ABD, seçim tarihinin en büyük TV açık oturumuna kilitlendi
AMERİKA BÜLTENİ (26 Eylül 2016)
Follow @amerikabulteni
Bu akşam 100 milyondan fazla Amerikalının gözü kulağı New York Hofstra Üniversitesinden gerçekleşecek 90 dakikalık yayında olacak. Ancak bu önemli bir spor karşılaşması değil, iki başkan adayı arasındaki ilk televizyon münazarası. Demokrat Partinin başkan adayı Hillary Clinton ile Cumhuriyetçi Partinin başkan adayı Donald Trump arasındaki ilk televizyon açıkoturumu, daha şimdiden birçok analistçe Amerikan seçim kampanyası tarihinin en fazla ilgi gören TV açıkoturumu olarak nitelendiriliyor. Amerikan başkan adayları açık oturumlarında bugüne kadar ilgi rekoru, 1980 yılında Reagan ile Jimmy Carter arasında gerçekleşen ve 80 milyon Amerikalının seyrettiği açık oturumdaydı.
New York saati ile Pazartesi akşamı 21:00’de (Türkiye saati ile Salı sabahı 04:00) başlayacak açıkoturumun moderatörlüğünü NBC yayın ağından Lester Holt gerçekleştirecek. Başkanlık seçimine 42 gün kala yapılacak açıkoturumun resmi konusu, ‘Amerika’nın gidişatı, refaha ermesi ve güvenliği’ olarak açıklandı. Yani, nerdeyse her konuda soruyla muhatap olabilecekler.
Açık oturumu kim organize ediyor?
ABD başkan adayları televizyon açık oturumları çağı, 56 yıl önce bugün 26 Eylül 1960 günü John F. Kennedy ile rakibi Richard Nixon arasındaki açık oturum ile başladı. Radyodan yayınlanan açık oturumları dinleyenler Nixon’ın kazanacağını düşünüyordu ama televizyondan yayınlanan o açıkoturum gidişatı değiştirdi. Açıkoturumların seçim sonucunda etkili olduğu yaygın kabulü de bundan dolayı oluştu. 1960 – 1984 yılları arasında başkan adayları açıkoturumlarını partiler üstü bir organizasyon olarak görülen Kadın Seçmenler Ligi (LWV) adlı sivil toplum kuruluşu organize ediyordu. Ancak LWV’nin kürtaj yasağı gibi bazı tartışmalarda taraf olması nedeniyle tartışmalar çıkınca, 1987 yılında tek işi başkan adayları açık oturumlarının tarafsız şekilde gerçekleştirilmesi olan ‘Commission on Presidential Debates(CPD)’ kuruldu. 1988 seçimlerinden beri, CPD, açıkoturumlara katılacak adayları, moderatörlüğü yapacak yayın ağını ve gazetecileri belirliyor. Moderatör olarak genellikle her iki partiden de kabul gören gazeteciler seçiliyor. Bu akşamki açık oturumun moderatörü Lester Holt, kariyerinin büyük bölümünde editörlük yaptığı için iki partiden de itiraz görmeyen bir isim. Ancak buna rağmen Trump, Holt’un Demokrat olduğunu iddia etti. Trump’ın birçok iddiası gibi bu da kısa sürede yalanlandı. Zira resmi belgelere göre, Holt, Demokrat olmak bir yana, aslında kayıtlı Cumhuriyetçi Parti üyesi.
Kimler katılacak?
8 Kasım’da yapılacak başkanlık seçiminde Demokrat Partinin başkan adayı Hillary Clinton ile Cumhuriyetçi Partinin başkan adayı Donald Trump açıkoturuma katılıyor. Liberteryan aday Gary Johnson ve Yeşiller Partisi başkan adayı Jill Stein kamuoyu yoklamalarında yüzde 15 barajını geçmedikleri için açıkoturuma davet edilmediler. Jill Stein’in, daha önceki seçimlerde olduğu gibi, açık oturuma davet edilmemeyi protesto etmek için açıkoturum salonunda sivil itaatsizlik eylemi yapması bekleniyor.
Nasıl seyredebilirsiniz?
Amerika’daysanız her yerde… ABD’nin bütün önde gelen yayın ağları açıkoturumu yayınlayacak. Kablolu kanalların yanı sıra çok sayıda web sitesi de yayınlıyor. Web sitesi demişken, ABD dışında yaşıyorsanız ve sosyal medya kullanıcısıysanız bu açıkoturumu canlı seyredebilirsiniz. Bu akşam New York’ta Hillary ve Trump mücadele ederken, sosyal medyada da Facebook ve Twitter karşı karşıya gelecek. Her iki sosyal medya platformu da açıkoturumu canlı yayınlayacak. Facebook, Bloomberg işbirliği ile ve Twitter da ABC işbirliği ile modern çağ seyircisini televizyonlardan kendi platformlarına çekmeye çalışacak. Açık oturumu yerinden izleyen çok sayıda kişinin Snapchat üzerinden ‘spactacles’ yayını yapacağını tahmin etmek için de kahin olmak gerekmiyor. Bu akşam Trump ve Hillary’i görmek istemeyen Amerikalılar için tek sığınak, aynı saatlerde New Orleans Saints ile Atlanta Falcons arasındaki Amerikan futbolu ligi karşılaşmasını yayınlayacak ESPN kanalı olacak.
Adaya desteğinizi ve tepkinizi nasıl dile getirebilirsiniz?
Dartmouth College ve Massachusetts-Lowell Üniversiteleri açıkoturuma özel “HillaryDonald” adını verdikleri yeni bir uygulama(app) geliştirdiler. Açık oturum sırasında, akıllı telefonunuzun ekranına dokunarak veya telefonunuzu sallayarak, herhangi bir adaya sanal olarak tepki gösterebilir veya alkışlayabilirsiniz. Yine, TwitterScope adını verdikleri yazılımla da sosyal medyada iki aday hakkındaki pozitif ve negatif havayı ölçecekler. Trump’ın Twitter’da 11,7 milyon takipçisi var. Hillary Clinton’ın takipçi sayısı ise 8.9 milyon.
Bu açık oturumdan ne beklemeliyiz?
Amerikan başkanlık seçim tarihinin en sevilmeyen iki başkan adayı karşı karşıya gelecek. Birçok Amerikalı için bu seçim beğendiği adayı seçmekten çok, daha fazla nefret ettiği adayın kazanmasından kaçınma seçimi. Her iki aday da birbirlerinin ABD başkanlığına yakışmadığını iddia ediyor. Dolayısıyla, iki adayın da kendisinin başkanlığa uygun bir karakter, tonlama ve üsluba sahip olduğunu göstermeye çalışmasını izleme olasılığımız yüksek. Bu durumda politika klişelerinin havada uçuştuğu sıkıcı bir açık oturum bizi bekliyor. Ancak…
Ancak ne..?
Ancak, Trump! İşadamlığı ile aynı zamanda yıllarca televizyonda ‘reality show’ programlar da yapan ve entelektüel donanımı, diplomasi ve devlet bilgisi uzun süre ciddi konuşmaya izin vermeyecek sığlıkta olan Donald Trump’ın sıkıştığı anda bugüne kadar parti içi mücadelede rakiplerine karşı sergileyegeldiği belden aşağı vuruş ve argo polemik kanalına geçmesi durumunda, bugüne kadar görülmemiş ölçüde ‘sert’ bir açıkoturuma tanık olma olasılığı da var. Örneğin, Trump, haftasonunda açık oturuma Arkansas eyaletinden Gennifer Flowers’ı da getirebileceğini açıkladı. Flowers, 1992 başkan seçimi kampanyaları sırasında basın toplantısı yaparak Bill Clinton ile 12 yıl boyunca evlilik dışı ilişki yaşadığını açıklayan kadın.
Adaylar açık oturuma nasıl hazırlandı?
Aslında her iki aday da haftalardır bir yandan seçim kampanya gezileri için eyalet eyalet dolaşırken bir yandan da bugüne hazırlandılar. Her iki adayın da, karşılarında rakibini taklit eden bir kampanya görevlisiyle çok sayıda açıkoturum provası yaptığı medyaya yansıdı. Hillary Clinton, son iki gününü New York’ta bir otelde kampa girerek geçirdi. Clinton’ın açık oturuma sadece ‘bilgi ve politikaları’ çalışarak değil, Trump’ın psikolojisini de detaylı analiz ederek hazırlandığı belirtiliyor.
Kampanya ekipleri ise özellikle son yarım yüzyılın bütün açıkoturumlarını inceleyerek, adaylara artı ve eksi puan getiren söz ve davranışları belirledi. Her iki aday bu çalışmalar sonucunda hazırlanan özet kitapçıklar üzerinde günlerdir çalışıyor. Yani en azından çalıştıklarını varsayıyoruz. Her iki adayın da kampanyası günlerdir rakip adayın açıkoturum tecrübesinin çok daha fazla olduğunu kamuoyuna benimsetmeye çalışarak, kendi adayları hakkındaki beklenti çıtasının yükselmesine engel olmaya çalışıyor. Böylece muhtemel başarılı performansı, sürpriz etkisiyle büyütmeyi hedefliyorlar. Trump’ın kampanyası rakiplerini ‘açık oturum uzmanı’ ilan etti. Hillary Clinton, 2008 ve 2016 başkan adaylığı, Senatörlük seçimleri dahil bugüne kadar 38 açık oturuma katılarak bu alanda ABD çapında rekora sahip. Hillary’nin kampanyası ise Trump’ın ‘reality TV’ deneyimine, kameralar önündeki rahatlığına dikkat çekiyor.
***
Amerika Bülteni’ni Twitter’dan takip etmek için tıklayın: Follow @amerikabulteni