İstanbul’da binlerce hayvansever ‘ölüm yasası’nı protesto etti
Galatasaray’da toplanan binlerce hayvan hakları savunucusu, Hayvan Hakları Koruma Kanunu’nda yapılması planlanan değişikliği protesto etti. Aralarında spor ve sanat dünyasından tanınmış kişilerin de bulunduğu eylemciler, renkli görüntüler oluşturdu.
‘Hayvanları Koruma Kanunu’nda Değişiklik Tasarısı’na karşı örgütlenen hayvan hakları kuruluşları ve hayvanseverler, 14 ilde yürüyüş düzenledi
Türkiye Büyük Millet Meclisi’nde (TBMM) yeni dönemde yasalaşması planlanan 5199 sayılı Hayvan Hakları Koruma Kanunu’ndaki değişiklik, hayvanseverlerin tepkisini çekti. Galatasaray Meydanı’nda toplanan binlerce kişi, İstiklal Caddesi’ni adeta miting alanına çevirdi. Yanlarında hayvanlarıyla eyleme katılan vatandaşlar, sloganlarla hayvan haklarına dikkat çekti. Eyleme spor ve sanat dünyasından tanınmış kişiler ve Beşiktaş taraftar grubu “Çarşı” da destek verdi. Oyuncu Suna Yıldızoğlu, Yeliz Yeşilmen ve milli voleybolcu Naz Aydemir de hayvan eyleme destek verdi.
Galatasaray Meydanı’nda toplanarak yürüyüşe geçen hayvanseverler, ”Ölüm yasasına hayır”, ”Var olmak haktır”, ”İdam kalkmamış mıydı ”, ”Lütfen hayvan katliamına sessiz kalmayın”, ”Sokak hayvanlarına karşı insan vahşetine hayır”, ”Sokakları köpeksiz bırakmayacağız” yazılı dövizler taşıdı.
‘Yasayı geri çekin’
Hayvanseverlerin bazıları eyleme köpekleriyle birlikte katıldı. Yürüyüş boyunca, ”Yaşam hakkı engellenemez”, ”Katil bir yasa istemiyoruz” sloganları atıldı. Beşiktaş’ın taraftar grubu ”Çarşı”nın da destek verdiği eylemde bir grup hayvansever, kedi ve köpek kuklaları taşıdı.
Hayvan Hakları Aktivistleri Derneği Başkanı Asude Ustaoğlu, grup adına yaptığı açıklamada, 1 Temmuz 2004’te çıkarılan 5199 sayılı yasa ve 2006’da çıkarılan yönetmelik gereğince yerel yönetimlerin, yasanın uygulayıcısı durumunda olduğunu hatırlatarak, şunları söyledi:
”Ancak, aradan geçen 8 yıl boyunca yasanın yerel yönetimlerin ilgili birimlerince uygulanmaması neticesinde tüm Türkiye’de sokak hayvanlarının kaderine hep ölüm düşmüştür.
Meclise sunulan yasa teklifi ile 5199 Sayılı Hayvanları Koruma Kanunu değişikliği, sahipli/sahipsiz bütün hayvanlarımızı felaketin eşiğine getirmiştir.
2004 yılında çıkarılan 5199 sayılı yasa hükümlerini yerine getirmeyen yerel yönetimleri bu yasa tasarısıyla birlikte aklayacaklardır. Meclisteki 550 milletvekiline sesleniyoruz: Lütfen bu yasayı geri çekin.”
Voleybolcu Naz Aydemir, “Küçük dostlarımız için buradayız. Onları korumamız gerekiyor” derken, Yeliz Yeşilmen ise “Ben Adana’dan bu eylem için geldim. Hayvan hakları çok önemli. Onları korumalıyız” şeklinde konuştu.
Eylemde Beşiktaş taraftar grubu “Çarşı”nın “Meclis boşalsın barınak yapılsın. Ölüm yasasına hayır” yazılı pankartı dikkat çekti. Renkli görüntülere sahne olan eylem, devam ediyor.
Antalyalılar hayvanlarıyla birlikte yürüdü
Antalya’da 5199 sayılı Hayvanları Koruma Kanunu’nda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Tasarısı, yaklaşık bin kişinin katıldığı yürüyüşle protesto edildi. Antalya Hayvan Dostları Derneği, Türkiye Hayvanları Koruma Derneği ve Antalya Veteriner Hekimler Odası tarafından organize edilen yürüyüş, Kazım Özalp Caddesi’nden Attalos Heykeli’ne kadar yapıldı. Ellerinde 5199 sayılı Yasa’da değişiklik yapılmasına yönelik tasarıyı protesto eden dövizler taşıyan hayvan severler, yasa karşıtı sloganlar attı. Yürüyüş sırasında yüzlerine renkli kalemlerle hayvan desenleri çizen minikler dikkati çekti. Hayvanseverler yürüyüşe evcil hayvanlarıyla birlikte katıldı. Yürüyüşü Antalya’da tatilini geçiren yabancı turistler de ilgiyle izledi. Veteriner hekimler yürüyüşe beyaz önlükleriyle katılırken, çeşitli kulüplere üye bisikletliler de yürüyüşteki yerini aldı.
Yaşatmak değil, öldürmek tanımlanıyor!
Birçok sivil toplum kuruluşunun imzaladığı metinde hayvan savunucuları yasa tasarısına neden karşı olduklarını sekiz maddede topluyor.
1- Öldürmenin “uyutma” tanımlamasıyla yasaya girmesi ve meşrulaştırılması kabul edilemez. Hayvanları yaşatmak yerine ne şekilde öldürüleceğinin tanımlandığı bir yasa kabul edilemez.
2- İki sene hapis cezasıyla sınırlandırılması, alınabilecek cezaların para cezasına döndürülebilecek olması cezaların ağırlaştırılmasının asıl amacı olan suçu engellemenin önüne geçecektir. Hayvanlara işkence, cezasını sadece 750 TL’lik bir idari para devlete ödeyerek devam edilen bir suç halini alacaktır. Hiçbir caydırıcılığı yoktur.
3- Evlerde kaç hayvan bulundurulacağının izne tabi olması ve hayvan “sahiplerinin” eğitime tabii tutulması ucu açık bir tanımlamadır. İleride “hayvan korumacının hak” ihlaline kadar varabileceği ve belki de “bir hayvan sahibi olmakla” sınırlandırmaya kadar gidebileceği için bu tanımlama bu şekliyle tasarıda yer alamaz.
4- Hayvanların ırklarına göre sınıflandırılıp “sahipleriyle” birlikte yaşam haklarının ellerinden alınması asla kabul edilemez. Dövüşçü ya da bahisçi “sahiplere” yönelik önlemler almak yerine ırkları cezalandırmak kabul edilemez ve merdiven altı üretime sebep olacaktır.
5- Hayvanların imhasına olanak sağlayan 5996 sayılı Veteriner Hizmetleri, Bitki Sağlığı, Gıda ve Yem Kanunu ile 24/4/1930 tarihli ve 1593 sayılı Umumi Hıfzıssıhha Kanunu’nun yeni tasarıda da yer alması kabul edilemez.
6- Deneylerdeki denetimlerin keyfiyete bağlanması kabul edilemeyeceği gibi hayvanları koruma kanunu gibi bir kanunun içinde hayvanların yaşam hakkını hiçe sayan deneylerin yer alması kabul edilemez.
7- Mobil kısırlaştırmanın meşrulaştırılması hiçbir koşulda kabul edilemez. İptaline yönelik İstanbul Veteriner Hekim Odası (IVHO) tarafından açılmış bir dava mevcutken mobil kısırlaştırmayı yasalaştırma çabası kabul edilemez.
8- Amacın hayvanları korumak ve hakları gözetmek değil, hayvanları bertaraf etmek olduğunu kanıtlamaktadır.
Kaynak: T24.com