Skip to content
Menu

Bakanın gazeteciler olmadan yurtdışı seyahatine çıkmasına tepki büyük

Dünyanın en büyük petrol şirketlerinden biri olan Exxon Mobil’in CEO’luğundan ABD dışişleri bakanlığına atanan Rex Tillerson’ın, görevinin ilk ayında gazetecilere kapılarını kapatması tepkilere neden oluyor.

AMERİKA BÜLTENİ (14 Mart 2017)

ABD Dışişleri Bakanı Rex Tillerson’ın bakan olarak ilk Uzakdoğu gezisine, yanında gazeteciler olmadan çıkması ABD’de yoğun eleştirilere neden oluyor. Birçok kıdemli diplomasi muhabiri, meslek yaşamları boyunca böyle bir şeye tanık olmadıklarını belirterek tepkilerini başta sosyal medya olmak üzere farklı platformlarda paylaşıyor. Özellikle sosyal medyada, ‘bakanın temaslarında halktan neyi sakladığı‘ sorgulanıyor.

Yaklaşık 12 medya kurumu adına hafta başında Dışişleri Bakanlığına gönderilen ortak mektupta da, Tillerson’ın Amerikan kamuoyuna temas ve görüşmelerini izleme penceresini kapatması eleştirildi.

Washington Post adına Colin Powell, Condoleezza Rice ve Hillary Clinton dönemlerinde dışişleri bakanlığı muhabirliği yapan Glenn Kessler, bakanın tavrı için ‘Bu çok tuhaf. Şoktayım’ ifadesini kullandı.

CNN sunucusu Jake Tapper, Twitter’dan yazdığı mesajda, ‘’Böyle bir yolculuğa gazetecileri götürmemek hem tuhaf hem de devletin yaptıklarından haberdar olmak isteyen her Amerikalıyı aşağılamaktır’’ dedi.

MSNBC’den Greta Van Susteren ise, ‘’Tillerson gazetecileri de götürmek zorunda. Tillerson’un maaşını, ekibini ve uçağını ona sağlayan Amerikan halkı haberdar olmak istiyor.’’ diye yazdı.

VOA muhabiri Steve Herman da, ‘’Bu seyahatlere gazeticiler devlet kesesinden katılmıyor. Bütün seyahat masraflarını devlete ödüyoruz’’ hatırlatması yaptı.

Daha önce bakanlıkta halkla ilişkiler ve iletişimden sorumlu bakan yardımcılığı da yapan Richard Stengel ise Daily Beast’e yaptığı açıklamada bu yaklaşımın, ”dünyanın her yerindeki otokratlar ve diktatörlerin, gazetecilerin sorularına yanıt vermek zorunda olmadıklarına inancını pekiştireceğini ” savundu.

Devlet fonundan desteklenen medyadan da eleştiri

Bakanının, şeffaflığa aykırı görülen bu tutumunu eleştiren medya korosuna, ülkenin devlet fonuyla desteklenen tek haber kurumu olan Amerika’nın Sesi’nin (VOA) de katılması dikkat çekti.

İlk kez bir ABD dışişleri bakanının yanında medya kurumlarının diplomasi muhabirleri olmadan böylesi önemli bir dış politika turuna çıktığına işaret edilen VOA haberinde görüşüne başvurulan eski büyükelçilerden Laura Kennedy, bakanın tavrını, ‘çok alışılmadık bir tavır’ diye yorumladı ve ekledi: ‘’40 yıllık diplomasi mesleği yaşamımda, bütün dışişleri bakanlarının medyaya önem verip yanında taşıdığına tanık oldum’’.

Kennedy, bakan Tillerson’ın durakları arasında Çin’in de olacak olmasının, medya olmadan yapılan bu geziyi daha sorunlu yaptığına dikkat çekerek, ‘’özgür medyanın olmadığı Çin’e, yanında gazeteciler olmadan seyahat yapmak, ABD’nin temel değerlerinden biri olan basın özgürlüğü konusunda oldukça yanlış bir mesaj olduğunu düşünüyorum’’ dedi.

Zaten masraflarını ödeyen gazetecilere tasarruf bahanesi

VOA ve bazı basın kuruluşları, muhabirlerini ticari uçaklarla gönderdi ancak, özel uçakla seyahat eden bakanın her programına yetişmelerinin güçlüğüne dikkat çekiliyor. Öte yandan Beyaz Saray sözcüsü Sean Spicer’ın, ‘tasarruf’ savunması da tepkileri azaltmadı. Çünkü, normal zamanlarda, dışişleri bakanı ile seyahat eden gazetecilerin uçak bileti ücretini zaten bağlı oldukları medya kurumu ödüyordu. Gazetecilerin bakanlığa hiçbir ekonomik yükü olmuyordu.

Bakanlık kapılarını medyaya kapattı

Exxon Mobil’in CEO’luğundan dışişleri bakanlığı koltuğuna geçen Tillerson’ın, petrol devinin CEO’su olduğu dönemde de medya ile asgari temas politikası güttüğüne dikkat çekiliyor. Tillerson bakan olarak hiçbir özel demeç vermedi, gazetecilerden kaçamadığı ortamlarda ise sorularını duymazlıktan geldi. NBC’nin kıdemli muhabiri Andrea Mitchell, iki kez soru sormak istediği için Tillerson’un bulunduğu ortamdan çıkarıldı. ABD hükümeti adına resmi açıklamaların yapıldığı bakanlığa henüz bir basın sözcüsü bile atanmaması ”üçüncü dünya ülkelerine özgü kapalı bir diplomasi” yorumlarına neden oluyor.

AMERİKA BÜLTENİ‘ni Twitter’dan takip edebilirsiniz