Skip to content
Menu

Kyoto’da halk aşırı turist akınından yakınıyor

Kyoto’nun önemli Budist tapınaklarından biri olan Kiyomuzi Dera’ya giden sokaklardan biri. (Fotoğraf: Kazuaki Hagi)

AMERİKA BÜLTENİ (27 Haziran 2017)

Japonya’nın 1000 yıl boyunca başkentliğini yapan ve Japon kültürüne ait tarihi dokusunu önemli oranda koruyan Kyoto, özellikle son yıllarda küresel turizmin en gözde merkezlerinden birine dönüştü. 2015 rakamlarına göre kente sadece 2015 yılında 56.84 milyon turist geldi ve bu turistler kentte yaklaşık 1 trilyon yen (9.1 milyar dolar) harcama yaptı.

Ancak bazı sokaklarında turistlerden dolayı adım atmanın bile zorlaştığı Kyoto’da yerli halk, kentin geleneksel yaşam atmosferinin kaybolduğu gerekçesiyle bu turist akının durdurulması için çağrılar yapmaya başladı.

Yaz ayları ile birlikte turist akınının daha da artmasıyla kentte yaşanan manzarayı ‘turist kirliliği’ olarak tanımlayan Kyoto halkı, kentin normal yaşamını sürdürürken kaldırabileceğinden çok fazla konuk ağırladığından yakınıyor.

Bazı semtlerin sakinleri ise değişik eylemlerle semtlerine gelecek turist sayısını azaltmaya çalışıyor. Örneğin, Gionshinbashi bölgesi sakinleri, 27 yıllık geleneklerine son vererek, bu yıl Nisan ayındaki kiraz çiçeği açma döneminde ağaçlarını ışıklandırmadı. Işıklandırma komitesinden Toshio Akiyama, Japon gazetesi Asahi Shimbun’a yaptığı açıklamada, ‘’Zaten çok sayıda insan kiraz çiçeklerini görmeye geliyor ve çok daha fazla insanın gelmesine neden olmaktan korktuk’’ diye açıklıyor kararlarının nedenini.

Kyoto, yabancı turistlerin yanı sıra evlenen Japon çiftlerin de gözde fotoğraf yeri. Evlenecek Japon çiftler düğün öncesinde Kyoto’ya gelerek, kentin tarihi yapılarında ve sokaklarında fotoğraf çekimi yapıyorlar. Fotoğraf çekimi yapan bir çift ile kapısında fotoğraf çekimi yapılmasını istemeyen bir Kyoto sakininin tartışması haberlere yansımıştı. Şehir sakinleri, turistlerle dolu dar sokaklarda evlerine gitmekte bile zorluk yaşadıklarını belirtiyor.

Kanji Tomita adlı bir Kyoto sakini ise, turistlerin, kent sakinlerinin yaşamlarına saygı duymadıklarından yakınıyor:

‘’Şehrin bu tarihi ve doğal dokusunu korumak için büyük çaba harcadık, harcıyoruz. Ancak onlar bütün bu güzelliği hiçbir saygı duymadan kısa sürede tüketiyor sadece. Koruma yükünü biz çekmek zorunda kalıyoruz’’

Kentin turist kapasitesinin çok üzerinde turistin akınına uğramasında, ‘minpaku’ denilen yasadışı pansiyonların da rol oynadığı belirtiliyor. Yalnız yaşarken ölenlerden boşalan binlerce ev, yakınlarınca yasadışı pansiyon olarak kullanılıyor. Bu da şehre gelecek turist sayısının kontrol edilmesini zorlaştırıyor. Şehir yönetimi bu konuda daha sıkı bir denetleme mekanizması kurulma çalışması başlattı.

Genel olarak Japonya ise turizmini canlandırmaya ve daha fazla turist çekme kampanyalarına devam ediyor. 2003 yılında sadece 5 milyon yabancı turistin ziyaret ettiği Japonya’yı 2016 yılında 20 milyon yabancı turist ziyaret etti. Bu yıl sadece kiraz çiçeklerinin açtığı Nisan ayında 2.57 milyon yabancı turist ülkeyi ziyaret etti ki bu tüm zamanların rekoru oldu. Ülkeye gelen yabancı turist sayısı, 2017’nin ilk beş ayında 11.5 milyona ulaştı. Japonya, Tokyo yaz olimpiyatının yapılacağı 2020 yılında yabancı turist sayısını 40 milyona ve 2030 yılında da 60 milyona ulaştırmayı hedefliyor.

Japonya’nın turizm geliri, ülkenin bütçe fazlasını rekor düzeyde artırdı. Japonya’nın bütçe fazlası bu yılın ilk dört ayında yüzde 7.5 artarak 1,95 trilyon yen’e (17.7 milyar dolar) ulaştı ve son 10 yılın en büyük seviyesine çıktı.

Ancak ülke genelinde turizm gelirinin keyfi yaşanırken bir Kyoto sakini, bunun kentlerine alternatif maliyetine dikkat çekiyor: ‘’Turizm o kadar teşvik ediliyor ki kentlerimizin yüzyıllardır korunan geleneksel yaşam atmosferi kaybolmaya başladı. Kiraz çiçeklerini ışıklandırmayı durdururken yerel yönetime de şu mesajı vermek istedik: Mevcut turizm politikası doğru bir politika mı?’’

AMERİKA BÜLTENİ‘ni Twitter’dan takip edebilirsiniz