Skip to content
Menu

Seymour Hersh’ten tartışma yaratacak iddia: Suriye’de kimyasal saldırıyı El Nusra gerçekleştirdi

rek-syria_chemical
Şam’ın Doğu Guta banliyösünde 21 Ağustos 2013 günü gerçekleşen sarin gazı saldırısında, 1000’den fazla insanın öldüğü tahmin ediliyor.

AMERİKA BÜLTENİ (8 Aralık 2013)

Araştırmacı gazetecilik dalında Pulitzer ödülü gazeteci Seymour Hersh tartışma yaratacak yeni bir analiz kaleme aldı. Suriye’nin başkenti Şam’da 21 Ağustos günü meydana gelen kimyasal saldırının perde arkasının, Obama yönetiminin açıkladığı gibi olmadığını iddia eden Hersh, ”Obama yönetimini istihbarat raporlarını çarpıtarak savaş çıkarmaya çalışmakla” suçladı.

London Review of Books dergisinde Pazar günü yayınlanan uzun analizinde, ‘’Eğer kimyasal sadırıyı Esat gerçekleştirmiş olsaydı NSA’in haberi olurdu’’ diye yazan Hersh, ABD istihbaratının, Suriye’de kimyasal silahları olan tek tarafın rejim olmadığını aylar öncesinden bildiğini ileri sürdü. El Nusra terör örgütünün saldırıda kullanılan sarin gazını üretebilecek donanıma sahip olduğunu belirtti.

Kimyasal saldırıdan sonra uzun süre sessiz kalan Obama yönetimi, yaklaşık 10 gün sonra Esat rejimini sorumlu tutarak bir askeri harekat hazırlığına girişince bölgede tansiyon yükselmişti. Ancak, Rusya’nın aracılığıyla gerçekleşen görüşmelerde Suriye’nin kimyasal silah stokunu imhayı kabul etmesi üzerine kriz askeri çatışmaya dönüşmeden soğumuştu. Seymour Hersh, kendisinin görüştüğü ABD istihbarat görevlilerinin, saldırının El Nusra tarafından gerçekleştirildiğini söylediğini yazdı. Adı açıklanmayan istihbarat yetkilileri, Obama yönetiminin ‘’bunu bildiği halde bir askeri operasyona gerekçe yapmak için saldırıdan Suriye rejimini sorumlu tuttuğu’’ suçlamasında bulunuyor. Onlara göre bu olay, 1964 yılında ABD’yi Vietnam Savaşı’na sürükleyen Tonkin Körfezi olayına benziyor.

”Esat rejiminin askeri hareketleri takip altındaydı”

Hersh’in konuştuğu istihbarat kaynakları, saldırının Suriye ordusunca gerçekleştirilmediğinin en büyük delili olarak, ABD’de saldırının hemn öncesinde Suriye ordusunun bu yönde bir hazırlığına ilişkin hiç bir uyarının yer almamasını gösteriyor. ABD istihbarat gruplarının, her sabah, bir kopyası da Ulusal Güvenlik Danışmanı’na gönderilmek üzere Savunma Bakanı ve Genelkurmay Başkanı’Na dünyanın her yerindeki askeri hareketliklerle ilgili ‘Sabah Raporu’ sunduklarına dikkat çeken bir İstihbarat yetkilisi, 20 – 23 Ağustos tarihleri arasındaki raporların hiç birinde Suriye’nin bulunmadığını belirtiyor. Konu 23 Ağustos raporuna YouTube’da onlarca videosu yayınlandıktan sonra giriyor. Haberde ayrıca, 28 Ağustos’ta Washington Post’ta yayınlanan bir haberde NSA’in, Suriyeli komutanların kendi aralarındaki iletişimi dinleyebildiğinin kaydedildiğine de dikkat çekiliyor.

Analizde, istihbarat kaynaklarının Mayıs ayında da Obama yönetimini, El Nusra’nın kimyasal silah hazırlığı konusunda uyardığı iddiası da yer alıyor. Ayı uyarı brifinginde Suriye’de aktif olan bir başka terör grubu olan El Kaide Irak’ın da sarin gazı üretme bilgi ve potansiyeline sahip olduğu da kaydediliyor. Yaz ortasındaki istihbarat raporlarında ise El Nusra’nın Şam’ın Doğu Guta banliyösünde (kimyasal saldırının gerçekleştiği yer) aktif olduğu bilgisi yer alıyor. Saddam’ın ordusunda kimysal silah uzamanı olarak subaylık yapan Ziyaad Tariq Ahmed’in de Doğu Guta’ya geldiği de raporlarda belirtiliyor.

Seymour Hersh, CIA’nin analizinde yazacağı bilgiler hakkında yorum yapmayı reddettiğini de kaydetti.

‘Obama ne öğrendi de aniden savaştan caydı?’ 

Hersh, kimyasal silah kullanılmasını kırmızı çizgi ihlali olacağını ilan eden Obama’nın, ilk başta saldırıdan Esat rejimini sorumlu tutarak askeri operasyon sinyali vermesine rağmen, aniden önce konuyu Kongre’ye taşıyarak savaş yetkisi isteyerek zamana yayması ve ardında da Rusya’nın planı ile soğutmasındaki ani dönüşün de, bu süreçte, kendisine ilk verilen raporlarla çelişkili bazı bilgilere vakıf hale gelmesinin rol oynadığı görüşünü aktarıyor. Obama’nın geri adımının üst düzey bazı askeri ve istihbarat çevrelerinde büyük bir rahatlamaya neden olduğunu yazıyor.

Seymour Hersh, Esat rejiminin anlaşma gereği kimyasal silah stoklarını imhaya başladığını aktararak şöyle bitiriyor:

‘’İronik olan şu ki, Esat’ın kimyasal silah stoku tamamen imha edildikten sonra Suriye’de kimyasal silaha sahip tek güç olarak El Nusra kalacak. Sarin gazı, savaş bölgesindeki diğer bir çok silahın aksine oldukça stratejik bir silah. Esat rejiminden sonra yeni bir müzakere süreci daha olabilir’’