Skip to content
Menu

‘Sevgili Lider’in etrafında durmadan not alan bu insanlar kim?

kim3

AMERİKA BÜLTENİ (14 Ekim 2014)

Kuzey Kore, medyasının ve resmi görevlilerinin ‘Sevgili Lider’ diye anmak zorunda olduğu devlet başkanı Kim Jong-un haftalar süren gizemli yokluğundan sonra yeniden kamuoyu karşısına çıktı. Ülkenin en popüler haber kaynağı (aslında tek haber kaynağı) Kuzey Kore Merkezi Haber Ajansı (KCNA), Kim Jong-un’un bir inşaat alanını ziyaret ettiğine ilişkin haber ve fotoğrafları yayımladı. ‘Sevgili Lider’, bastonla yürüyor olsa da, ‘yıkılmadım ayaktayım’ mesajını verdi. Fotoğraflarda dikkat çeken bir ayrıntı da diktatörün etrafında, çok abartılı bir özenle durmaksızın not alan üniformalı veya sivil şahıslar. Kuzey Kore liderlerinin fotoğraflarının değişmez ayrıntısı. Peki kim bu insanlar? Sizin de aklınıza ilk olarak, Kuzey Kore’nin sorumlu saygılı medyasının mensupları olabileceği geldi. Ama değiller. Kuzey Kore uzmanı profesör James Grayson, söz konusu kişilerin üst düzey subaylar, parti temsilciler ve devlet yetkilileri olduğunu söylüyor. Bu abartılı ve özenli not alma eylemi, ‘Sevgili Lider’in gücünün, ‘bilgeliğinin’, ‘bilgisinin’ ve olan bitene ilgisinin sergilendiği sembolik bir ayin aslında. Dedesi Kim Il-sung’un 1950’lerde başlattığı bu ayinsel gösteri ile, ‘Sevgili Lider’in her an her saniye toplumunun klavuzu olduğuna itaat sergileniyor. Her şeyin en iyisini ‘Sevgili Lider’ bilir, o söyler, o görür. Ağzından çıkacak her sözün çok büyük değeri var.

Peki ne tür bir bilgelik sergileniyor. Çoğunlukla pratik ‘bilgelik’.  Örneğin dedesi Kim il Sung 1976 yılında bir inşaat sahasını ziyareti sırasında, kamyonların ‘beygir gücüne’ göre damperlerinin küçük göründüğü yorumu yapınca, ülkedeki bütün damperler sökülerek, yerlerine daha fazla yük alan damperler takılacaktı. Anında not alınmasaydı, bu kıymetli vizyon unutulup zayi olabilirdi. Yine bir defasında bir okulu ziyaretinde, öğrenci sıralarının, hafif eğimli olmasının çocukların yazmasını kolaylaştıracağı keşfinde bulunmuş ve ülkedeki tüm sıralar o hafta değişmişti. Bir öğretmen, ‘bu deha bakış olmasaydı hala düz sıralarda eğitim veriyor olacaktık’ diye anlatıyor.