Skip to content
Menu

Netanyahu hangi ülkede yönetimi değiştirmeye çalışıyor?

AMERİKA BÜLTENİ (17 Eylül 2012)

Sayın başbakan, Tahran da mı Washington’da mı yönetimi değiştirmeye çalışıyorsun?’ Bu soru İsrail’in eski savunma bakanı ve halen muhalefet partisi Kadima’nın lideri olan Shaul Mofaz tarafından İsrail ulusal meclisi Knesset’te İsrail Başbakanı Benjamin Netanyahu’ya soruldu. Netanyahu ile Obama yönetimi arasındaki gerginlik hafta boyunca medya üzerinden açık negatif mesajlaşmaya dönüşürken, Netanyahu’nun İran hakkında çıkarmaya çalıştığı  gerilimin asıl hedefinin Obama yönetimi olduğu iddiası da sıklıkla dile getirilmeye başlandı. Netanyahu, krizin Mitt Romney’nin işine yarayacağı hesabıyla hareket etmekle suçlanıyor. Dünyanın neredeyse tamamıyla İsrail’in arasını bozan ve bugüne kadar uluslar arası toplumda en az saygı gören İsrail başbakanı olmayı başaran Netanyahu, geleneksel olarak İsrail’in bir numaralı müttefiki olan ABD ile ilişkilerini de tehdit etmeye başladı. Shaul Mofaz, parlamentodaki öfkeli konuşmasında, “En yakın müttefikimizle ilişkimizi daha ne kadar aşağı çekmeyi düşünüyorsun?” diye sordu.   

Artan eleştirilerden sonra Netanyahu’nun ABD televizyonlarına aynı gün konuk olarak, İran konusunda sert açıklamalar yapması da asıl hedefinin Obama yönetimi olduğu yolundaki şüpheleri azaltmak yerine artırdı.

İsrail Başbakanı, pazar günü yayın konuğu olduğu Amerikan televizyonlarında, İran’a yönelik ambargoya ve diplomatik çözümlere şans verilmesini savunanlara yönelik ağır sözler sarf etti. Bu politikanın en büyük savunucusu ise mevcut ABD yönetimi. Netanyahu, konuk olduğu NBC televizyonunda, İran’ın askerî harekât dışında bir yöntemle uzlaşma çizgisine çekilebileceğini düşünenleri “aptallığa yeni bir standart getiren” insanlar olarak tanımladı. Obama’ya kaybettirmek için tansiyonu bilinçli olarak yükselttiği iddialarına CNN’de cevap veren Netanyahu, “Beni endişelendiren, ABD’nin seçim takvimi değil, İran’ın nükleer takvimi.” diye konuştu. Netanyahu’nun, Libya ve Mısır’da Amerikan elçiliklerini basılmasına işaret ederek, “Bu insanların atom bombasına sahip olmasına izin veremezsiniz.” demesi de dikkat çekti.