Kuzey Kore savaş çıkaracak mı? İşte ‘hayır’ diyenlerin 4 gerekçesi
AMERİKA BÜLTENİ (10 Nisan 2013)
‘’The Real North Korea: Life and Politics in the Failed Stalinist Utopia’’ kitabının Andrei Lankov, New Tork Times gazetesinde, ‘Sakin olun! Kuzey Kore sadece blöf yapıyor’ başlıklı yazısında, Kuzey Kore’yi, ‘ekonimisi iflas etmiş küçük bir diktatörlük’ olarak tanıyor ve ekliyor: ‘’Bununla beraber, dünya kamuoyunu manipüle etmede son derece mahir liderleri var’’.
Son günlerde gerilimi yükseleten Kuzey Kore, Pazartesi günü bölgedeki yabancılardan ‘nükleer savaş’ tehlikesi nedeniyle ülkesini terketmelerini istedi. Ancak bu yüksek retoriklere rağmen, Güney Kore’nin başkenti Seul’de panik olmaması dikkat çekiyor. Çünkü Güney Koreliler de birçok analist gibi Kuzey Kore’nin bu üst perdeden açıklamalarına rağmen savaş başlatamayacağına inanıyor. Peki neden? İşte 4 gerekçe:
Kim Jong Un manyak değil
Kuzey Kore, ‘yüce lideri’ni, parmağı her an nükleer butonların üstünde ne yapacağı öngörülemez insan üstü bir varlık olarak yansıtmayı seviyor. Ancak gerçek şu ki Pyongyang yönetimi, bugüne kadar hep yansıttığından çok daha pragmatic ve mantıklı hareket etti. Lankov, ‘’Kim Jong Un, mağarasında Batı’yı yok etme planları yapan Bin Ladin değil’’ diyor:
‘’Kuzey Kore diktatörünün intihardan farksız bir harekete girişmesini makul kılacak bir neden yok. Hayatı seviyor. Pizzaya, basketbola ve keyfe düşkünlüğüyle biliniyor. Aynı şey, tamamı lüks araba ve iyi markalar tutkulusu, yönetim eliti için de geçerli’’
Olna biten, para ve dikkat çekmek için uluslararası şantajdan başka birşey değil
Her an 3’ncü Dünya Savaşı’nı başlatacakmış gibi davranmanızın sebebi ne olabilir? Çünkü bunun da getirisi var. Atlantic dergisinden Howard French, Kim Jong Il’in de benzeri taktikle, gerilimi düşürme karşılığında kazandığı imtiyazları hatırlatıyor: Ülkesine yakıt nakliyesi, gıda yardımı, nükleer reaktör inşası, sıcak para getirecek turizm bölgeleri ve yatırım bölgeleri’’.
Washington Post gazetesinden Max Fisher ise Kore diktatörünü, Kim Jong Un’u ‘bağırıp duran bir çocuğa’ benzetiyor:
‘’Oyuncak veya arzuladığı dikkati verirsiniz. Ancak hakettiğini ya da tehdit olduğunu düşündüğünüz için değil. Sadece ağlama sesinden kurtulmak istediğiniz için’’.
Çin bile desteklemiyor
ChinaFile yazarı Susan Shirk, Çin’i Kuzey Kore’nin ekonomik açıdan hayat borusu olarak tanımlıyor. World Politics Review’den Steven Metz, Çin’in savaşın sonuçları felaket olacağı için barıştan başka birşey istemesinin mümkün olmadığını kaydediyor:
Savaş çıkarsa, binlerce hatta belki milyonlarca Kuzey Koreli Çin’e kaçacak. Nükleer patlamalar sadece Kuey Kore’yi değil bütün bölgeyi zehirler. Küresel ekonomi alt üst olur ve bud a Çin’in tüm ihracatına ve enerji ithalatına büyük darbe vurur. Ve en önemlisi de Kuzey Kore, Çin’in elinden çıkar ABD tarafından işgal edilir.
Çin, Kuzey Kore’nin mevcut rejimini ayakta tutma konusundaki ısrarına rağmen, bu rejimle ittifakından da usandığını belli ediyor. Kuzey Kore’nin üçüncü nükleer denemesinden sonra yeni ambargolar konusunda ABD ile işbirliği yaptı. Salı günü ise Kuzey Kore’ye turizmi durduracağını açıkladı. Bu, Kuzey Kore ekonomisine ciddi bir darbe. Çin’in yeni devlet başkanı Xi Jinping, kamuoyuna açık şekilde Kuzey Kore yönetimi uyardı: ‘’Kimse, kendi bencil kazançları için bölgeyi hatta bütün dünyayı kaosa sürükleyemez’’. Bu sözleri, çıkacak savaşta Kuzey Kore ile saf tutacak bir ülke söylemez.
Kuzey Kore her halükarda savaşta kaybeder
Kuzey Kore, 1,1 million askeriyle aslında dünyanın en kalabalık dördüncü ordusuna sahip. Ancak problem şu ki, ordunun donanımı, Soğuk Savaş döneminde müttefiki Sovyetlerden kalma. Güney Kore’nin tüm askeri donanımı ise ABD tarafından sağlandı. Dahası ABD, gerektiğinde Güney Kore ile birlikte savaşacağını ilan etmiş durumda. Kuzey Kore savaş başladığında birkaç gün veya hafta ciddi kan dökebilir ama nihayetinde kaybetmesi kaçınılmaz. Dartmouth College’dan profesör Jennifer Lin’e göre, ‘’Kuzey Kore’nin bugünkü ordusunu, 1991 savaşındaki Irak ordusunun karşısına çıkarsanız yenilir’’. Kim Jong Un bunu herkesten iyi biliyor.