Skip to content
Menu

Son dönemin en popüler Kongre ifadesi ne getirdi ne götürdü?

AMERİKA BÜLTENİ (10 Haziran 2017)

Donald Trump’ın, görev süresinin bitmesine daha 4 yıl varken görevden aldığı FBI başkanı James Comey’nin, ABD Senato İstihbarat Komitesine, Donald Trump ile ilişkileri ve Rusya soruşturması hakkında verdiği ifadenin yankıları sürüyor. ABD’nin birçok kentinde sabah saat 10’da barların cafelerin bile dolmasına neden olan oturum sosyal medyada da rekor kırdı. Oturum süresince, içinde ‘Comey’ geçen özgün Tweet sayısı (retweetler dahil değil) 4.7 milyona ulaştı. Son 10 yılın en popüler Kongre ifadesi olan Hillary Clinton’ın 22 Ekim 2015 Bingazi oturumunda bile Tweet sayısı 414 bin olmuştu. Bugüne kadar olduğu gibi C-Span ve PBS kanalları oturumu canlı yayınlarken, haber kanallarının yanı sıra, ABC, NBC, CBS gibi özel yayın ağları bile bu oturumu canlı yayınladı.

Comey ifadesinde ne söyledi? 

Comey ifadesinde, Trump yönetiminin, Rusya soruşturmasını etki altına alıp yönlendirme peşinde olduğunu ima etti ve bu konudaki somut gerçeklik için başlayan özel savcı soruşturmasını işaret etti. Comey ayrıca, Trump ile bütün görüşmelerini yazılı kayıt altına aldığını ve bazı konuşmaları medyaya sızdıranın kendisi olduğunu açıkça ifşa etti. Bundaki amacının soruşturmaya bir bağımsız savcı atanmasını sağlamak olduğunu ve bu amacında başarıya ulaştığını dile getirdi. Obama veya George W. Bush ile görüşmelerini kaydetmezken neden Trump ile görüşmelerini kaydettiğini ise, Trump’ın kolayca yalan söyleme yatkın kişiliğini gerekçe gösterdi. Trump’ın Twitter’dan, ‘’Comey, bir şey söylemeden önce ikimizin konuşmalarının ses kayıtları olabileceğini aklından çıkarmasın’’ tehdidinin hatırlatılmasına ise, ‘’Tanrım, inşallah bu kasetler vardır’’ diye karşılık verdi.  Ve en önemlisi Comey, Trump ve ekibinin olası yasadışı Rusya bağlantıları hakkındaki soruşturmadan dolayı görevden alındığına inandığını söyledi ve Trump’ın ‘onu kovma gerekçesi ve FBI hakkında yaptığı açıklamanın tamamen yalan olduğunu’’ kaydetti.

Comey’nin 3 saat süren ifadesi nasıl yankı buldu?

Politik kutuplaşmanın bir etkisi olarak muhafazakarlar ve Demokratların bu ‘hearing’den farklı iki öykü çıkarması şaşırtıcı olmadı. Muhafazakarlar ve Trump, Comey’nin verdiği ifadenin ‘’Trump’ı akladığını’’ savunurken, ana akım medya ve Demokratlar için ise Trump’ı zor durumda bırakan açıklamalar söz konusuydu.

Örneğin Mother Jones’tan David Corn, ‘’Comey Trump Hakkında: Yalancı, Yalancı, yalancı, Yalancı’’ başlıklı yorumunda, ‘’Bomba şu: FBI eski başkanı, yemin altında kamuoyuna açık şekilde, ABD başkanının güvenilemez biri olduğunu söyledi” diye yazdı ve Comey’nin ifadesinin, Trump’ın Nixonesk bir tavırla yargısal süreci yönlendirmeye çalışarak, yetkilerini suiistimal ettiğini sergilediğini savundu.

Fox News’den Gregg Jarret ise, ‘’Comey’nin ifadesinin, Trump’ın adli süreci engellediği ithamlarını sona erdirdiğini’’ savundu: ‘’Basitçe ifade edecek olursak, bir şeyi ‘ummak’, suç değil. Yasalar bundan daha fazlasını öngörüyor. Adaleti yönlendirme engelleme suçu için, soruşturma makamlarına, tehdit, şantaj, rüşvet, terfi, belge sahtekarlığı, delil yok etme veya saklama gibi yasadışı eylemler gerekiyor. Comey’de bunların hiçbiri söz konusu değil.’’

Demokrat yorumcular Comey’nin ABD başkanının ‘yalancı’ olduğunu söylemesine dikkat çekerken, muhafazakar yorumcular ise Comey’nin Demokrat Parti döneminin Adalet Bakanı Loretta Lynch’in, Hillary Clinton’ın e-mail skandalı soruşturmasını etkilemeye dönük sözlerini öne çıkardı.

Orta yolu bulmaya çalışanların dikkat çektiği ise şu oldu: Comey’nin ortaya koyduğu portre, bir ABD başkanı için hiç de gurur verici bir portre değil. Trump için son derece itibarsızlaştırıcı bir ifade oldu. Ancak, Demokratların umduğu gibi yasal mekanizmaları harekete geçirecek somut bir beyan da henüz yok.

Günün kazananları ve kaybedenleri kimler oldu?

CNN editörü Chris Cillizza’ya göre günün en büyük kazananı James Comey’nin kendisi oldu. Comey, Trump’tan intikamını çok profesyonelce aldı ve hayatı hem Trump hem de Cumhuriyetçiler için daha da zorlaştırdı. Uzun yıllardır bütün ülkenin en heyecanla beklediği ve sabah saatlerinde insanların barlara doluşarak canlı yayından izlediği ifadeye, Comey’nin soğukkanlılığı damga vurdu. Gelebilecek her soruya son derece hazırlıklı olduğu belli şekilde bilgi temelli, aşırı ve taraflı yorumlardan uzak yanıtlar vererek yıpranan imajını ve kredibilitesini yeniledi. Obama dönemi Adalet Bakanı Loretta Lynch’in, Hillary Clinton’ın e-mail skandalı ile ilgili soruşturmayı, ‘soruşturma’ olarak değil de ‘inceleme’ olarak kamuoyuna duyurması için baskı yaptığını söyleyerek Cumhuriyetçilere de bir tatlı sundu ve böylece ‘partiler-üstü’ imajını pekiştirdi. Comey, bu tarihi Senato oturumundan, en azından kendisini yaralayacak bir açıklama yapmadan çıkmayı başararak günün en kazançlı ismi oldu.

Günün ikinci büyük kazananı Amerikan demokrasisinin kurumsal işleyişi oldu. Senato istihbarat komitesinin Cumhuriyetçi başkanı Senatör Richard Burr ve Demokrat Partili yardımcısı Senatör Mark Warner, son derece partizan doğası olan bir oturumda Senato’nun saygınlığını yükseltecek bir oturum yönetimi sergilediler. Oturumu açış ve kapatış konuşmaları ve bu arada sordukları sorulardan, bilmeyen biri için hangisinin Cumhuriyetçi senatör hangisinin Demokrat senatör olduğunu anlamak imkansızdı. Her iki partili senatörlerin, zor ve iyi soruları da bu görüntüye önemli katkı sağladı. Bu kadar yoğun ilgi gören bir oturumun organizasyonu da demokratik kültüre son derece uygundu. Kamuoyuna ve halka en başarılı şekilde açık, tam saatinde başlayıp biten bir organizasyon gerçekleşti.

Comey’nin, Trump’ın Tweet’lerinden sonra, ikili arasındaki bazı konuşmaların, bağımsız özel yetkili bir savcı atanmasını tetiklemek için medyaya sızdırması gerektiğine inandığında bunları medyaya sızdırması için uzun yıllardır arkadaşı olan bir isme ulaştığını açıklamasıyla bu arkadaşının hayatı da bir anda değişti. Columbia Üniversitesi hukuk profesörü Daniel Richman’ın adını vermesinden sonra, Columbia Üniversitesi hukuk fakültesinin web sitesi aşırı trafikten çöktü. Richman birkaç dakika içinde ABD’nin en ünlü hukuk profesörü haline gelmişti.

Richman gibi popülerliğin keyfini yaşayan bir başka isim ise Thomas Becket idi. İngiliz kralı Henry II’nin, döneminin Canterbury başpiskoposu Becket hakkında söylediği, ‘’Beni bu başbelası rahipten kurtaracak kimse yok mu?’’ şeklindeki ünlü yakınma cümlesi, hem Comey’nin hem de Michigan Senatörü Angus King’in konuşmasında kendine yer buldu. Rahip Becket, kralın bu yakınmasından kısa süre sonra kralın dört adamınca düzenlenen suikastle öldürülecekti. O gün kral tarafından hain ilan edilen Becket sonradan aziz ilan edilecekti.

Her ne kadar aksini iddia etse de günün en büyük kaybedeni elbette ki Donald Trump’tı. Aslında herkesin Comey’nin ifadesine gösterdiği ilginin temel nedeni, Comey’nin Trump’ın bağımsız adli soruşturmaya müdahale ettiği ile ilgili somut bir açıklama yapabileceğiydi. Çünkü Trump hakkında muhtemel bir başkanlıktan azil sürecinin en güçlü gerekçesi, tarihteki üç başkan azil sürecinin başlangıç gerekçesi de olan başkanın, bağımsız soruşturmayı yönlendirme, etki altına alma veya engelleme çabası olacaktı. Comey, Trump’ın Rusya soruşturmasının kendisine ulaşmasını engellemesini umduğunu söylediğini aktardı. Ancak, ‘ummak’ ve ‘engellemek’ aynı şey değil. Ancak Comey, üstüne basa basa birkaç kez ABD başkanını yalancılıkla ve gerçek dışı beyanlar vermekle suçladı. Bu noktada süreci tetikleyecek bir bomba açıklamada ancak bağımsız özel yetkili savcının soruşturması sonunda iş ‘FBI başkanının sözlerine karşılık Trump’ın sözlerine gelirse’’, bu ifade ile kredibilitesini yeniden kuran Comey’nin Trump için süreci oldukça zorlaştırdığı söylenebilir.

Comey’nin zor durumda bıraktığı bir başka isim ise Adalet Bakanı Jeff Sessions oldu. Sessions için, ‘istifasını sunduğu ve Trump’ın kabul etmediği’ kulislerinin medyaya yansımasıyla başlayan hafta iyi bitmedi. Comey, 14 Şubat günü Beyaz Saray’daki görüşmede, Trump’ın isteği ile Adalet Bakanının kendisini Trump’ın yanında yalnız ve birebir görüşme durumunda bıraktığını söyledi. Normalde Sessions’ın başkanı FBI başkanı ile yalnız bırakmaması gerekiyordu. Comey, daha sonra Adalet Bakanına defalarca Başkan Trump’ın kendisi ile doğrudan iletişime geçmeye çalışmaktan vazgeçmesi gerektiğini söylediğini ancak bakanın bu taleplerine, ‘ne yapabilirim ki’ tavrı göstererek sessizlikle karşılık verdiğini aktardı. Sessions’ı iki taraf açısından da itibarsızlaştıran açıklamalar oldu bunlar.

Obama dönemi Adalet Bakanı Loretta Lynch de, günün kaybedenleri arasına girdi. Trump yönetiminin yargıyı yönlendirmesi için bedel ödemesi söz konusu olursa, Lynch’in de aynı sepete girmesi söz konusu olabilir.

Günün en beklenmeyen kaybedeni ise, krizin iki tarafında da olmamasına rağmen Senatör John McCain oldu. Amacı ve içeriği belirsiz sorularıyla ve en önemlisi, Trump’ın adını unutup ondan ‘Başkan Comey’ diye söz etmesiyle ‘fena halde yaşlandığını’ bir kez daha sergiledi.

Bundan sonra ne olacak?

Senato istihabrat komitesinin iki lideri Senatör. Richard Burr (C-NC) ve senatör Mark Warner (D-Va), gelecek hafta Rusya soruşturması için atanan özel yetkili savcı FBI eski başkanı Robert Mueller ile bir araya gelecek. Bu görüşmede, yargısal soruşturma ile Senato komitesinin sorşturmasının nasıl paralele yürütüleceği masaya yatırılacak. Senatörlerin, Comey’nin Mueller’e verdiğini ifade ettiği ‘’Trump görüşmeleri zabıtlarını’’ görmek isteyebileceği de değerlendiriliyor. Burr, Comey’nin ifadesinden sonra yaptığı açıklamada, ‘’Soruşturmamızın nihayete ereceği noktaya henüz yakın değiliz’’ diyerek sürecin biraz daha zaman alacağının işaretini vermişti.

Kongre skandalın peşini bırakmıyor

Öte yandan Kongre, Comey’nin peşini bırakmayacak gibi görünüyor. Senato Adalet Komitesinden Cumhuriyetçi Partili Iowa senatörü Chuck Grassley, Comey’nin bir çok soruyu yanıtsız bıraktığı gibi birçok yeni soruya da kapı araladığını ifade ederek, Comey’nin senato adalet komitesine de ifade vermek üzere çağrılması veya hatta mahkeme celbi çıkarılması ihtimallerine kapı araladı. Temsilciler Meclisi istihbarat komitesi de, Comey’nin mesai arkadaşlarının Kongre’ye ifade vermek üzere çağrılmasını gündeme getirdi. Komite üyesi milletvekilleri, Comey’nin mesai arkadaşlarının yanı sıra CIA başkanı Mike Pompeo ve NSA başkanı Mike Rogers’ın da gerekiyorsa ifadeye çağrılmasını görüşüyor.

Demokrat Partili milletvekilleri ise, Trump’ın bir Tweet’inde varlığını ima ettiği Beyaz Saray tapelerinin kamuoyuna açıklanması için çalışma başlattı. Yine, Trump yönetiminden Jared Kushner, Roger Stone, Carter Page ve Paul Manafort gibi isimler de Kongrenin radarına girmiş durumda. Trump’ın damadı Kushner’e yakın kaynaklar da ABC News’e yaptıkları açıklamada Kushner’in bu ay sonu veya Temmuz ayında Senato istihbarat komitesine ifade vereceğini doğruladı.

AMERİKA BÜLTENİ‘ni Twitter’dan takip edebilirsiniz

ABD Kongresinin denetim gücü: ‘Hearing’ nedir?