Skip to content
Menu

Eğer viski diyerek…

viski

CEMAL TUNÇDEMİR

26 Temmuz 2015

‘’Değerli arkadaşlarım, bu süreçte bu tartışmalı konuya girme niyetinde değildim. Ama, tartışmaktan korkan bir insan olmadığımı bilmenizi istiyorum. Tam aksine, tartışma ne kadar keskin ve korkutucu olsa da bir konudaki politik tavrımı net şekilde ortaya koymaktan çekinmem. Bana viski hakkında ne düşündüğümü soruyorsunuz. İşte viski hakkındaki düşüncem…’’

1952 yılında Mississippi eyaletinin alkollü içki yasağını sürdürüp sürdürmemesi (1966 yılına kadar sürdürecekti) tartışması sırasında tartışmanın iki tarafı da, eyaleti Washington DC’de temsil eden milletvekili Noah Soggy Sweat’ın hangi görüşte olduğunu merak ediyordu. Kişisel kariyeri ve koltuğunu korumaktan başka hiçbir derdi olmayan Mississippi milletvekili Sweat, uzun süre yan çizse de sonunda bu konuda bir açıklama yapmak zorunda kaldığında, konuşmasına yukarıdaki sözlerle başlayıp şöyle devam edecekti:

Eğer viski diyerek, şeytanın demlemesini, zehir belasını, masumları kirleten, aklı tahtından indiren, evleri yıkan, fakirlik ve sefalet yaratan evet kelimenin tam anlamıyla çocukların ağzındaki ekmeği ağızlarından alan lanet canavarı kastediyorsanız; Eğer, Hristiyan kadın ve erkekleri erdemin zirvesinden alaşağı eden, seviyeli hayatları alçalmanın dipsiz kuyusuna, umutsuzluğa, karamsarlığa, utanca ve çaresizliğe iten şeytani içeceği kast ediyorsanız, kesinlikle bu içeceğin karşısındayım. Yasaklanmasından yanayım.

Ancak, eğer viski diyerek, sohbetin yakıtını, felsefi şarabı, iyi arkadaşların bir aradayken tükettikleri ve kalplerine şarkıyı, yüzlerine gülümsemeyi, bakışlarına sıcaklığı yerleştiren içeceği kast ediyorsanız; Eğer, Noel neşesini, sabahın taze soğuğuna yürüyen bir ihtiyarın içine baharı yerleştirip onu uyandıran içeceği kast ediyorsanız, eğer insanın keyfini, mutluluğunu artıran, bir an için bile olsa hayatın dertlerini, acılarını, büyük trajedilerini unutturan içeceği kast ediyorsanız kesinlikle bu içeceğin serbestliğinden yanayım.

İşte bu tartışmadaki net tavrım budur. Bu tavırdan asla geri adım atmayacağım. Uzlaşma için taviz vermeyeceğim.’’

Politikacı Sweat bu konuşması ile, güya tartışmaya en yüksek perdeden katılmış gibi yapıyor ama sonuçta viskinin yasaklanmasını mı serbest olmasını mı savunduğunu açıklamıyordu. Her iki tarafa da selam çakan hamasi ve coşkulu bir üslupla yan çiziyordu.

İşte Amerikan politikasında, politikacıların, yorumcuların bir konuda pozisyon alıyormuş gibi görünüp, miting meydanlarında hamasi üslupla atıp tutarken aslında hiçbir pozisyon almaması kaypaklığını ifade eden ‘’If-by-whiskey” deyiminin kaynağı Sweat’ın bu konuşmasıdır. Bir politikacı, bir yorumcu, tartışmalı bir konuda, güya çok önemli bir tavır sergiliyormuş gibi yapıp aslında hiçbir tavır almıyorsa, bu kurnazlığı anlatmak için ‘’If-by-whiskey (eğer viski diyerek)’’ deyimi kullanılıyor. Günümüz ABD tartışma kültüründe bu deyimin, ‘eğer marihuana diyerek’, ‘eğer tanrı diyerek’ şeklinde farklı versiyonları da oluştu.