Skip to content
Menu

Barack Obama’nın medyadan anladığı ne?

AMERİKA BÜLTENİ (5 Mayıs 2012)

ABD Başkanı Barack Obama, her yıl, Washington’daki politikacı ve bürokratlar ile medya ve eğlence dünyasını biraraya getiren geleneksel Beyaz Saray Muhabirleri Derneği yemeğindeki mizah yüklü konuşmasıyla yine dikkat çekti.

1914 yılında kurulan Beyaz Saray Muhabirleri Derneği, Amerikan medyası ile ABD Başkanı arasındaki en önemli iletişim köprüsü olarak görülüyor. Calvin Coolidge’ten beri bütün ABD başkanları, derneğin 1920’den beri her sene Nisan ayının son Cumartesi günü gerçekleştirdiği geceye katılıyor.

Yemeğe başkan ve başkan yardımcısının yanı sıra bakanlar, Kongre üyeleri, medya, sinema ve iş dünyasından ünlüler de katılıyor. Her yıl sunuculuğunu ya da gösterisini ünlü bir sanatçının yaptığı yemeği son yıllarda ünlü komedyenlerin konuşmacı olması gelenek haline geldi. Bugüne kadar aralarında Frank Sinatra’dan Jay Leno’ya, Ray Charles’tan Stephen Colbert’e kadar birçok ünlü isim gecenin şovunu hazırladı. Bu yıl gecenin komedi şovunu ise Jimmy Kimmel sundu. Obama da, başkanların, geceye katılan güçlü ve ünlü isimlere takılma içerikli mizahi konuşma yapma geleneğini bozmadı. Obama’nın yemekteki şakaları, Amerikan medyasında olduğu gibi Türk medyasında da geniş şekilde yer aldı.

Ancak Obama’nın konuşmasının sonundaki 2 dakikalık ciddi kısım yeterli ilgiyi görmedi. Konuşmasının sonundaki sözleriyle Obama’nın medya algısı, tüm dünyadaki medya mensupları ve politikacılar için mesaj yüklüydü. Amerika Bülteni, konuşmanın bu kısmını dikkatinize sunuyor:

‘’Bu geceki konuşmamı ciddi bir mesajla bitirmek istiyorum. Gelecek yıl Ocak ayında kim ABD başkanlığı için yemin edecekse oldukça ciddi sorunlarla yüzleşmek zorunda kalacak. Ancak aynı zamanda bizi yüzleşmek zorunda olduğumuz sorunlardan daha büyük yapan geleneklerimizi de miras olarak devralacak. Bu geleneklerden biri de bu akşam burada: Başkanı test etmekten, soru sormaktan ve eleştirmekten çekinmeyen özgür basın. Ve bu görevinizi yaparken hepiniz birçok fedakarlıklarda bulunuyorsunuz.

Bu gece, yaşadığımız günlerin en önemli haberlerini hazırlarken muazzam özveride bulunan Anthony Shadid ve Marie Colvin gibi gazetecileri hatırlıyoruz örneğin. İster blog yazarı olun ister TV programcısı, ister burada memlekette ciddi işlerin peşinde isterse yurtdışında kendi hayatınızı riske ederken olsun, yaptığınız işe büyük saygı ve hayranlık duyuyorum. Bazen bana oldukça zor anlar yaşattığınızı biliyorum ve benim de aynen mukabelede bulunmak istediğim de oluyor (gülüşmeler), ancak asla unutmadığım şu ki ülkemizin temeli size dayanıyor. Siz, demokrasimizi, yaşam tarzımızı ve özgürlüğümüzü korumamıza yardım ediyorsunuz.

Hepinize teşekkürler! Teşekkürler (alkışlar)