Skip to content
Menu

Alkol taşımadıkları için işten atılan Müslüman şoförlere tazminat

trucks

AMERİKA BÜLTENİ (2 Kasım 2015)

Ilinois eyaletinde, inançlarına aykırı olduğu gerekçesiyle bira taşımayı reddeden Müslüman iki tır şoförünü işten çıkaran şirket tazminat ödemeye mahkum edildi. Star Transport adlı nakliye şirketi, 2009 yılında işten kovduğu iki tır şoförüne 120’şer bin dolar maddi ve manevi tazminat ile ve geriye dönük 1500’er dolar ödeyecek. Ancak firmayı çalışanları arasında ayrımcılık yapma suçlamasıyla mahkemeye veren iki Müslüman şoför değil, Amerikan devletine bağlı Federal Eşit Çalışma Fırsatı Komisyonuydu (EEOC). Bu tür davaları her inançtan yurttaş için takip etmesiyle bilinen EEOC, örneğin 2012 yılında da, dini inançlarına aykırı olduğu gerekçesiyle Amerikan bayrağı takmadığı için işten atılan Yehova Şahidi çalışan için bir havacılık şirketine dava açmış ve davayı kazanmalarını sağlamıştı.

ABD’de 1964 tarihli Sivil Haklar Yasasının Yedinci Bölümünde anılan maddelerine göre, işverenler, eğer şirketin işleyişini durdurmayacaksa, çalıştırdıkları kişilerin inançlarına göre iş düzenlemesi yapmak zorunda.

California Üniversitesi hukuk profesörü Eugene Volokh, Washington Post gazetesinde yayınlanan yorumunda, söz konusu nakliye şirketinin şoförlerin görev değişimi yapabildiklerini kabul ettiğine dikkat çekerek, iki şoförün işten atılması yerine alkollü içki yükü yerine başka yükler bulunan görev verilmesinin mümkün olduğunu vurguladı. Yani, iki işçinin inançlarına göre bir düzenleme şirketin işleyişini durdurmayacaktı.

Uzun süredir devam eden mahkemede jüri nihai kararını 20 Ekim günü açıkladı. Müslüman şoförlerden Abdkiarim Hassan Bulshale, ”Bu karar benim Amerikalı olmakla gururlandırdı ve ülkeme sevgimi pekiştirdi” dedi. Davayı iki Müslüman şoför adına yürüten EEOC avukatı June Calhoun, mahkemenin kararını, ”Amerika’da inanç özgürlüğünün tek bir inanç için değil bütün inançlardan olanlar için bir hak olduğunu gösteren bir karar” olarak nitelendirdi.

Karar tutucuların tepkisini çekti

Yerel bir çalışma davası olarak ilerlerken, Fox News adlı tutucu haber kanalının, işçilerin savunmasını  hükümete bağlı bir kurulun üstlenmesine tepki göstermesiyle dava Amerikan gündemine de taşındı. Aşırı sağ kesimin tepkisine asıl neden olan ise Kentucky’de resmi nikah belgelerini düzenleyen bir eyalet yetkilisinin, Yüksek Mahkemenin kararına rağmen gay çiftlerin resmi nikah belgelerini yapmayı, inançlarını gerekçe göstererek reddetmesinden sonra ceza almasıydı.

Ancak Fox News iddiasına rağmen her görüşten hukukçu, Kentucky’de Kim Davis adlı nikah yetkilisinin ‘seçimle’ işbaşına geldiğine, ve Sivil Haklar Yasasının ‘inanç özgürlüğünü koruma’ zorunluluğunun ‘seçimle işbaşına gelmiş yetkilileri ve çalışanları kapsamadığını’ belirtiyor. Columbia Üniversitesi Hukuk Perofesörü Katherine Franke de, ‘’Kim Davis’in görevinin, eşcinsel evliliğe onay verip vermemek’’ olmadığına dikkat çekerek, Davis’in görevinin, resmi evlilik belgesi için başvuran çiftlerin, Kentucky yasalarına göre istenen belgelere sahip olup olmadıklarına bakmaktan ibaret olduğuna, bundan dolayı da ‘inançlarını rencide edecek bir işlem yapmak zorunda kalmadığına işaret ediyor ve ekliyor: ‘’Aksine, evlilik işlemlerini başka türlü yapamayacak olan Kentuckyli eşcinsel çiftler, onun dini inancının bedelini ödemek zorunda bırakıldı’’.

Başvuran çiftlerin evlilik işlemlerini yapmamakta direnen Kim Davis mahkeme kararını yerine getirmediği gerekçesiyle gözaltına alınmış ve birkaç gün sonra serbest bırakılmıştı. Kentucky’de halen eşcinsel evliliklerde nikah belgelerini, Davis’in yardımcısı hazırlıyor.

Ancak, Davis örneğinde de her görüşten insanı birleştiren bir konu vardı: İşten atılma. Kimse Davis’in işten atılmasını savunmadı.