BP jeologu: Ucuz petrol çağı bitti, krizler ve çatışmalar kapıda
AMERİKA BÜLTENİ (23 Aralık 2013) Follow @amerikabulteni
Petrol sektörünün önde gelen jeologları, ‘ucuz petrol çağının sona erdiği’ne işaret ederek, bunun kalıcı durağanlık tehlikesi ile çatışmalar ve kitlesel açlık riskini yükselttiği uyarısında bulundu.
1985 – 2008 yılları arasında British Petroleum (BP) jeologu olan Dr. Richard G. Miller, Londra ‘University College’ta (UCL) düzenlenen bir doktora programında verdiği ‘Geohazards (Jeo Tehlikeler)’ başlıklı bilimsel konferansında çarpıcı uyarılarda bulundu.
Dr Miller, Uluslararası Enerji Ajansı (IEA), ABD Enerji Enformasyon Dairesi (EIA) ve Uluslararası Para Fonu (IMF) verilerinin, geleneksel petrol üretiminin 2008’de, tarihindeki ‘peak’ seviyesine çıktığını ve o tarihten itibaren kalıcı bir durağanlığa girdiğini kaydetti.
Petrol endüstrisinin, ‘’bugünkü tüketim oranıyla dünyaya 53 yıl daha yetecek petrol rezervi var’’ yaklaşımını da eleştiren Miller, sorunun petrol üretim oranıyla ilgili bir konu olduğunu, rezerv oranıyla ilgili olmadığını söyledi.
‘’Yeni petrol kaynağı keşiflerindeki ve doğal gaz gibi petrol dışı enerji kaynaklarında artışa rağmen, 37 ülke şimdiden ‘post-peak’ döneme girmiştir. Ve küresel petrol üretimi yılda yüzde 4.1 oranında, bir başka deyişle günde 3,5 milyon varil azalmakta’’ diyen Miller şöyle devam etti:
‘’Sürekli büyüyen mevcut petrol talebini karşılamak için her 3-4 yılda bir yeni Suudi Arabistan kadar petrol tedarikine ihtiyacımız var. Yeni petrol keşifleri 1986’dan beri talepteki artışı karşılıyamıyor. Her yıl rezerv miktarı artmasına rağmen rezervlerimizin ihtiyacımızı karşılamasında yokuş aşağı gidiyoruz. Petrol bölgelerinde yüksek teknoloji nedeniyle rezervimiz artıyor ancak üretim hala yılda yüzde 4.1 oranında azalıyor.’’
Petrolde yeni bir döneme girdik
BP için 2000- 2007 yılları arasında her yıl geleceğin petrol tedarikleri konusunda tahmin raporu hazırlayan Miller, yaşanan üretim sıkıntısına ‘ATM krizi’ diyor: ‘’Hesapta paranız var ama günlük çekim miktarınız sınırlı. Bunun sonucu olarak, geleneksel petrol üretimi 2008’den beri hiç artmadı. O zamandan beri tek artış likit doğal gazlar – etan, propan, butan, pentan – ve yağlı kum ziftinde var.’’
Dr Miller, ‘’Philosophical Transactions of the Royal Society A’’ adlı prestijli bültenin bu ay yayınlanan ‘gelecekte petrol arzı’ konulu özel sayısının editörlüğünü de yapıyor. Sussex Üniversitesi’nden Dr. Steve R. Sorrel ile birlikte kaleme aldıkları sunumda ikili şu görüşü kaydediyor:
‘’Petrol uzmanları arasında ucuz petrol çağının sona erdiği ve farklı ve yeni bir döneme girdiğimiz konusunda büyüyen bir görüş birliği var’’
Sunumda, İngiltere Enerji Araştırmaları Merkezi’nin ‘küresel geleneksel petrol üretimindeki kalıcı azalmanın 2020 yılından önce başlama riskinin artmakta olduğu’’ yönündeki uyarısı da yer alıyor.
Küresel petrol arzı sınırlı sayıda sahadan geliyor
Küresel petrol üretimi en son 1995 – 2005 yılları arasında yıllık ortalama yüzde 1,5 oranında artış göstermiş ve ondan sonra bir daha artış gerçekleşmemişti. Ham petrol üretimi, çoğunlukla dünyadaki az sayıda ülkedeki az sayıdaki dev petrol üretim sahasına dayanıyor. Yaklaşık 100 kadar petrol sahası küresel arzın yarısını sağlıyor. 25 saha yüzde küresel arzın yüzde 25’ini sağlıyor. Ve tek bir saha (Suudi Arabistan’daki Ghawar sahası) tek başına küresel arzın yüzde 7’sini sağlıyor. Bu sahaların çoğu görece olarak yaşlı sahalar ve en yüksek üretim miktarı oranlarına çıkıp düşüşe geçeli uzun yıllar oluyor. Geri kalanların çoğunun da gelecek 10 yılda üretimde azalışa geçmesi beklenmekte. Bir kaç yeni dev üretim sahasının bulunması ihtimali de mevcut.
Petrol bağımlılığının bedeli ağır olacak
Dr Miller, Politika Araştırma ve Geliştirme Merkezi (IPRD) adlı düşünce kuruluşundan Dr Nafeez Ahmed’e yaptığı açıklamada ise şöyle konuşuyor:
‘’Nihai noktayı belirleyecek şey fiyattır. Petrole ne kadar ödemeye gücümüz var? Eğer varil başına 150 dolar ödeyebiliriz dersek o zaman daha fazla üretim yapabiliriz ve bu da bize yeni gelişmeler sağlamak için zaman kazandırır. Ancak bu fiyat ekonomiyi de yeniden bozar’’
Petrol fiyatlarının 2004 öncesi döneme bir daha asla dönmeyeceğini düşündüğünü kaydeden Miller, ‘’Ham petrol fiyatı 2004’teki 30 dolardan itibaren sürekli bir artış trendinde. 2008 – 2009’da 150 dolar seviyesine de çıktıktan sonra geri düştü. O zamandan beri de 110 dolar seviyesinde seyrediyor’’ dedi.
Miller’ın, İngiltere’nin rüzgar enerjisi üretim sahalarını kapatma, yenilenebilir enerji tarife garantisinde indirime gitme ve kaya gazına desteği azaltma gibi enerji politikalarınına eleştirisi de dikkat çekici:
‘’Hükümet ekonomik göstergeleri kısa vadeli yükseltmek için her şeyi yapıyor. Ancak bu, İngiltere’yi petrole mahkum bir geleceğe sürükleyecek ve bunun bedeli çok büyük olacak’’