Skip to content
Menu

Trump, Papa ile kavgasında tonu düşürmeye çalışıyor

rek-Donald-Trump-Pope

AMERİKA BÜLTENİ (18 Şubat 2016)

Donald Trump, ülkedeki en güçlü isimlerle bile polemiğe girmekten çekinmeyen kişiliği ile, takipçileri arasında ‘bu adam herşeyi yapabilir’ duygusu uyandırageldi. Kendisinden hazzetmeseler de birçok analiste göre Trump’ın en güçlü yanı buydu. Ancak kumarhane ve emlak milyarderi bu kez çetin cevize çarptı. Yarın önseçimin yapılacağı South Carolina’da olmasa da ABD’deki muhafazkar oylar içinde önemli bir yekün oluşturan Katoliklerin ruhani lideri tarafından ‘Hristiyan değil’ gibi çok sert bir çıkışa hedef oldu. Ve buna sert bir açıklama ile yanıt vermek gibi bir hataya yöneldi.

Herşey Papa Fransis’in Meksika ziyareti ile başladı. Göçmen karşıtlığını kampanyasının ana davası yapan ırkçı milyarder Trump, Papa’nın Meksika gezisini birkaç gündür dolaylı cümlelerle eleştiriyordu. Ve Papa, Meksika dönüşü uçakta gazetecilerin sorusunu yanıtlarken, belki de 2016’da Cumhuriyetçi Partideki adaylık yarışının seyrini değiştirecek bir müdahalede bulundu. Gazetecilerin, Trump’ın Meksika duvarını boydan boya duvarla kapatma projesini hatırlatılırak “Bir Amerikalı Hristiyan Trump’a oy verebilir mi?” şeklindeki sorusuna Papa, “Nerede olursa olsun köprüler yerine sadece duvarlar inşa etmeyi düşünen insan, Hıristiyan değildir. Oy verip vermeme konusuna ben girmiyorum. Sadece, bu insan Hıristiyan değildir diyorum” diye yanıt verdi.

Papa’nın bu açıklaması, ABD iç politik gündeminde bomba etkisi yarattı. Trump taraftarları ve beyaz ırkçıların bir kısmı sosyal medyada Papa hakkında ‘’Obama gibi gizli Müslüman’’ veya ‘’Güney Amerikalı komünist’’, ‘’Lenin’in Papası’’ gibi iddialarla karşı atağa geçtiler. Bazıları ise, Vatikan şehir devletinin etrafının surlarla çevrili olduğuna dikkat çektiler.

Donald Trump ise ilk önce kağıttan bir açıklama okuyarak Papa’ya tepki gösterdi. Trump açıklamasında, IŞİD’e dikkat çekerek, ‘’IŞİD Vatikan’a saldırırsa, ki herkes onların nihai hedefinin bu olduğunu biliyor, Papa o gün, ‘keşke Trump başkan olsaydı da böyle olmasaydı’’ diye dua eder’’ dedi. Trump şöyle devam etti:

‘’Bir dini lider için bir başkasının inancını sorgulamak utanç verici. Ben Hristiyan olmakla gurur duyuyorum ve ben başkan olarak Hristiyanlığın bugünkü başkanımızla olduğu gibi, gibi sürekli saldırıya uğramasına ve zayıflatılmasına izin vermeyeceğim. Hiçbir lider, özellikle de hiçbir dini lider, bir başkasının dini hakkında hüküm verme hakkına sahip değil. Papa’yı bir piyon olarak kullanıyorlar ve bundan dolayı utanmalılar.’’

Donald Trump daha sonra Fox Business Report’un sorularını yanıtlarken de Papa Fransis için ‘çok politik bir kişi’ nitelendirmesi yaparak, Papa’nın, Meksika hükümetinin baskısıyla bu açıklamaları yaptığını iddia etti:

‘’Bence Meksika onu bu açıklamaya sevk etti çünkü Meksika, bu yolla sahip olduğu serveti kaybetmemek ve sınırı bugünkü halinde tutmak istiyor’’.

Ancak Trump’ın iddiasının aksine Papa Fransis, kardinalliği döneminde ve Papalığının ilk günlerinden beri göçmen haklarının aktif bir savunucusu. Papa olarak Vatikan dışına ilk çıkışı da Kuzey Afrikalı göçmenlerin Avrupa’ya geçişte durağı olan Akdeniz adası Lampedusa’ya olmuştu. Trump ülkeyi bütün Müslümanlara kapatmayı vaat ederken Papa geçen yıl Avrupa’daki bütün Katolik kiliselerine kapılarını Suriyeli mültecilere açma talimatı vermiş ve hatta bunu yapmayacak her kilisenin artık dini bir kurum olmaktan çıkacağı için emlak vergisi ödemesi gerekeceğini bile söylemişti.

Donald Trump, gecenin ilerleyen saatlerinde Papa ile polemiğini yumuşatma çabasına girdi. Columbia’da katıldığı toplantıda Papa ile kavgası hatırlatılınca Trump, bunu bir kavga gibi nitelendirmeyeceğini söyledi. İlerleyen dakikalarda ise Papa ile kavgadan hoşlanmadığını söyledi. Trump şöyle devam etti:

”Papa’ya çok büyük saygım var. Çok büyük kişiliğe sahip ve bence konumunun hakkını veriyor. Çok fazla enerjisi var. ”

Trump daha sonra da, Papa’nın duvar konusunda yanlış bilgilendirildiğini savundu.

Trump’ın Hristiyanlık gafları

Kendisini Hristiyanlığın koruyucusu ilan eden Donald Trump, bir Protestan kilisesi üyesi bir ‘presbiteryen’ olduğunu savunuyor. Ancak hayatı boyunca her hangi bir kilisenin aktif üyesi olmuş değil. Son seçim kampanyası sırasında yaptığı bazı gaflarla da kilise ve Hristiyanlık hakkında hiçbir bilgiye sahip olmadığını da sergiledi.

Hristiyan ayininin en kutsal kısmı olan ‘komünyon’ hakkında konuşurken, ‘kiliseye gidiyorum ve şarabı içiyorum krakerimi yiyorumşeklinde konuşabildi. Bir defasında gazetecilere, ‘tanrıdan hiç af dilemediğini, çünkü hata yapan bir insan olmadığına inandığını’ söyleyebildi. Bir keresinde sürekli bahsettiği İncil’de onun için en favori bölümün hangisi olduğu sorulduğunda İncil’den tek bir bölüm bile aklına gelmedi. Iowa’daki kampanyası sırasında ise bir kilise ziyaretinde kendisine uzatılan komünyon tabağını, bağış kutusu sanarak içine para atmaya çalışırken yardımcılarınca durduruldu.

Ancak bütün bu bilgisizliğine rağmen Trump, özellikle beyaz Evanjelikler arasında ‘Hristiyanlığın koruyucusu’ gibi görülerek önemli bir destek göremeye devam ediyor. Trump’ın destekçisi olan beyaz Evanjeliklerle ortak bir yanı var: Kamuoyu yoklamalarına göre Trump’ı destekleyen Evanjeliklerin çoğu da bütün Hristiyanlık söylemine rağmen tıpkı Trump gibi kilise müdavimi değiller.