçınmanın yollarını bulmak için değil, kapatmanın sorumlusunun kim olacağına karar vermek için tartışıyorlardı’’

İngiliz Times gazetesi de, kepenk kapatmadan önceki günü, ‘politik tiyatronun’ en olağanüstü günlerinden biri olarak tanımladı.

 

‘’Amerikansızlaşmış yeni dünya düzeni’’

Çin resmi haber ajansı Xinhua’nın Pazar günü yayınladığı ses getiren analizde, ‘’Amerikalı poltikacıların çok övündükleri politik organlarını normale geri getirecek bir anlaşmaya varacaklarına ilişkin bir işaret hala yokken, belki de Amerikansız yeni bir dünya düzenini inşa etmenin zamanı geldi’’ diye yazdı.

Kutuplaşmanın Amerika’yı bitirdiğini iddia eden The Australian gazetesi de, Pazartesi günkü başyazısında, ‘’Umarız bir anlaşmaya varılacak. Eğer varılırsa bu tür bir krizin yeniden oluşmasını engelleyecek mekanizma da kurulmalı. Devletin kepenk kapatması, borcunda temerrüde düşmesi ve Washington’da sergilenen saçmalıkların dünyanın Süper Gücü’nde yeri olamaz.’’ denildi.

Bunlar belki aşırı reaksiyonlar olara görülebilir. Ancak küresel ekonomiye yön veren kurum ve teorisyenler de sert eleştirilerini saklamıyor artık. İşte onlardan bazıları:

IMF başkanı Christine Lagarde: ‘’Bu derece bir belirsizlik, ABD imzasına güvensizlik küresel huzursuzluğa yol açar ve yeni bir durgunluğa iter’’ (NBC News kanalında Meet the Press programına konuştu)

Deutsche Bank CEO’su Anshu Jain: ‘’ABD’nin temerrüde düşmesinden sonra yaşam olmaz. Bu, çok hızla küreye yayılacak öldürücü bir hastalık gibi’’ (Haftasonu Washington DC’deki finansal endüstri konferansı konuşmasından)

Fransa Merkez Bankası Başkanı Christian Noyer: ‘’ABD’nin borçlarını ödeyememesi, finans piyasalarına yıldırım çarpması gibi olur. Derin ve şiddetli bir ekonomik türbülansa yol açar’’ (AFP haberine göre Le Figaro’ya yaptığı açıklamadan)