Skip to content
Menu

‘Life of Pi’: Muhteşem film mi muhteşem risk mi?

AMERİKA BÜLTENİ (21 Kasım 2012)

Mantığa aykırı şekilde de olsa Tanrının varlığını ortaya koyacağını savunan bir öykü, oyuncu listesinde tek bir ünlü isim yok ve 120 milyon dolara mal oldu.  Batan bir gemiden atladığı bottaki bir Bengal kaplanı ile de mücadele içinde Pasifik’i geçen bir gencin fantastik ve elbette kurgusal macerasını analatan Pi’nin Hayatı (Life of Pi) ABD’de bugün gösterime giriyor. Aslında eleştirmenlerin tepkisi fena değil. Ancak filmi en çok destekleyenler bile gişe hasılatı başarısını oldukça zor görüyor. Filmin yapımını üstlenen 20th Century Fox’un yöneticisi Elizabeth Gilbert, ‘’Hayatımda oynadığım en büyük kumar’’ diyor. Bu maliyetli filmin gişede kendini kurtaracağından şüphe duyanların ise bazı sebepleri var:

120 milyon dolar büyük para

Film o kadar maliyetliydi ki daha proje aşamasında 2010 yılında başlamadan iptal edilme noktasına geldi. Ancak yönetmen Ang Lee, yapımcıları filme vereceği vizyona inanmaya ikna etti. Film bütçesinin büyük bölümü, filmdeki hayvanların dijital ortamda yaratılmasına harcandı. Ayrıca, Pasifik fırtınalarının kontrollü sahneleri için Tayvan’da 1.7 milyon galonluk dev bir su tankı oluşturuldu.

Potansiyel piyasası yok

Hollywood’un son dönemdeki birçok büyük projesinden farklı olarak Pi’nin Hayatı filmi, ne bir devam filmi, ne de bir çizgiroman, video oyunu gibi popüler ürüne dayanmıyor. Kanadalı yazar Though Yann Martel’in 2001 tarihli aynı adlı romanının uyarlaması. Roman, Man Booker ödülü kazandı ve dünya genelinde 9 milyon sattı. Ancak, bu surreal öyküyü, 2 dakikalık fragmanda ya da 30 saniyelik reklamda açıklamak çok zor ve bu da seyircinin ilgisini çekmeyi zorlaştıran bir başka neden.

Bariz spiritüel bir öyküsü var

Life of Pi, Pi’nin yaşamının tanrının varlığını göstereceği vaadiyle başlıyor. Hollywood’un büyük bütçeli yapımlarının çok tersi bir yaklaşımı var. Pi’nin, manevi yolculuğunda Hıristiyanlık, Hinduizm ve İslam’ı harmanlaması da hikayeyi daha da karmaşık hale getiriyor. Böylesine afili bir felsefi ve manevi hedefi belirlemekle de fantastik türe meraklı oldukça geniş bir izleyici hedef kitlesini kaybetme riski var ve dahası dev filmlerin bile altından kalkamayacağı bir vaatte bulunuyor.

Filmin hiç yıldız oyuncusu yok

Hollywood açısından bir filmi satmanın ilk şartı yıldız isimler içermesidir. Hele de böyle kişiye özgü bir öykü anlatılacaksa… Life of Pi’nin başrol oyuncusu ise ilk kez kameralar karşısına geçen 17 yaşındaki Suraj Sharma.

Rekabetin yüksek olduğu zamanda gösterime girdi

Bu hafta yeni gösterime giren iddialı yapımlar arasında romantik komedi Silver Linings Playbook, şimdiden Oscar adayı gösterilen Hitchcock ve aileleri kendine çekecek çizgi film Rise of the Guardians da var. Bu 3 film de Life of Pi’nin potansiyel izleyici kitlesinden birazını kendine çekecek yapımlar. Ve birkaç gün sonra gösterime girecek ‘’The Hobbit: An Unexpected Journey’’ ve ‘’Les Miserables’’ filmleriyle de rekabet şansı daha da zorlaşacak.

Aşağıdaki iki videodan ilki filmin sinema fragmanı ve ikincisi ise roman yazarı ile yönetmenin film hakkında anlattıkları: