AMERİKA BÜLTENİ (15 Ağustos 2016)
Follow @amerikabulteni
Kalçalarını kıvırmaları, kollarını tutuş ve hareket şekilleri ile yürüyüş sporcuları, izleyen herkesin yüzünde tebessüme neden oluyorlar. Gülünç yürüyüşleri, jimnastiğin estetiği, yüzmenin akışkanlığı ve koşmanın gücünden yoksun görünebilir ama ciddi atletizm gerektiren bir spor. Rio Olimpiyat oyunlarında erkekler 20 kilometre yürüyüş yarışması 12 Ağustos günü yapıldı. Kadınlar 20 kilometre ve erkekler 50 kilometre yürüyüşleri ise Cuma günü (19 Ağustos) yapılacak.
Yürüyüş sporuna karakterini veren aynı zamanda koşuya dönüşmesini de engelleyen en önemli kuralı, yarış boyunca sporcunun vücudunun yerle temasının asla kesilmemesi. Yarışmacının arkadaki ayağının baş parmağı, öndekinin topuğu yere değmeyinceye yerden kalkamaz. Bunun ihlaline ‘temassızlık’ deniyor. İkinci kural ise, destek ayağı yere değdikten sonra dik duruma getirilir ve vücut onu geçinceye kadar dizden kıvrılmadan dik durur. Yürüyüş parkurunda, sporcuların iki ayağı aynı anda havada olduğunda tespit etmek için hakemler yer alıyor. Ancak insan gözü, yürüyüşçüleri ‘uçtuğu’ zamanlarda fark edecek kadar hızlı değil. Bu da çok profesyonel yürüyüşçülere her adımda 40 milisaniyelik uçma zamanı veriyor. Yürüyüşçülerin ‘uçtuğunu’ anlamanın en iyi yolu, omuzunun yükseldiğini görmek. Kollarını kullanarak yere yakın kalmaya çalışırlar.
Peki, sıkışmış da tuvalete yetişmeye çalışıyormuş izlenimi veren o gülünç kalça hareketi niye? Hızlarını buna borçlular. Leeds Beckett Üniversitesi biyomekanik uzmanı Brian Hanley, Vox’a yaptığı açıklamada, normal yürüyüşümüzdeki gibi kalçalarımızı 4 derece döndürme yerine yürüyüş sporcularının kalçalarını 20 derece döndürdüğüne dikkat çekiyor. Bu ekstra dereceler daha uzun adım atmalarına yardım ediyor.
Doğru bir teknik ile yürüyüş sporcusu, ortalama bir koşucudan daha hızlı yürüyebilir. Hatta 800 metre koşucularının hızına ulaşabilir. Erkek yürüyüşçülerin hızı saatte 50 kilometreye kadar çıkabiliyor. Nitekim bazı yürüyüşçülerin, maraton koşularına katılıp, koşucuları geçtiği de oldu.