USA Today gazetesinin tarihinde bir ilk; “Trump’a oy vermeyin”
AMERİKA BÜLTENİ (30 Eylül 2016)
Follow @amerikabulteni
ABD’de yerel ve ulusal seçimlerde gazetelerin kurumsal olarak hangi adayı desteklediklerini açıklamaları yaygın bir gelenek. Amerikan medyasında bu geleneğe en güçlü muhalefet ise 34 yıl önce yayın hayatına başlayan ülkenin tek ulusal gazetesi ‘USA Today’ gazetesinden geliyordu. Aynı zamanda ülkede tirajı en yüksek gazete de olan ve okuyucularının çoğunu Cumhuriyetçi seçmenin oluşturduğu USA Today, 34 yıldır direndiği geleneği bozdu ve 8 Kasım’daki ABD başkanlık seçiminde tercihini başyazıdan duyurdu. Ancak bu başyazı, okurlarına belli bir adaya oy vermeleri çağrısı değil, belli bir adaya kesinlikle oy vermemeleri çağrısıydı.
‘Trump, başkanlığa ehil değil’ başlıklı editoryal başyazıda, ‘USA Today gazetesi bugüne kadar başkanlık seçimlerinde asla taraf tutmadı, ama bu seçimde tutuyoruz’ denildi ve eklendi:
‘’Bu yılki seçim başkanlık yapabilecek iki aday arasında değil. Editoryal kadromuz tamamen oybirliği ile bu yıl bir adayın, Cumhuriyetçi aday Donald Trump’ın, başkanlığa ehil olmadığı görüşünde.’’
Gazete, ‘dengesiz’ ve ‘cahil’ diye nitelediği Trump’ın neden başkan olmaması gerektiğini düşündüklerini özetle şu başlıklarla dile getirdi:
‘’İstikrarsız: Ülkenin en önemli 20 politik tartışmasında bugüne kadar 124 kez fikir ve saf değiştirmiş. Trump’ın politik çizgisi, hareketli bir avın peşindeki avcı gibi. İşine ne gelirse o yöne atış yapıyor.
Başkomutan olacak donanımda değil: Sadece Demokratlara göre değil çok sayıda önde gelen Cumhuriyetçiye göre de Trump, dış politika ve ulusal güvenlik konularında yabanice ilkesiz, cahilce ve abuk sabuk bir kafa yapısına sahip. Cumhuriyetçi Partili eski Savunma Bakanı Robert Gates’in de belirttiği gibi bu kafa yapısının düzeleceğini ummak beyhude.
Önyargılarla yol alıyor: Başından beri kampanyasını bağnazlık, yabancı düşmanlığı, Meksikalılara, Müslümanlara ve göçmenlere düşmanlık üzerine kurdu. Kitlesel sınır dışı ve dinsel kimlik tespiti gibi planları Amerikan ideallerine aykırı.
İşadamı kariyeri de karışık: Trump kampanyasında, emlakçı-müteahhit ve girişimcilik başarısını referans gösteriyor. Ancak bu kariyer, Trump ve babasının, siyahların ev kiralamasını engelleme çabalarına karşı 1973 yılında Adalet Bakanlığının soruşturmasından başlayarak sallanan bir darağacı sandalyesi gibi. Bazı alanlarda iş başarısı olmakla beraber, geçmişinde 6 kez iflas, aile vakfının yolsuzlukları ve Trump Üniversitesi hakkındaki dolandırıcılık yargılaması gibi konularda var. USA Today araştırmasına göre Trump hakkında son 30 yılda binlerce dava açılmış. Bunların önemli bir kısmı da Trump’ın ezdiği küçük esnaf veya mağdur ettiği çalışanlar. Küçük insanın mücadelesini verdiğini söyleyen biri için biraz fazla…
Kendisini halkla eşitlemiyor: Trump, iddia ettiği kadar zengin biri mi? Kimse bilmiyor. Çünkü son 40 yıldır bütün başkan adayları içinde gelir beyannamesini açıklamayan tek aday. Gelir vergisi iadesine ilişkin bilgileri açıklamayı da reddediyor. Bu nedenle de halk, vergilerini ödeyip ödemediğini, yabancı ülkelerdeki yatırımlarının boyutunu öğrenemiyor.
Ulusal diyalogu sığlaştırdı: Bir başkan adayının, Cumhuriyetçi Parti açık oturumunda cinsel organının büyüklüğünü tartışacağını düşünür müydünüz? Biz de düşünemezdik. Kendisi vakti zamanında askerlik yapmaktan kaçmış bir başkan adayının, asker oğulları Irak’ta görev yaparken öldürülmüş, Altın Yıldız gazi derneği üyesi bir aileyi tenkit edebileceğini düşünür müydünüz? Bir başkan adayının engelli bir gazetecinin engeli ile dalga geçebileceğini düşünebilir miydiniz? Trump’ın eleştiriyi hazmetme veya görmezden gelmekteki isteksizliği, kendisini her eleştireni düşman listesine ekleyen Nixon gibi bir başkan olacağı endişesi doğurmakta.
Seri yalancı: Trump, yalan yanlış beyanda bulunmakta, kimsenin rekabet edemeyieceği kendi başına bir kulvarda yer alıyor. Irak Savaşına başından beri karşı olduğu iddiası gibi yalanlarının apaçık şekilde yalan olduğu ispatlandığında, Büyük Yalan tekniğini uyguluyor. Yani ısrarla yalanı tekrarlıyor, ta ki destekçileri inanana kadar.
Trump’a karşı ama Clinton konusunda da hevesli değil
USA Today başyazısında, Trump’a karşıtlıklarının, Clinton konusunda hevesli bir desteğe sahip oldukları şeklinde de yorumlanmaması isteniyor. Bu nedenle editoryal kadroda ‘Clinton’ın desteklenmesi’ şeklinde bir konsensüs oluşmadığı kaydediliyor.
Okuyucularından, Clinton’a, üçüncü parti adaylarına veya listedeki her hangi bir bağımsız adaya oy verip vermeyeceklerinin kendi tercihleri olacağını belirten USA Today’in tarihi başyazısı şu çağrı ile sona eriyor:
‘’Ne yaparsanız yapın ama bir tehlikeli bir demagogun çıkardığı siren sesine direnin. Oy verme anlamında ise tek istediğimiz sadece Trump’a oy vermemeniz.’’