Skip to content
Menu

Bir gazetecinin gücü

amy_goodman

CEMAL TUNCDEMİR

Hakkında tutuklama kararı olan gazeteci 17 Ekim Pazartesi sabahı ABD’nin ücra eyaletlerinden North Dakota’nın ücra bir köşesindeki Mandan şehrinde Morton County adliye binasından içeri girdi ve yargıcın karşısına çıkmak üzere teslim oldu. ‘Democracy Now’ haber programının, bugüne kadar çok sayıda gazetecilik ödülü kazanmış yapımcısı gazeteci Amy Goodman’ın suçu ‘gazetecilik’ yapmaktı. Dolayısıyla bu kritik duruşmanın haberini yapmak için bir medya ordusu adliye binasına toplanmıştı.

Bu Goodman’ın, Morton County’e ikinci gelişiydi. 3 Eylül günü ilk kez gelip ‘gazetecilik suçunu’ işlediğinde ise yalnızdı. Standing Rock Yerli Rezervasyon bölgesinde yaşayan Amerikan yerlilerinin Bakken petrol boru hattının inşasına direnişinin haberini yapmaya gelmişti. Dakota Bağlantı Hattı olarak da bilinen petrol boru hattı, Kuzey Dakota’daki Bakken petrol kuyuları bölgesinden başlayıp, güney Illionis’de son bulan 1825 kilometrelik bir yer altı petrol boru hattı. Illinois’nin güneyinde de Meksika Körfezine uzanan bir başka petrol boru hattı ile bağlantısı yapılacak. Boru hattı, Dallas merkezli Energy Transfer Partners adlı bir petrol şirketine ait.

Sioux kabilesine mensup binlerce Kızılderili, bölgelerinden geçirilmek istenen petrol boru hattının, kendileri için tarihi ve kutsal olan alanlar ile temiz su kaynaklarında telafisi imkansız tahribata yol açacağı iddiası ile aylardır protestolar düzenliyordu. Nisan ayında başlayan protestolar, yaz aylarında 200’den fazla Kızılderili kabilesinin de desteğiyle, Amerikan yerlilerinin son 40 yıldaki en büyük hareketine dönüşmüştü. Ancak buna rağmen Amerikan medyasından aylarca hiç ilgi görmedi.

3 Eylül günü Amy Goodman’ın direniş arazisine gelinceye kadar ABD’nin ana akım televizyon kurumlarının tek biri bile aylardır süren protestoları haberleştirmek için tek bir muhabir bile göndermemişti. Dahası, bu konudaki küçük ajans haberlerine bile o güne kadar hiç yer vermemişlerdi.

Amy Goodman, o gün, inşaat çalışmalarının bir oldu bitti amacı ile başlatıldığı çayırlığın bir köşesinde elinde görünür büyüklükte ‘Democracy Now!’ mikrofonu ile son dönemin en dikkat çekecek televizyon haberlerinden birini hazırlamaya koyuldu. Ekinin kameramanı, önce yüzlerce Kızılderilinin buldozerlerin topraklarını kazmasını dehşetle seyretmesini kaydetti. Ardından inşaat firmasının özel güvenlik kuvvetlerinin köpekleri ve biber gazlarıyla, aralarında çok sayıda kadın ve çocuk olan barışçıl yerlilere saldırısını…

Görüntülerde Goodman’ın, bir güvenlik sorumlusuna ‘’Protestoculara niye biber sıkıyorsunuz?’’ diye soruşu duyuluyor. Özel güvenlik görevlisi, Amerika’nın bu ücra köşesinde, ortalama Amerikalıların pek de umurunda olmayan bu bir avuç insana karşı yaptıklarına kimsenin dönüp bakmamasının rahatlılığı ile, elinde biber kapsülü ‘birşey sıkmıyoruz’ diye yalan konuşabiliyor.

Democracy Now!’ o gün çektiği görüntüleri birkaç saat içinde 7 dakikalık bir haber klibi haline getirdi ve web sitesinden yayınladı. Üç gün sonra ise Goodman, yarım saatlik haber dosyasını, kendi canlı yayınında yayınladı. Yayın kısa süre içinde Twitter ve Facebook üzerinden yayıldı ve müthiş bir dikkat çekti. Sadece ilk gün Facebook’tan 10 milyondan fazla kez izlendi. CNN, ABC, CBS ve NBC için artık bu protestoyu görmezden gelmek imkansız hale geldi. Goodman’ın haberi bu konudaki sessizlik konsensusunu kırmıştı. Sioux kabilesinin yüzlerce yıllık mirasını, toprağını, yaşam alanlarını koruma çabası artık ana akım medyanın da gündemindeydi.

Görüntülerin oluşturduğu tepki seli hızla büyüdü ve Birleşmiş Milletler bile resmi açıklamayla ABD’den inşaatın durdurulmasını istedi. Obama yönetimi birkaç gün sonra boru hattının inşasının askıya alındığını açıkladı. Rolling Stones’dan Matt Taibbi’nin de belirttiği gibi bütün bunları Goodman tetikledi. Yani tek başına bile olsa yapılan iyi bir gazetecilik…

Bu başarı gazetecilik mesleği için bir kutlama vesilesi olacaktı ki Morton County adliyesinden Eylül ayı ortalarında çıkan bir kararla olay yeni bir boyut kazandı. County’nin halk oyu ile seçilmiş savcısı Ladd Erickson, gazeteci Amy Goodman hakkında, ağır cezalık suç olan ‘özel mülke izin girme’nin yanı sıra bazı diğer suçlamalarla tutuklama kararı çıkardı. Haberci Goodman’ın bu kez kendisi haberdi. Gerçi savcı, Goodman’ın yargıç karşısına çıkmasına günler kala ‘özel mülke izinsiz grime suçlaması’nı geri çekti çünkü bu ağır cezalık suçu sabit kılacak gerekli hiçbir hukuksal şart yoktu. Bunun yerine gazeteci Goodman’ı, ‘isyan ve isyana kışkırtma suçları’ ile suçladı.

Savcı Erickson, gösteriyi haberleştiren bir gazeteci hakkında tutuklama kararına oluşan büyük tepki karşısında kendisini, Amy Goodman’ın gazeteciliğini sorgulayarak ve ‘tutuklamanın gazetecilik faaliyetinden dolayı olmadığı’ görüşüyle savunmaya çalıştı.

Tutuklama kararındaki amacını soran yerel Grand Forks Herald gazetesine, Goodman’ı gazeteci olarak görmediğini, bir protestocu olarak gördüğünü söyledi: ‘’Haberinde dile getirdiği her şey, protestoya meşruiyet kazandırma amaçlı’’. Savcı daha sonra Bismarck Tribune adlı bir diğer yerel gazeteye konuştuğunda ise, ‘’Dünyayı kendi bakış açısına göre etkileyecek bir haber hazırladı. Olabilir. Ama bu onu devletinin kanunları karşısında dokunulamaz hale getirmez’’ diye konuştu.

The Nation dergisinden Lizzy Ratner, ‘’Burada bir durmamız ve bu açıklamadaki absürtlüğün ürperticiliği üzerinde düşünmemiz gerek’’ diye yazıyor ve ekliyor:

‘’Erickson’a göre elinde, beraberinde kamera ekibiyle beraber üzerinde kocaman ‘Democracy Now’ yazılı kocaman bir mikrofon olan, haber videosunda da kolayca duyulacağı gibi oradaki güvenlik görevlilerine kendisini gazeteci olarak tanıtmış, sonra da kaydettiği haber görüntülerini 20 yıldır aralıksız sunduğu günlük haber programında yayınlayan kişi gazeteci değil. Gazeteci değil çünkü kendine ait güçlü bir bakış açısı var. Ve bu bakış açısı savcının kasabasının bakış açısına zıt. Aynı saptırılmış mantıkla, gazetecilik tarihindeki Ida Tarbell ve Upton Sinclair’den I.F. Stone, ve, evet günümüzün Matt Taibbi’sine kadar (ki Erickson’ın gazeteciliğini beğendiği biri), araştırmacı gazetecilerin (muckraker) hiçbiri gazeteci değil hepsi tutuklanması gereken aktivistler.”

”Bu zihin yapısı, gazetecilik mevzisinde emek harcayan herkesi rahatsız etmeli. Özellikle de kudretlileri rahatsız edecek haberleri hazırlamak için günlerini ve çoğu zaman gecelerini de feda edenleri… Ciddi gazetecilik, yani toplumun yasaklanmış veya basitçe gizlemiş gerçeklerini aydınlatan bir gazetecilik hem zor hem de korkutucudur. Ve bu tür bir gazetecilik, cesaret, mesleğe inanç ve kararlılıkla beraber, Amerikan Anayasasının ifade özgürlüğünü garanti altına alan birinci ek maddesine sarsılmaz bir güven gerektirir. Bu güven tehlike altına girdiğinde bu toplumda ciddi gazetecilik sergileme ihtimali ortadan kalkar. Hiç şüphesiz, Gazetecileri Koruma Komitesinin (CPJ) derhal devreye girip Goodman’ın yanında yer almasının sebebi de bu’’

CPJ Americas‘ın Lizzy Ratner’in dikkat çektiği açıklamasında, ‘’bu tutuklama kararı, önemli bir kamu yararının söz konusu olduğu bir protesto eylemini haberleştiren gazetecinin özel mülküne izinsiz girme teşebbüsüdür’’ denilecek ve eklenecekti: ‘’North Dakota yetkilileri kendilerini daha gülünç durumlara düşürmeden, Amy Goodman’a yönelttikleri suçlamaları çekmeliler ve bütün gazetecilerin işlerini rahatça yapmasının ortamını sağlamalılar’’.

Aynı zamanda Goodman’ın yakın bir dostu da olan Lizzy Ratner, tutuklama kararının çıkmasından sonraki günlere ait bir anısını da paylaşıyor. Bir cenazeye birlikte katıldıklarında Goodman’ın bir seyircisi yanına yaklaşmış ve tutuklama kararına karşı neler yapabileceklerini sormuş. Goodman ise, ‘’bütün yapmanız gereken, North Dakota’daki protestoları yakından takip etmeye, onların mücadeleleri ile ilgilenmeye devam etmek’’ demiş. Bu gelişmedeki asıl haberin kendisi değil North Dakota yerlileri ve onların sorunu olduğuna dikkat çekmiş.

3 Eylül günü bütün medyanın görmezden geldiği bir protestoya mikrofon uzattığında yapayalnız olan Amy Goodman, 17 Ekim sabahı yargıcın karşısına çıktığında kendisini bir medya ordusu izliyordu. Yargıç John Grinsteiner, kerameti kendinden menkul savcının, yetkilerini aşarak hazırladığı absürt ‘isyan’ suçlamasını reddetti ve tutuklama kararını iptal etti. Goodman, mahkeme salonunda çıkarken, yargıcın verdiği karar ile, Amerikan Anaysasının ifade özgürlüğünü garanti altına alan ilkesini tahkim etmesinden memnun olduğunu söyledi ve ekledi: ‘’Bütün medyayı buraya davet ediyorum. Biz de bu protestoların haberini yapmaya kesinlikle devam edeceğiz’’. Nitekim, aynı gün öğleden sonra, sabah yargılandığı Morton County adliye binasının karşısında, konukları iki Kızılderili lider Winona LaDuke and Tara Houska ile Dakota boru hattı etrafındaki gelişmeleri canlı yayında konuşuyordu.

ABD’nin ücra bir köşesindeki bir halkın, yaşamlarını ve doğal ortamlarını koruma iddialı mücadelesi artık, sadece ABD ana akımının da değil, dünyanın dört bir köşesinden medyanın ve sivil toplum kuruluşlarının da gündeminde. Çünkü, işini ciddiyetle ve cesaretle yapan sadece tek bir gazeteci, resmi açıklamalarla yetinmek yerine olay yerine gitti, haberini yaptı ve yayınladı…