AMERİKA BÜLTENİ (27 Ekim 2016)
Follow @amerikabulteni
İzlanda 29 Ekim Cumartesi günü sandık başına gidiyor. Sandıktan birinci çıkmaya en yakın parti ise, doğrudan demokrasiyi, devletin toptan şeffaflaşmasını savunan ‘hacker’lar ve aktivistlerce kurulan Korsan Partisi. Telif haklarının neden olduğu kısıtlamalara karşı uluslararası kampanyadan doğan küresel Korsan Partisi hareketinin İzlanda kolu, hackerlar ve aktivistler tarafından kurulduktan dört yıl sonra iktidar ortağı olmaya çok yakın.
İlk olarak 2013 seçiminde oyların yüzde 5’ini alarak 63 sandalyeli İzlanda Parlamentosunda 3 sandalye kazanan İzlanda Korsan Partisinin Cumartesi günü yapılacak seçimde 18-20 sandalye kazanması bekleniyor. Bu da muhalefetteki partilerin kurabileceği koalisyon hükümetinin ana ortağı haline getiriyor. Partinin 49 yaşındaki Feminist şair başkanı Birgitta Jónsdóttir aynı zamanda bir dönem Wikileaks sözcülüğü yapmasıyla da biliniyor.
Jónsdóttir, partinin hiyerarşik kültürden uzak olmasına ve liderliğin nöbetleşe yapılmasına atıfla, başbakan olmak gibi bir amacı olmadığını, tek amaçlarının İzlanda’nın köhne devlet sistemini değiştirmek olduğunu belirtiyor. İzlanda’yı Atlantik’in Sicilyası olarak nitelendiriyor ve ahtapotun kolları dediği mafyavari birkaç ailenin politik yaşama hükmettiğine dikkat çekiyor. ‘’İzlanda halkı yandaş kayırmadan ve yolsuzluklardan bıktı’’ diyen Jónsdóttir, ‘’Biz kendimize sağcı veya solcu demiyoruz. Sisteme odaklanan bir parti olmayı tercih ediyoruz. Başka bir deyişle kendimizi, modası geçmiş mevcut devlet sistemimizin ‘hacker’ı olarak nitelendiriyoruz’’ şeklinde konuşuyor.
Partinin sistem karşıtı söylemi 320 bin nüfuslu ada ülkesinin özellikle genç kesiminden yoğun ilgi görüyor. İzlanda Başbakanı Sigmundur Gunnlaugsson’ın kendisinin ve eşinin offshore bankalarda paraları olduğunu ifşa eden Panama Belgelerinin açıklanması sonrasında istifa etmesi nedeniyle gidilen erken seçimin bu sebeple ana gündemini de yolsuzluklar ve şeffaflık oluşturuyor.
Parti ofislerinin önünde siyah renkli evrensel korsan bayrağı dalgalanan parti, son anketlerde yüzde 21 oy desteği ilk sırada görünüyor. Hiçbir partinin tek başına iktidar kurabilme gücüne ulaşması beklenmiyor. Halen iktidarı oluşturan koalisyonun iki ortağı merkez sol ve merkez sağ parti ile herhangi bir koalisyona kapılarını kapatan Korsanlar, diğer partilerle bir koalisyona ise açık. Korsan Parti, böylesi bir ittifakın seçimden önce açıklanmasının seçmene neye oy verdiğini önceden bilme şansı vereceğini savunuyor. İzlanda Politikasında partilerin, seçimden önce verdikleri sözleri, seçimden sonra koalisyon görüşmeleri bahanesiyle yaptıkları gizli pazarlıklarla sürekli bir kenara attıklarını ve seçmeni hemen her seçimde böylece aldattıklarını iddia ediyor.
Korsan Partisi, politik sistemin temelden değişmesini savunan her siyasi hareketle işbirliğine açık olduğunu deklare ediyor. Parti, devlet içindeki hukuk dışı işlemleri, yolsuzlukları ve suçları kamuoyuna sızdıran ‘whistleblower’lara çok daha güçlü koruma getirilmesini savunuyor. Partinin 2013’te bu yönde verdiği ilk yasa teklifinin maddelerinden biri Edward Snowden’e siyasi sığınma hakkı da getiriyordu. Jónsdóttir’in kendisi de dünya kamuoyunun ilgisini ilk kez 2010 yılında Irak’ta Amerikan askeri helikopterinin sivillere ateş ettiği görüntüleri ifşa edilmesinde Wikileaks adına açıklamalar yapan kişi olarak çekmişti. Yeni teknolojilerin yurttaşların yönetime katılımını ve devlet üzerindeki denetim gücünü artırma olanağı yarattığına inanan Korsan Partisi, yurttaşa politik karar alma sürecinde sınırsız haklar getirme çabası veriyor. Sıradan yurttaşların da yasa tasarısı hazırlayabilmesini ve bu tasarıların belli bir desteğe sahip olduktan sonra referanduma götürebilmesini savunuyor. Korsan Partisinin, geleneksel sistem karşıtı partilerden ayıran en önemli özelliklerinden biri ise, sadece politik sisteme yoğunlaşacaklarını, ülkenin toparlanma sürecindeki ekonomik işleyişini sarsacak karar ve tutumlardan ise uzak duracakları konusunda güvence vermeleri.
Follow @amerikabulteni
İLGİLİ YAZILAR