Vatandaşlığıyla gurur duymak, etnik kökeniyle gurur duymaktan daha çok mutlu ediyor
AMERİKA BÜLTENİ (15 Aralık 2011)
Follow @amerikabulteni
Vatanseverliğin de farklı kaynakları ve versiyonları var. Bu kaynaklara göre vatanseverlik faşist ya da ırkçı bir canavarlık da üretebilir, özgürlük ve adalet duygusu da… Psychological Science tarafından yayınlanan yeni bir küresel psikoloji araştırması, ikisi arasındaki farkın çarpıcı bir sonucunu ortaya koydu: Ülkesini, hukuk düzeni ve kurumlar ile yasaların kalitesinden dolayı seven insanlar, ülkelerini etnik ya da dinsel kimlik aidiyetleri nedeniyle seven insanlardan çok daha yüksek oranda mutlu oluyor.
31 ülkeden 40 bin 677 kişi üzerinde yapılan araştırma, etnik ve dinsel aidiyetlerden beslenen milli gurur ile, devletin işleyiş şeklinden beslenen ‘civic (yurttaşlık)’ gururu arasındaki farkları inceledi. Ve, devletine bağlılığında etnik ve dinsel aidiyet gururunu en şiddetli şekilde yaşayanların mutluluk düzeyinin, vatandaşlık gururunu en alt düzeyde yaşayanların mutluluk düzeyini bile zor yakaladığı tespit edildi. Vatandaşlık gururuna dayalı vatanseverliğin ürettiği mutluluk, etnik ya da dinsel aidiyete dayalı vatanseverliğin ürettiği gurura göre kat be kat fazla mutluluk üretiyor.
Peki neden? Etnik aidiyetine çok fazla bağlı bireyin ‘öteki’ ve ‘yabancı’ düşmanlığı ve ırkçılığı, yeryüzünde kendi ırkından, kendi inancından olmayan başkaları oldukça tam mutlu olmasını neredeyse olanaksız kılıyor. Araştırmayı yürüten ekipten doktor Matthew Wright, ‘’Çok büyük olasılıkla en başta da kendi ulusunun etrafını saran diğer milletler, etnik kökenleri veya inançları, yaşadığı her türlü olumsuzluğun sorumlusu olarak ilan edecektir’’ diye yorumluyor mutsuzluğun nedenini…
Oldukça fazla politik imaya yol açabilecek araştırma, her türlü yurtseverliğin mutluluk ve tatmin sağlayacağı yönündeki genel kabulü sarsıyor. Bu bilimsel araştırmaya göre, bir insanın yurtseverliği, ne kadar kucaklayıcı ve katılıma açık olursa o kadar daha fazla mutluluk kaynağı oluyor. Vatandaşlığa dayalı yurtseverlik, kucaklayıcı ve isteyen herkesi içine alıcı bir kuşatıcılığa sahip. Çünkü vatandaşlık bağı, ülkede yaşayan azınlıklar ve marjinal kesimler de eşit düzeyde kapsayan yasalara saygıyı ima ediyor.
Etnik ve dinsel aidiyete dayalı bağnazlık ise, sahibini yeni arkadaşlar ve mutluluktan mahrum ediyor. Mevcut kısır döngüye mahkum ediyor.
AMERİKA BÜLTENİ‘ni Twitter’dan takip edebilirsiniz