AMERİKA BÜLTENİ (13 Ekim 2011)
NBA’in neden sezon öncesi maçları ve ardından ilk haftayı ertelediğini ve hatta bütün sezonu iptal edebileceğini biliyor musunuz? Gazeteci Will Leitch’e göre bu sorunun cevabı da aslında Zuccotti Park’ta gizli. ‘’Occupy Wall Street’’ eylemcileriyle NBA arasında ne ilgi olabilir ki?
Wall Street eylemcileri, ”bankalar ortadan kaldırılsın, birleşmesin, iş yapmasın” diye yürümüyor. Yarattıkları kriz sonuçlarıyla orta yerdeyken, Wall Street’in hala hiçbir denetim ve kural olmasın, vergiler yükseltilmesin diye üste çıkıp mücadele vermesine tepki olarak eylemlerine başladı eylemciler. Leitch, ‘’Yani, istedikleri kararı, ne kadar aptalca da olsa alma özgürlüğü istiyor Wall Street ve bu kararın sonuçları ne olursa olsun sorumlu tutulmak istemiyor. İşte NBA’da bugünlerde olan da bu…’’ diye yazıyor.
NBA basketbol liginin başkanı David Stern (ki NBA sahiplerinin ortak temsilcisi), Citigroup ya da AIG’den bile daha cüretkar tavırlarıyla tepkilerin hedefi oluyor. Çünkü bankalar neden oldukları krizde en azından kendileri de zarar gördü. Ancak NBA’in gelirlerindeki artış, NBA’in herşeyi olan sporcuların maaşlarındaki artıştan çok daha büyük. Ancak NBA’deki para akışı çok da saydam değil. Kulüp sahipleri 300 milyon dolar zarar ettiklerini iddia ediyor. Ayrıca stadyumların bakım ve yenilenmesine para harcadıklarını ileri sürüyorlar. Resmi verilere göre spor salonlarının yenilenmesine 2000 yılından beri 2,1 milyar dolar harcandı. Ancak Holy Cross’un resmi evraklardaki araştırması NBA salonlarına harcanan 1,7 milyar doların NBA kaynaklarıyla değil, vergi mükelleflerinin parasından geldiğini ortaya çıkarıyor. Yine, NBA’da takımını satmaya karar veren her patron, aldığı fiyatın çok daha üstüne satıyor. Zararına satanı henüz yok.
Ancak bütün bunlara rağmen, NBA, ekonomik krizden kaynaklanan zararları giderme gerekçesiyle sporcuların maaşından yıllık 240-280 milyon dolar arasında bir kesinti yapmak istiyor. Yani NBA sahiplerinin var olduğu iddia edilen ama net şekilde gösterilemeyen 300 milyon dolarlık zararının yüzde 80’i sporculara ödetilmek isteniyor. Oysa NBA sahipleri zaten kötü oyuncuyu ellerinde tutmak zorunda ya da maaş ödemek zorunda değiller. Kaldı ki sporda en fazla parayı harcayan kazanmıyor her zaman. Sahmsports verilerinine göre Oklahoma City Thunder 2010-2011 sezonunda 55 milyon dolar harcadı sporcularına ve 55 maç kazandı. Toronto Raptors aynı sezon 70 milyon dolar harcadığı halde sadece 22 maç kazanabildi.
Will Leitch, NBA sahiplerinin bütün bu tablodaki isteklerini şöyle tercüme ediyor: ‘’Bir sürü gereksiz harcamalarla zarar ettik. Üstelik tesisler için parayı devlet harcadığı ve NBA küresel olarak çok daha popüler ve karlı iken yaptık bunu. İşte bu sebepten zarar hanemiz olmasın ve yine aynı hataları yapıp aynı paraları kaybedersek tekrar zarar olmasın diye şimdidensize daha az para vereceğiz.’’
İki hafta önce yapılan toplu pazarlık sırasında NBA’ın cüretkar başkanı Stern, sürekli olarak sporculara parmak sallayarak konuşunca, Miami Heat’in yıldız oyuncusu Dwyane Wade’in sonunda, ‘’Bana parmak sallayamazsın. O parmağı sallama, ben senin çocuğun değilim’’ diye patladığı ve hemen ardından LeBron James ve Carmelo Anthony ile beraber toplantıyı terkettikleri medyaya yansımıştı.
Gazeteci Will Leitch, Dwyane Wade’e şöyle sesleniyor: ‘’Ey zavallı Dwyane, tabii ki sen Stern’in çocuğusun. Hepimiz öyleyiz’’