AMERİKA BÜLTENİ (25 Eylül 2019)
ABD Temsilciler Meclisinin Demokrat Partili başkanı Nancy Pelosi, Donald Trump’ın ABD başkanlığından azli süreci için resmi soruşturma başlattıklarını açıkladı. Pelosi, yaklaşık 3 yıldır bazı Demokrat milletvekillerinin baskısına rağmen Trump’ın azli için her hangi bir adım atmıyordu. Ancak Donald Trump’ın, ABD eski Başkan Yardımcısı ve Demokrat Partinin 2020 için en güçlü başkan aday adayı Joe Biden’ın oğlunun Ukrayna’daki işleri hakkında yolsuzluk soruşturması açmaları yönünde Ukrayna devletini zorlamak için bu ülkeye ABD yardımını askıya aldığı haberlerinden sonra Pelosi, Salı akşamı, resmi soruşturma başlattıklarını açıkladı.
ABD Anayasasına göre, ABD başkanının azil sürecini başlatmaya tek yetkili kurum, günümüzde Demokratların çoğunlukta olduğu ABD Temsilciler Meclisi. Nihai karar organı ise halen Cumhuriyetçilerin çoğunlukta olduğu ABD Senatosu. Temsilciler Meclisinin azil sürecine karar vermesinden sonra, Senato, ABD Yüksek Mahkemesi başkanının başkanlığında bir tür Yüce Divana dönüşerek başkanı iddia edilen suçları konusunda yargılıyor. Temsilciler Meclisi, ABD tarihinde sadece iki başkan hakkında azil süreci kararı verdi. 1868 yılında Andrew Johnson ve 1999 yılında Bill Clinton. Ancak her iki azil süreci kararı da, Senato’da üçte iki çoğunluk oyu onayı şartına ulaşamadığı için nihayete eremedi ve iki başkan da görev süresini tamamladı.
‘’Rejimimiz bir Cumhuriyet, eğer sahip çıkarsanız…’’
Temsilciler Meclisi Başkanı Nancy Pelosi, ABD’de gündeme bomba gibi düşen resmi azil soruşturması açıklamasında ülkenin kurucu babalarından Benjamin Frankline’in, Philadelphia Anayasa Kurultayının bittiği gün kapısında sarf ettiği bir söze atıfla başladı. Bir kadının ‘’Bay Frankline neyimiz olduğu şimdi, monarşi mi cumhuriyet mi?’’ sorusuna, ‘’Cumhuriyet, tabii ki eğer korursanız’’ yanıtı vermişti. Pelosi, ‘’Bizim sorumluluğumuz ABD’yi bir Cumhuriyet olarak tutmaya devam etmektir. Başkan yaptıklarından sorumludur. Kimse yasaların üstünde olamaz’’ diye konuştu.
Pelosi’nin açıklamasından dakikalar sonra Trump Twitter’dan, ‘’Başkana taciz’’ şeklinde bir Tweet attı. Diğer Tweetinde ise, ‘’Birleşmiş Milletler’de böylesine çok çalışmanın ve başarının gerçekleştirildiği bir önemli günümüzü, Demokratlar, sürdürdükleri Cadı Avında yeni çöpleri ortaya salarak önemsizleştirmeye çalışıyor. Ülkemiz için çok kötü’’ diye yazdı.
Trump, Ukrayna devlet başkanı Volodimir Zelenskiy ile Temmuz ayında yaptığı telefon görüşmesinin, sansürsüz ve editlenmemiş ham halini tam halini kamuoyuna yayınlayacağını da söyledi. Trump, ABD’nin Ukrayna’ya 400 milyon dolarlık yardımını ise Zelenskiy ile görüşmesinden birkaç gün önce askıya aldığını savunuyor. Ancak Pelosi, ellerinde sadece bir telefon görüşmesi değil bundan çok daha fazla bilgi ve belge olduğunu kaydetti.
Skandal, geçtiğimiz hafta Trump yönetimi içinde konuyu bilen bir devlet görevlisinin istihbarat yönetimine konu hakkında bilgi verdiğinin medyaya sızmasıyla ortaya çıktı. Yasalara göre istihbarat yönetiminin bu ‘sızdırıcı’nın verdiği bilgi ve belgeleri ABD Kongresine iletmesi gerekiyor ancak bu henüz yapılmadı. Bir Trump yönetimi yetkilisi, söz konusu ihbarın, haftasonuna kadar Kongreye iletileceğini açıkladı. Temsilciler Meclisi İstihbarat İşleri Komitesi başkanı Adam Schiff de, söz konusu ‘ihbarcı’nın avukatının, ihbarcının komiteye gelerek bilgi vermeye hazır olduğunu ilettiğini açıkladı. Schiff, ihbarcıyı bu hafta içinde ilk fırsatta dinleyeceklerini duyurdu.
Öte yandan Senato da, bağlayıcı olmayan bir karar ile, Beyaz Saray’ın ihbarcının sağladığı bilgileri derhal Senato’ya iletmesi oy birliği ile kabul edildi.
Demokrat Partili başkan aday adayı Joe Biden ise, Beyaz Saray, ihbarcının bilgileri ve Ukrayna ile temasların bilgilerini Kongre’ye eksiksiz olarak iletmezse, Kongre’ye azil süreci başlatmaktan başka seçenek bırakmayacak. Bu Demokrat Parti veya Cumhuriyetçi Parti konusu değil bu ulusal bir konu. Devlet yetkisinin suistimali. Başkanın, göreve başlarken, ülkenin çıkarlarını kendi kişisel çıkarlarının üzerinde göreceği yemininin ağır ihlali.’’ diye konuştu.
Öte yandan Ukrayna Devlet Başkanı Volodimir Zelenskiy’nin, BM Genel Kurulu için bulunduğu New York’ta bugün Trump ile bir ikili görüşme randevusu var. Zelensky konu hakkında bir açıklama yapmayı reddetti ve ‘’Biz bağımsız bir ülkeyiz. Her şeye de hazırız’’ demekle yetindi. Zelensky, Trump ile görüşmesinin ‘çok sıcak’ geçeceğine inandığını da kaydetti.
AMERİKA BÜLTENİ‘ni Twitter‘dan ve Facebook‘tan takip edebilirsiniz