AMERİKA BÜLTENİ (4 Şubat 2012)
Son günlerde, İsrail cephesinden İran’a ABD’ye bile haber vermeden bir askeri harekat sinyalleri artarken, ABD’nin, kendilerinden habersiz ve izinsiz başlatılacak bir savaşa katılmayacağını, İsrail’e en yetkili ağızdan ilettiği ortaya çıktı. ABD Genelkurmay Başkanı Martin Dempsey’in, 20 Ocak günü İsrail Başbakaı Benjamin Netanyahu ve Savunma Bakanı Ehud Barak’a, ‘kendilerinden habersiz ya da izinsiz yapılacak bir askeri harekata katılmayacaklarını’ açıkça ilettiği, üst düzey askeri kaynaklarca bu hafta Amerikan medyasına sızdırıldı.
Böylece, Orgeneral Dempsey’nin İsrail gezisinin neden tuhaf bir sessizlik içinde gerçekleştiğinin de sırrı ortaya çıktı. Dempsey’in gezisi alışılmışın aksine, hiçbir resmi açıklamayla duyurulmamış, ne İsrail ne de ABD medyasında konu le ilgili hiçbir açıklama yer almamıştı. Sadece iki tarafa yakın kaynaklar, Dempsey’in oldukça hassas mesajlar ilettiğini söylemekle yetinmişti. Dempsey’in sözcüsü Patrick McNally, hafta içinde kendisine bu konuda sorulan soruları ‘yorum yok’ cevabıyla geşitirerek, açıkça yalanlamadı.
Böylece ABD, Dempsey aracılığıyla Netanyahu’ya ilk kez resmen, İsrail’in tek taraflı harekat gerçekleştirmesi halinde, İsrail’I savunmayacağını iletti. Aslında bunun ilk sinyalini de Savunma Bakanı Leon Panetta, 8 Ocak’ta televizyonda katıldığı ‘Face the Nation’ programında Bob Schieffer’ın sorularını cevaplarken verdi. Panetta, İsrail’in İran’a muhtemel saldırısı hakkındaki soruya, ‘’İsrail ve ABD’nin koordinasyon içinde olması gerektiği’ şeklinde cevapladı. Schieffer’in soruyu tekrarlaması üzerine ise Panetta, ‘’Eğer İsrail bu kararı alırsa, bu durumda bölgedeki güçlerimizi korumak için hazırlıklı olmalıyız. Ve tek düşüneceğimiz şey de bu olur’’ diye konuştu.
İsrail ise, ‘kendi güvenlikleri için pozisyonlarından Amerikalı dostları da dahil kimse için vazegeçemiyeceklerini’ Savunma Bakanı Barak’ın ağzından en üst seviyeden deklare ederek, Amerika’ya mesajını verdi. Dempsey’nin ziyaretinden beri de İsrail’in niyetinde bir değişiklik sinyali bulunmuyor. Öte yandan Demspey’nin ziyaretinden iki gün önce İsrail ve ABD’nin Nisan 2012’de gerçekleştireceği tatbitakın ertelenmesine de çözüm bulunamadı.
Füze saldırısına karşı korunma tatbitakı, İsrail’in kendini İran’a karşı hazır hissetmesinden çok önemli bir adım olacaktı. Savunma analistleri, İsrail ordusunun 2006’da Hizbullah savaşında yaşadığı başarısızlığın psikolojisini hala taşıdığına, ve ‘tam hazır hissetmedikleri’ bir savaşa temkinli yaklaştıklarına dikkat çekiyor.
Bill Clinton döneminin Ortadoğu Barış elçisi Aaron David Miller, Bloomberg News’e yaptığı açıklamada, ABD’de, ‘’İsrail’in ‘kendini koruma adına’ İran’a ABD’nin izni, onayı ve ve hatta haberi olmayan bir askeri ahrekat gerçekleştireceğine dair endişenin ve hatta endişeden öte bir bilginin olduğunu’’ söyledi. ABD Dışişleri Bakanlığı sözcüsü Mark Toner de, ABD’nin hala diplomatik çabaların sonuç verebileği bir zamana ve zemine sahip olunduğuna dair inanca sahip olduğunu söyledi ve ekledi: ‘’Washington, İran’ın nükleer silah sahibi olmasını engellemeye de çok kararlı’’. Son olarak ise Savunma Bakanı Panetta, İsrail’in İran’a Mayıs, Haziran aylarında saldıracağına inandığı yönünde Washington Post gazetesinin ortaya attığı iddiayı yalanlamaktan kaçındı.