Skip to content
Menu

Politik komedinin yıldızı Jon Stewart, yıl sonunda bırakıyor

jon_stewart_earth_book

AMERİKA BÜLTENİ
(11 Şubat 2015)

Politik komediye yeni bir boyut ve güç kazandıran ünlü komedyen Jon Stewart, bir Türk medya klişesiyle söyleyecek olursak bu kez güldürmedi! Jon Stewart 21 Temmuz 1999’dan beri sürdürdüğü ‘The Daily Show’ programını yıl sonunda bırakacağını açıkladı.

Önceleri Craig Kilborn’un sunduğu program, 1999 yılında Jon Stewart’ın sunuculuğa başlamasıyla daha çok politik gelişmelere yoğunlaşınca, Amerikan televizyonlarında bir fenomene dönüştü. Kendisini ‘fake news’ olarak tanımlayan programda günlük politik gelişmeler ve polemikler, komik bir dille ‘ana haber bülteni formatı’ içinde yansıtılıyor. Comedy Central kanalında yayınlanan ve oldukça etkili olan programa Obama’dan ABD genelkurmay başkanlarına, Kongre liderlerinden Amerikalı kanaat önderlerine, yazar ve gazetecilerden Hollywood yıldızlarına kadar her kesimden önemli isim konuk olarak katıldı. The Daily Show programı, 16 yıllık yayın süresi boyunca ‘üst üste 10 yıl’ boyunca Emmy ödülü kazanarak bir televizyon programı için görkemli bir başarı elde etti.

Daily Show çok sayıda yıldız doğurdu

Jon Stewart’ın ‘haberlerinin’ muhabirleri olan çok sayıda komedyen de yıllar içinde bir yıldıze dönüştü ve kendi programlarını yapar hale geldiler. Bunlar arasında en ünlüsü Stephen Colbert. Daily Show’da yetiştikten sonra yine Comedy Central’da bir muhafazakar televizyoncu rolüyle 10 yıla yakın süre ‘The Colbert Report’u sunan ünlü komedyen, Aralık ayından sonra bir başka televizyon klasiği olan David Letterman’ın yerine CBS’te gece ‘talk show’ programını sunmaya başlayacak. John Oliver, Steve Carell, Larry Wilmore, Ed Helms, Samantha Bee ve Jason Jones da The Daily Show okulundan yetişen diğer isimler arasında.

Stewart, etkisini ekran dışına da taşırdı. Kendisinin muhafazakar rakibi rolü oynayan komedyen arkadaşı Stephen Colbert ile birlikte 2012 yılında Washington’da düzenledikleri, “Washington’da makuliyeti veya korkuyu yeniden tesis etme mitingi”ne onbinlerce kişi katılmış ve oldukça ses getirmişti.

Jon Stewart, geçtiğimiz Kasım ayında Washington Post’a yaptığı açıklamada, geleceğe dönük kariyer planının ‘şekerleme yapmak’ olduğunu söylemişti.

İşte Jon Stewart’ın unutulmaz şakalarından bazıları:

‘’Ne? Kongre üyesi seks skandalına karıştı ve bunun için Bill Clinton’dan özür mü diliyor? Ne için? Telif hakkı ihlalinden dolayı mı?’’ (Sosyal medyada özel mesaj aracılığıyla çıplak fotoğraflarını kızlarla paylaştığı ortaya çıkınca istifa eden New York milletvekili Anthony Weiner’ın, özür dilediği kişiler arasında kendisini destekleyen Clinton’ları da katması üzerine)

***

‘’Demokratlar dama Cumhuriyetçiler satranç oynuyor değil. Cumhuriyetçiler satranç oynuyor ve Demokratlar ise bir kez daha t.şaklarını kıçlarına yapıştırdıkları için revirdeler’’

***

150’den fazla devlet başkanı BM zirvesi için şehirde. Bu da New Yorklulara, sahip olduklarını bile bilmedikleri önyargılarını keşfetme fırsatı veriyor.

***

Bomba patlasaydı bile 72 huri büyük hayal kırıklığı yaşayacaktı.

(-Detroit’te külotunun içine yerleştirdiği bombayı patlatamayan intihar bombacısı hakkında-)

***

Washington’da National Mall’da toplanacak milyonlarca ılımlı Amerikalı, liderlere ve ulusal medyaya şu mesajı verecek: İşte buradayız. Alanlardayız. Gerçi sadece saat 6’ya kadar. Çünkü bebeği bakıcıya bıraktık.’’

(Geçen yıl organize ettiği Rally to Restore Sanity in Washington mitingini ilk kez duyururken)

***

Milli irade ile ilgili şunu unutmayın; çok uzun olmayan bir süre önce, bütün millet Macarena fırtınasına bile kapılmıştık…

***

Dick Cheney ve Karl Rove bir zamanlar bu ülkedeki en güçlü iki kişiyken bugün Balzheimer hastalığının pençesindeler. Balzheimer, hafızayı yok edip hastaya kendilerinin kariyer yaptığı şeyleri yapıyorlar diye başkalarını eleştirme için ‘ball (t.şak)’ büyüten korkunç bir hastalık.

***

”Arizona is the meth lab of democracy.” (Arizona’nın yeni göçmen yasası hakkında konuşurken.)

***

”Tek bir partiye hizmet etmek için seçilmedim” —George W. Bush (videodan)

”Sen seçilmedin ki…” —Jon Stewart

”Sizden, her Amerikalıdan şunu da istiyorum. Bu büyük ülke için dua edin.” —Bush

”Sen demeden başladık bile.”

(George W. Bushun, çok tartışmalı şekilde seçildikten sonra Aralık 2000’deki seçim zaferi konuşması ile ilgili yayınında)

 ***

Amerika kutsanmış bir ülke ise tanrı neden bütün petrolümüzü bizden nefret eden insanların toprağının altına yerleştirdi?

***

Arkadaşını vurmasaydı, bu dışarıya, Amerika’nın güçsüz bir ülke olduğu mesajı verebilirdi.

(Bush döneminde, her konuda ‘Amerika’nın dışarıya karşı güçlü ülke görünmesi’ni vurgulayan Fox News ile dalga geçmek için, Dick Cheney’nin avda arkadaşını kuş sanarak vurup yaralaması hakkında)

***

“Michelle Obama bir Demokrat. Bu sebeple de Cumhuriyetçilerin aksine ülkesini sevdiğini ispat etmek zorunda. Cumhuriyetçilerin Amerika’yı sevdiğini herkes biliyor. Sadece Amerikalıların yarısından nefret ediyorlar, o kadar.”

***

“Şükran Günü’nü, geleneği başlatan atalarımızın kutladığı gibi kutladım. Komşularımı yemeğe çağırdım beraber yedik içtik. Sonra onları öldürüp topraklarını ellerinden aldım.”

***

“Fox News’den de mi hiçbir şey öğrenmediniz? Hikayenizi seçin ve ona bağlı kalın. Eğer haberler hikayenize uygun değilse, lanet haberi değiştirip hikayeye uydurun.”

(-MSNBC’ye gazetecilik tavsiyelerinde bulunurken-)

***

“Demokratlar tarihi bir yarış içinde. Barack Obama, Hillary Clinton’a karşı. Normalde siyah ya da kadın bir başkan gördüğümüzde, bir meteor Özgürlük Anıtı’na çarpmak üzeredir.”

***

‘’Eğer 11 Eylül 2001 saldırısı birşey ispatladıysa o da teröristler bize saldırabilir ama bizi Amerikalı yapan özgürlüğümüzü, haklarımızı, değerlerimizi elimizden alamazlar. Bunları ancak Adalet Bakanı John Ashcroft elimizden alabilir.’’

***

‘’…Çünkü biliyorsunuz, eğer mitinginiz çoğunlukla beyazlardan oluşuyorsa ırkçı bir talep için toplanmışınız demektir. Eğer kalabalık çoğunlukla beyaz olmayanlardan oluşuyorsa bir hak talebi var demektir.”

(– Rally to Restore Sanity mitinginde her ırktan insanın dengeli oranda olmasını överken)

***

“Ne söylediğimizin ne yaptığımızın önemi yok artık. Haberlerde bizim ne söylediğimizin ne yaptığımızın söylendiğinin önemi var.”

(–  30 Ekim 2010 Rally to Restore Sanity mitingi –)

***

“Bir solcu elitler lafıdır gidiyor. Ben de sürekli Hıristiyan sağcıları düşünüyorum. Sadece sizin cennetlik olduğunuzu iddia etmekten daha elit ne olabilir ki?”

***