Skip to content
Menu

Japonya’de erken seçim kararı alan Abe hükümetine sürpriz rakip

Yuriko Koike (önde ortada), partisinin kuruluşunu ilan ettiği törende.

AMERİKA BÜLTENİ (2 Ekim 2017)

Japonya’da 2012’den beri iktidarda olan muhafazakar Liberal Demokrat Parti liderliğindeki koalisyon hükümetinin başbakanı Şinzo Abe, muhalefetin yaşadığı kaosu fırsat bilerek geçtiğimiz günlerde 22 Ekim’de erken seçim kararı almıştı. Abe, böylece halen üçte ikilik süper çoğunluğuna sahip olduğu Japonya Meclisindeki bu çoğunluğunu korumayı hedefliyordu.

Ancak Abe’nin hesaplarını bozan sürpriz bir gelişme yaşandı. Tokyo’nun tarihinde seçilmiş ilk kadın vali olan Yuriko Koike’nin liderliğinde geçen hafta kurulan Umut Partisi (Kibo-no-to) sadece günler içinde Abe hükümetine en güçlü alternatife dönüştü. 2007 yılında kurulan Abe hükümetinde kısa süre de Savunma Bakanlığı yapan, valilik adaylığını partisinin muhalefetine rağmen kazanan Tokyo Valisi Koike, geçtiğimiz Mayıs ayında iktidardaki LDP’den istifa etmişti.

Abe’nin karşısındaki ana muhalefet olan Demokratik Partinin de adaylarının Kibo-no-to’ya katılmasına yeşil ışık yakması Koike’nin Japonya’nın ilk kadın başbakanı olabileceği spekülasyonlarını güçlendiriyor. Bir çok siyasi gözlemci, rahat bir erken seçim galibiyeti öngören Şinzo Abe’nin durumunu, İngiltere’de benzeri bir özgüvenle önseçime gidip elindeki çoğunluğu da kaybeden muhafazakar lider Theresa May’in durumuna benzetiyor. Ancak bazı analistler ise, Abe’nin kadın vali Koike’nin yükselişini gördüğünü ve beklerse çok daha büyük bir tehdide dönüşeceğini düşünürek erken seçim hamlesine başvurduğunu düşünüyor. Bununla beraber Koike’nin kendisi ise kurduğu hareketin kısa sürede iktidarın en önemli alternatiflerinden birine gelmesini, Fransa’da Emmannuel Macron’un başarısına benzetiyor. Koike’nin önündeki en büyük engel ise süre. Milletvekili adaylarının 10 Ekim akşamına kadar başvurularını yapmaları gerekiyor.

Koike’nin düşünülen başarıyı sergileyemese bile, Abe’nin Meclis çoğunluğunu kayda değer oranda törpüleyebileceği bunun da yeni politik gelişmelere kapı aralayabileceği öngörülüyor.

1993 ‘dejavu’su

Japonya’da son bir hafta içinde yaşanmaya başlayan politik drama, akıllara 1993 yılındaki seçimi getirdi. Kuruluşundan beri yaklaşık 40 yıl iktidarda kalan Liberal Demokrat Parti, 1993 yılında bir başka bir reformcu vali, Morihiro Hosokawa’nın öncülüğünde kurulan bir politik koalisyonca ilk kez iktidardan edilmişti. 1993 seçiminin bugüne bakan en çarpıcı yanlarından biri ise LDP’nin mevcut lideri Abe, muhalafet partisi DP’nin lideri Seiji Maehara ve Umut Partisinin lideri Yuriko Koike’nn ilk kez seçimde milletvekili olarak meclise girmeleriydi. Dahası, 1993 yılında Hosokawa liderliğinde koalisyon kurulmasında önemli rol oynayan İçiro Ozawa’nın ve liderliğini yaptığı küçük partisi Liberal Parti’nin de seçimden sonra Umut Partisine katılmaya hazırlanması, LDP için ‘’1993 kabusunu’’ hatırlatan bir başka gelişme.

Abe, vergi politikasını değiştiriyor

Öte yandan, yeni muhalefet karşısında sıkıntılı günler yaşamaya başlayan Şinzo Abe, bütçe fazlasına 2020’de ulaşma hedefini kaldırıyor. Bu da Şinzo Abe hükümetinin mali disiplini bir kenara koyarak büyük harcamalar yapmaya başlayacağı anlamına geliyor. Bununla beraber hükümet, iktidarını koruyabilirse 2019 yılı Ekim ayı için öngörülen alışveriş vergisi artırımı takvimini ise işletecek. Ancak, Abe hükümeti bu vergi artırımından gelecek paranın bir kısmını çocuk bakımı ve sosyal yardımlara harcayacağı vaadinde bulunarak eleştirilerin önünü kesmeyi hedefliyor. Buna göre 3-5 yaş arası bütün çocukların okul öncesi eğitimleri veya kreş hizmetlerinin devlet tarafından ücretsiz sağlanacağı vaat edilecek. Düşük gelirli ailelere ise, çocukları için eğitim yardımı yapılacak.

Koike’nin Umut Partisi ise 2019 Ekim ayında yürürlüğe girecek alışveriş vergisini erteleyeceğini vaat ediyor. Parti ayrıca nükleer enerjiye de son vereceğini ilan ediyor.

AMERİKA BÜLTENİ‘ni Twitter’dan takip edebilirsiniz