AMERİKA BÜLTENİ (5 Ocak 2018)
Babasından devraldığı küçük ikinci el kitabevi Strand’ı, bugün sloganı ’18 miles of books (29 kilometrelik kitap)’ olan dev bir mağazaya ve markaya dönüştürerek, New York ve Amerikan kültür hayatına damga vuran Fred Bass 89 yaşında öldü.
Fred Bass, babası Benjamin Bass’ın kurduğu Strand’ta çalışmaya başladığında 13 yaşındaydı. O günlerde Strand, Dördüncü Cadde üzerinde sıralı 50 kadar sahafın en küçüklerinden biriydi. İki yıllık askerlik hizmeti dışında, 2017 Kasım ayında emekli oluncaya kadar Strand’tan hiç ayrılmadı.
It is with a heavy heart we share that Strand’s owner, Fred Bass, passed away early this morning at home surrounded by loved ones at the age of 89. We thank Fred for his passion and dedication, and our thoughts are with the Bass family. https://t.co/GZ3G6Lg3YB pic.twitter.com/w0U3AS1t9A
— Strand Book Store (@strandbookstore) January 3, 2018
Fred Bass, 1956 yılında Strand’ın müdürü olduğunda, ilk iş olarak kitapevini Dördüncü Cadde’deki yerinden Broadway ile 12’nci Sokağın kesişiminde bulunan bugünkü binasına taşımıştı.
Bass, kitapevini yönettiği yıllarda babasından devraldığı sahaflık kültürünü aynen devam ettirdi; ‘’Sana getirilen her kitabı satın al’’.
2015 yılında NY1 televizyonuna verdiği röportajda, ‘’Önceleri bunun saçma bir yaklaşım olduğunu düşünürdüm. Neden sürekli ekstra kitap satın alıyoruz? Daha elimizdekileri satmadık. Ancak sürekli satın almaya devam ediyorduk. Bir gerçek vardı, sahip olmadığın kitabı satamazsın’’ diye anlatacaktı.
Dördüncü Caddedeki eski yerinde 70 bin kitabı olan Strand’ın kitap koleksiyonu, 1960’ların ortasında yarım milyona, 1990’larda 2,5 milyona ulaştı. Artık kitapları koymak için Brooklyn Sunset Park’ta bir depo kiralamak zorunda kalmışlardı.
Fred Bass, 1956’da alt katına taşındıkları binanın tamamını 1997 yılında 8,2 milyon dolara satın aldığında Strand dünyanın en büyük ikinci el kitap dükkanı oldu.
2017’nin Kasım ayına kadar bile Strand’a giren müşteriler, 80’li yaşlarının sonundaki Fred Strand’ı tezgahın öbür tarafında işinin başında, apartmanını temizleyenlerden, yayınevlerince kritikleri yazılması için gönderilen birikmiş kitaplarından kurtulmak isteyen kurum ve yazarlardan veya birkaç ekstra dolara acil ihtiyacı olanlardan kitap alımı yaparken görebilirdi. Village Voice gazetesine 2010 yılında verdiği bir demeçte, ‘’Rehineci tefecilerin dükkanı dışında, içeri girip birkaç şey satıp biraz nakit elde edebileceğiniz kalan son dükkanlardan biri bizimki’’ diye konuşacaktı.
Fred Bass, tezgahın arkasında olmadığı zamanlarda ise Strand’ın önünde bir tabureye oturur, dükkanın önündeki kaldırımlarda kendi deyişi ile, ‘’trafiğin yağ gibi akmasını’’ sağlardı. Haftasonları ise, ölen kişilerden kalan kitapları da satın almak için miras açık artırmalarına katılırdı.
1977’de New York Magazine’e verdiği röportajda, ‘’bu bir hastalık’’ diyecek ve ekleyecekti:
‘’Bazen kitap almak için panik atak yaşıyorum. Dükkanımın raflarında sürekli ‘yeni eski kitapların’ yerlerini aldığını görmem gerekiyor.’’
Fred Bass, Litavnyalı babası New York Sekizinci Cadde’de Pelican Kitapevini açtıktan bir yıl sonra 1928’de Manhattan’da dünyaya geldi. Bir Polonyalı göçmen olan annesi öldüğünde 6 yaşındaydı. Pelican Kitapevi batınca baba Benjamin Bass 1929 yılında, kendi birikmiş 300 dolarına ek olarak 300 dolar da borçlanarak toplam 600 dolara Dördüncü Cadde üzerinde Strand’ı kurdu. Para kutusu olarak, atılmış eski bir puro kutusunu kullanıyorlardı. 1929 Büyük Buhranı’nın da vurduğu o günlerde Benjamin Bass, masrafları azaltmak için haftanın çoğu günü kitapların arkasında yatıyor eve gitmiyordu. Oğlu Fred Bass, Bronx’ta lise eğitimini tamamladıktan sonra Brooklyn College’da İngiliz Dili ve Edebiyatı bölümü okumaya başladı. Gündüzleri okula gidiyor okul çıkışında Strand’ın işlerini yapıyordu. Evleri ziyaret ederek kitap topluyor, topladığı kitapları metro treni ile dükkana taşıyordu. 1974 yılında New York Times’a yaptığı bir açıklamada, ‘’kanıma toz bulaştı ve ömrüm boyunca o tozlardan bir daha hiç kurtulamadım’’ diye konuşacaktı.
Strand’ta çalışacak her kişinin, kitapları seven, kitapları tanıyan, onlara değer verenler olmasına özel önem verdi. Strand’a iş başvurusu yapan herkesin öncelikle, 10 kitap başlığını 10 yazarla doğru şekilde eşleştirmeleri gereken şaşırtmalı zor testi geçmelerinin gerekmesi bundan. Bugün Strand’ın çalışan sayısı ve kitap sayısı, kitapçılar koridoru olduğu altın yıllarında Dördüncü Cadde’de bulunan bütün kitapçıların kitap ve eleman sayısının toplamından daha fazla.
2010 yılında, ‘’Bu hayatta tek amacım, büyükçe bir sahaf dükkanı kurmaktu, bu amacı gerçekleştirdiğim için çok mutluyum’’ diye konuşacaktı.
AMERİKA BÜLTENİ‘ni Twitter‘dan ve Facebook‘tan takip edebilirsiniz