İsrail ve Hamas arasındaki çatışmanın savaşa dönüşmesi kaçınılmaz mı?
AMERİKA BÜLTENİ (17 Kasım 2012)
İsrail ve Hamas arasında yeniden başlayan karşılıklı hava saldırıları üçüncü gününe girerken, şu ana kadar 13’ü sivil en az 40 Filistinli ile 3 sivil İsrailli hayatını kaybetti. İsrail, on binlerce yedek askeri göreve çağırırken bir yandan da Gazze sınırına muhtemel bir kara herakatı için büyük yığınak yapıyor. Mısır Başbakanı’nın Gazze’yi ziyareti nedeniyle ialn edilen kısa süreli ateşkes ise bozuldu. Cuma günü, 1970 yılından beri ilk kez Kudüs’e yönelik füzel saldırısı gerçekleşti. Çatışmaların bu derece şiddetlendiği bir aşamada, İsrail’in kara harekatı ya da savaş kaçınılmaz mı? İşte ‘bundan sonra ne olacak?’ sorusuna bazı alternatif yorumlar:
Öyle görünüyor ki sekizinci savaş başladı
Telegraph gazetesinden David Blair, İsrail’in 64 yıllık tarihinde ‘’ya kendi isteğiyle ya da komşularının zorlamasıyla 7 kez savaşa girdiğini’’ hatırlatıyor ve ekliyor: Öyle görünüyor ki sekizinci başlıyor. İki taraf da geri durma isteğine sahip değil’’
Kara savaşı mümkün ancak kaçınılmaz değil:
‘’Maalesef, kendinizi anlaşılır kılmak için çok sert vurmak zorundasınız’’ diyor İsrail Ulusal Güvenlik Çalışmaları Enstitüsü başkanı Meir Elran, JTA’ya yaptığı açıklamada. İsrail, Hamas’ı caydırıcı şekilde incitmek zorunda olduğunu savunuyor ancak İsrail’in karşılıklı yıkıcı bir kara savaşından kaçınmasının daha iyi olacaını dile getiriyor. ‘’Ancak, eğer Tel Aviv vurulursa ya da İsrail’in kayıp sayısı artarsa, artık herşey mümkün bir ortam oluşur.’
İşlerin ileri gitmesinden herkes kaybedecek
Son günlerdeki gelişmelerle ilgili en dikkat çekici yorumlardan biri ise Washington Post gazetesinin başyazısından geldi. ‘’Her ne kadar iki taraf da savaşçı retoriği ile açıklama yapsa da, iki taraf da, diplomatların bir an önce ortaya çıkarak, kendilerini kendilerinden korumasını umut ediyor. 2008-2009 Gazze işgali, Filistinliler için büyük insani kayba, İsrail içinse büyük diplomatik ve itibar kaybına neden oldu. Bu kez 1979 İsrail – Mısır barışı da risk masasında. Bu bile tek başına acl bir ateşkesin herkesin yararına olduğunun göstergesi.
Savaş belki de barışın umudunu yükseltiyor
Foreign Policy’den Daniel Kurtzer, ‘’şiddetin müessif ve öngörülebilir spazmı’n bir kez daha ABD’ye dünyanın bu köşesini neden görmezden gelmeye devam edemiyeceğini gösterdiğini’’ belirterek, Gazze’nin, ABD’nin İsrail – Filistin barışı konusundan elini taşın altına sokmaya yanaşmadığı sürece, periyodik savaşlar ülkesi olacağını vurguluyor. ABD’nin yeniden ve yenilenmiş bir inisiyatif almasının vaktidir. Eğer bu yenilenmiş inisiyatif, ‘’altyapısı sağlam, adil ve dengeli’’ bir inisiyatif olursa, herkesi çok şaşırtacak sürpriz ve pozitif sonuçlara yol açabilir.