Woody Harrelson’un vegan dünyası
AMERİKA BÜLTENİ (21 Şubat 2012)
Birçok filmde anti-kahraman karakterleri oynamasına rağmen oldukça sevilen bir oyuncu Woody Harrelson. Zaten Esquire dergisi de yayınladığı haberin başlığından, ‘Woody Harrelson’u kim sevmez ki?’ diye soruyor.
Esquire, Harrelson’un, oyunculuğu dışında onu diğer birçok Hollywood starından ayıran kişsel özelliklerine de dikkat çekiyor.
En başta Harrelson bir radikal çevreci aktivist. Sadece savunmuyor fikirleri, onları bizzat yaşıyor. Örneğin o bir vegan. Hayvansal hiçbir ürünü yemiyor, giymiyor, kullanmıyor. Unlu ve şekerli şeyler yemiyor. Süt ürünlerini tüketmiyor. Et yemiyor. 50’li yaşlarında olmasına rağmen hala 30’lu yaşlarında görünüyor.
Çevre dostu olmayan hiçbir otomobili kullanmıyor binmiyor. Bindiği arabada klima açıksa mutlaka kapattırıyor.
Maui’de ailesiyle organik yetiştiricilik yaptığı bir çiftlikte yaşıyor. Traktörü benzinle değil bio-dizel ile çalışıyor. 5 çeşit avokado ağacı tonlarca hindistan cevizi var. Çocukları tavuk eti yiyor. Ama sadece çiftlikte kendi yetiştirdikleri ve kendi kestikleri tavukları.
Piyasada satılan deterjanları da kullanmıyorlar: ‘’Bu deterjan ve sabunlar, temizleyecekleri çamaşırlardan binlerce kat daha toksik’’ diyor. Tabii bu alışkanlığı gittiği yerlerde sorun oluyor. Otellerin deterjanla yıkanmış çarşaflarında yattığı zaman midesi bulanıyor kusuyor. Cep telefonunu kulağına hiç yaklaştırmıyor.
Wall Street’i işgal eylemlerini çok önemsiyor ve bütün varlığıyla destekliyor:
‘’Çünkü toplumsal yaşamımızın içine eden ne varsa ona dikkat çekiyorlar. Amerika dünyaya demokrasi ihraç etmiyor kapitalizm ihraç ediyor. Dünyada savaşırken demokrasi için savaşmıyoruz, kapitalizm için savaşıyoruz. Irak’ta Afganistan’da savaş hep petrol savaşı.’’