Brexit’in ABD’de yeniden ateşlediği 5 ayrılıkçı hareket
AMERİKA BÜLTENİ (26 Temmuz 2016)
Follow @amerikabulteni
Bu yıl ABD’nin İngiltere’den bağımsızlığını ilan etmesini kutladığı Temmuz başlarında İngiltere de Avrupa Birliğinden bağımsızlığını referandumla kabul ediyordu. Bu dramatik karar, ABD’deki birçok ayrılıkçı harekete ilham kaynağı oldu ve yeniden hareketlenmelerine yol açtı. ABD’de ‘birlikten ayrılma (secede)’ denilince bütün gözlerin ilk döndüğü yer olan Texas eyaleti, Brexit’ten sonra da ilk bakılan eyalet oldu. Texas Milliyetçi Hareketi lideri Daniel Miller, ‘Teksaslıların Brexit’e ibretle bakmaları ve kendi kaderlerini kontrol edebileceklerine dönük ilham almaları’ çağrısında bulunmakta gecikmedi. Yeni kurularak adını Brexit’ten ilhamla ‘NHexit’ koyan ve New Hampshire eyaletinin ABD’den bağımsızlığını savunan hareketin lideri de, eyaletin başkenti Manchester’daki federal merkez binasının önündeki protestolarında, ‘Eğer Britanya Avrupa Birliğinden ayrılabiliyorsa, New Hampshire da Amerika Birleşik Devletlerinden ayrılabilir’ diye konuştu.
Bu ayrılıkçı hareketlerin başarıya ulaşma şansları oldukça zayıf. Silah kullanmaları halinde federal hükümetin hiç de alttan almayacağı ise Kuzey – Güney iç savaşı sırasında görüldü. Yüksek Mahkemenin 1869 tarihli ‘Texas v. White’ kararı ise eyaletlerin birlikten ayrılma kararı almalarının anayasaya aykırı olduğuna hükmederek hukuksal yolu kapatmıştı. Ancak bütün bunlar bu ayrılıkçı hareketlerin faaliyetlerini durdurmalarına ve eyaletlerinin bağımsızlığı için çalışmalarına engel olmadı. Brexit ise umutlarını yeniden yeşertti.
İşte en önde gelen birkaç ayrılıkçı hareket:
‘Vexit’
Kambersiz düğün, Vermont’suz radikal tartışma olmaz. Fransız etkisinde oluştuğu için 18’nci yüzyılda ‘Yeni Fransa’ denen Vermont, bu yıl da başkan adaylığı yarışına eyalet senatörü Bernie Sanders ile katılarak ABD’ye fazla Fransız kadlığını yeniden gösterdi. Vermont eyaleti, ABD’nin bağımsızlığını ilan etmesinden 1 yıl sonra 1777’de Vermont Cumhuriyeti adıyla devlet olduğunu ilan etti. Bu nedenle de Vermont, ABD’ye katılmadan önce bağımsız bir devlet olan dört eyelet (diğerleri California, Texas ve Hawaii) arasında yer alıyor. 1791’de ABD’ye 14’ncü eyalet olarak katılan Vermont, ülkeyi kuran ilk 13 koloniden sonra birliğe katılan ilk yapıydı aynı zamanda. Vermont, ABD’de köleliği kaldıran ilk eyalet oldu. Yer altı tünelleri inşa edilerek Amerikalı kölelerin Kanada’ya kaçışına da yardım edildi. Kadınlara oy hakkı veren(1880) ilk eyalet oldu. Gaylere ‘sivil birlik’ adıyla resmi nikah hakkı veren (2000) ilk eyalet oldu. 2009’da da gay evliliğini resmen tanıyan ilk eyalet oldu. Doğal olarak Brexit’e de ilk tepki veren eyalet oldu. Rob Williams, Vermont’ın bağımsızlığına sempati duyan The Vermont Independent gazetesine yazdığı yorumda, ‘‘Brexit ile uyandığımız bu sabah, dünyanın her yerinden sırada şiddetsiz şekilde Vermont’ın ABD’den ayrılması mı var?’ sorusunu alıyoruz’’ diye yazdı ve ekledi: ‘Taslağımız hazır, platformumuz hazır, kitabımız var, pasaportumuz var, bayrağımız var’. Williams, İkinci Vermont Cumhuriyeti rüyası gören ve Duke Üniversitesi profesörü Tomas Naylor’un 2003’te kurduğu Vermontlı entelktüel ve activist grubunun üyesi. Vexit hareketi politik yelpazenin solunda kalan tek ayrılıkçı hareket. ABD’nin diğer ayrılıkçı hareketlerinin çoğu liberteryan sağ çizgide. Gerekçeleri ise, ‘’ABD federal hükümetinin, yerel toplulukların ihtiyacını farkedip göremeyecek kadar aşırı büyük, merkezci, demokratik olmayan ve müdahaleci bir yapıda olduğu’’ şeklinde. Dış politikaları da talepleriyle uyumlu: ‘ABD, Rusya, Çin gibi megaülkelerin barışçıl şekilde bölünmeleri’. Brexit kararını da kendi dış politika ilkeleri ile uyumlu bir adım olarak görüyorlar.
‘Texit’
Larry Kilgore olan adını 2012’de Larry ‘Secede(ayrılmak)’ Kilgore olarak değiştiren Texaslı ayrılıkçı lider, Politico’dan Annabelle Timsiti ile röportajında, ‘Brexit’in çok önemli olduğunu söyledikten sonra ekliyor: ‘Diğer ulusları da kendilerine baskı yapanlara karşı teşvik edecektir’. Timsiti’nin ‘diğer uluslar’dan kastınız ne sorusuna karşılık ise California, North Carolina gibi birkaç eyaleti sayıyor. Ve elbette ki kendi eyaleti. Texas, ABD’nin 50 eyaleti içinde birlikle en problemli ilişkiye sahip olagelen eyalet. 1836’dan, ABD’ye katıldığı 1845’e kadar Texas Cumhuriyeti adıyla bağımsız bir devletti. Birliğe katıldıktan 16 yıl sonraki iç savaşta ise 10 eyalet ile beraber bir kez daha ayrıldı ve Güneyli Konfederasyonuna dahil oldu. 1865’te sona eren iç savaş ile zorunlu olarak yeniden birliğin parçası oldu. Rick McLaren adlı bir ayrılıkçı lider 1997 yılında ‘bağımsız cumhuriyet’ talebiyle bir hareket başlattı. Ancak, bu hareketini, sahip olduğu marketin arkasındaki sözde elçilik binasında silahlı direnişe çevirince, güvenlik güçleriyle bir hafta süren bir gerilim yaşadı. Silahlı şiddet kullanmaktan tutuklandı. 2013 yılında Beyaz Saray’a yönelik, ‘’Texas eyaletinin barışçıl şekilde ABD’den ayrılması’’ talebini içeren resmi dilekçeye 125 binden fazla kişi imza attı. 100 bin imzayı geçtiği için konu Beyaz Saray’ın resmi gündemine girdi. 125 bin imzanın çoğunluğu ise Texas’lılara ait değildi, Texaslılardan kurtulmak isteyen diğer Amerikalı activist kampanyacılara aitti.
Kilgore, ABD’den ayrılma taleplerini basitçe siyasi ayrılığın yanı sıra bir kültür savaşı olarak gördüklerini de söylüyor. ‘Homoseksüel transseksüel şeylere biz Texaslılar karşıyız. Bunlar Californialıların şeyleri…’ diyor. 2008’de eyalet valiliği yarışında 225 bin oy alan Kilgore 2018 eyalet valiliği seçiminde yeniden aday ve bu kez biraz daha fazla umutlu.
NHexit
New Hampshire’lı Dave Ridley, Brexit’i takip eden günlerde NHexit hareketini kurdu. Manchester’daki Norris Cotton Federal Building önünde yaptıkları ilk mitingde, ilk taleplerini açıkladılar: Norris Cotton Federal Building’in bir alışveriş merkezine dönüştürülmesi… Hareketin tek sorunu ise mitinge sadece 13 New Hampshire’lının ilgi göstermesi oldu. Ridley, ‘biraz hayal kırıklığı yaşadığımı itiraf edeyim, en az 18 kişi bekliyordum’ dedi. Ridley’i hayal kırıklığına uğratan diğer 5 kişi kim bilinmiyor ama sosyal medyada daha kalabalık gözükmelerinin bir sonucu olabilir. Hareketin Facebook sayfasında ‘hakkımızda’ bölümünde, ‘New Hampshire Bağımsızlık Vakfı olarak, ABD’nin birliğinin dağılmasına hızla yaklaşıldığına inandıklarını’ dile getiriyorlar. Hareket, üyesi Ian Freeman’ın katılacağı eylül ayındaki valilik seçimi ile ilk siyasal sınavını da verecek.
Resmi eyalet sloganı ‘ya özgürlük, ya ölüm’ olan New Hampshire, ABD’yi kuran 13 koloni içinde kendi bağımsız hükümetini kuran ve kendi anayasasını kabul eden ilk koloni oldu. Ancak günümüzde New Hampshire sakinlerinin bağımsız devlet olmaya ilgileri nerdeyse yok denecek kadar az. Küçük bir grubun hobi faaliyeti konumunda daha çok…
Calexit
Bu yıl California eyalet milletvekili adayı da olan ‘Yes California Independence’ hareketinin lideri Louis Marinelli, Washington Times gazetesine yaptığı açıklamada, ‘Brexit’in, 21’nci yüzyılda bir parçanın bir siyasal birlikten barışçıl şekilde ayrılmasını hatıra getirdiği için önemli olduğunu’ belirterek devam ediyor: ‘Yani şimdi Californialılar, ‘ayrılma’ kelimesini duyduklarında artık akıllarına Kuzey Güney İç Savaşı değil Brexit gelecek.
California, 1847’de ABD- Meksika savaşını bitiren ateşkes antlaşması ile ABD’ye bağlı toprak parçası kabul edildi. 1850’de 31’nci eyalet olarak resmen birliğe dahil edildi. Juan Bautista Alvarado liderliğinde 1836 devrimi ile California, Meksika’dan bağımsızlığını ilan etmiş ve bağımsız devlet olmuştu. Eyaletin bugünkü resmi bayrağında hala, ‘California Republic’ yazmasının nedeni bu.
Ancak California bağımsızlık hareketinin de, California’daki demokratik kültürden kaynaklanan bir sorunu var: Ayrılıkçılık. Birbirini rakip gören birden fazla bağımsızlık hareketi var. Marinelli’nin ‘Yes California Independence’ hareketi dışında, seçimlere de katılan California Ulusal Partisi ve Bağımsız California partileri de diğer önde gelen bağımsızlık hareketleri. Seçimlere katılmayıp da California bağımsızlık bildirgesi üzerinde çalışmalar yürüten California Özgürlük İnisiyatifi adlı bir başka grup da son dönem de ayrılıkçı kesimde sesini yükseltiyor.
Hawexit
ABD gündeminde en az yer işgal eden ayrılıkçı hareket olsa da Hawaii’nin bağımsızlığını savunan grup, en hukuksal ve meşru temele sahip olanı. Bağımsızlık hareketinin eskiden beri sözcüsü olan ‘The Nation of Hawaii’nin lideri Dennis Pu‘uhonua “Bumpy” Kanahele, Hawaii’yi ABD’ye katan sözleşmenin, hukuksal temelden yoksun olduğunu ve katılımın gayrimeşru olduğunu savunuyor. Bumpy, Hawaii’nin kendi toprağında kendi kültürüne sahip bir ülke olduğuna dikkat çekiyor. Hawaii baımsızlık hareketi, diğer marjinal ayrılıkçı hareketlerden farklı olarak eyalette ana akım bir sempati ve desteğe de sahip.
Follow @amerikabulteni