Skip to content
Menu

İşte ABD’nin müstakbel Savunma Bakanı: ‘Savaşçı Keşiş’

mattis

AMERİKA BÜLTENİ (2 Aralık 2016)

Amerikan Deniz Piyadelerinin emekli orgenerali James Mattis, Donald Trump tarafından Savunma Bakanlığı adayı olarak seçildi. ABD Savunma Bakanlığına sivillerin atanmasını teşvik etmek için getirilmiş bir kural, Trump’ın bu seçiminin, diğer bakan adaylarından daha zorlu bir engeli aşmasını gerektirecek. Savunma Bakanı olarak atanacak kişi eski askerse en az 7 yıl önce ordudan ayrılmış olması gerek. Ancak Mattis 3 yıl önce emekli edilmişti. Yani, Mattis’in bakan olabilmesi için sadece Senato’da 51 senatörün oyunu alması gerekmeyecek Kongre’nin ona özel bir yasa da çıkarması gerekecek. Savunma Bakanlığını kuran 1947 tarihli yasa, bakanlığın sivil elde olmasını garanti altına almak için, son 10 yılda orduda görev yapmış biri Savunma Bakanlığına atanamaz hükmü getirmişti. Ancak aynı Kongre aynı yıl general George C. Marshall için özel bir istisna yasası çıkararak Savunma Bakanlığına atanmasının yolunu da açmıştı. 2008 yılında kanunda yapılan yeni bir değişiklik ile de 10 yıllık süre 7 yıla indirilmişti. Eski Senato İstihbarat Komitesi başkanı Mike Rogers yakın zaman önce yaptığı açıklamada bu yasanın, ordudan doğrudan bir Savunma Bakanı seçilmesini engellemeyi ve bir asker seçilecekse bile en az 7 yıl hayata ve dünyaya sivil gözle de bakmış olmasını temin etmeyi amaçladığını söyledi. Senato Silahlı Kuvvetler Komitesi üyesi New York Senatörü Kirsten Gillibrand da Twitter üzerinden verdiği mesajda, ”General Mattis’in hizmetlerine büyük saygı duyuyorum. Ancak, özel izne karşı çıkacağım. Ordu üzerinde sivil kontrol demokrasimizin temel prensiplerinden biri” dedi.

Neden ‘keşiş’ deniyor?

Yeni generalin özelliklerini en iyi anlatansa dostlarınca ona takılan “Warrior Monk” ve “Mad Dog” lakapları. Bir de Deniz Piyadelerinin ona taktığı lakap var: Kaos. ‘Warrior Monk (Savaşçı Keşiş)’, bir yandan münzevi yaşama bir yandan da savaşçı kişiliğe sahip kişiler için kullanılan bir terim. Moğol ordusunda Naga budist keşişleri veya tapınak şövalyeleri bu şekilde isimlendirilen ünlü tarihi figürler arasında. Orgeneral Mattis de hayatı boyunca evlenmedi. Çocuğu yok. Bundan ve kendisini askeri tarih konusunda entelektüel çalışmalara adamasından dolayı ‘Keşiş’ lakabına sahip olsa da Grathel Kovach’ın deyişi ile bir manastıra, ‘içi kadın ve bira ile dolu değilse asla kapanmayacak’ bir kişiliği var.

‘Mad Dog’ tabiri ise daha çok kuduz nedeniyle delirmiş köpekler için kullanılan bir tabir. Bu da generalin öfkelendiğinde nasıl tehlikeli olabileceğini ima etmek için takılmış bir lakap. Bu lakabı 2004 yılında Felluce’de İngiliz ve Amerikan birliklerinin komutanı olarak Iraklı direnişini bastırırken elde etti. Trump da, 1 Aralık günü Ohio’daki konuşmasında onun adını açıklarken, ‘Savunma Bakanlığına Mad Dog Mattis’i atayacağız‘ ifadesini kullanmıştı. Ancak NBC’ye göre general kendisi için kullanılan ‘Mad Dog’ lakabını pek sevmiyor. Deniz Piyadelerinin taktığı ‘Chaos’ lakabı ise general Mattis’e göre, ‘kaos’tan çok, “Colonel Has An Outstanding Solution (Albayın Harika Bir Çözümü Var)” cümlesinin baş harflerinin kısaltması.

Mattis’in birçoğu literatüre geçen çarpıcı sözleri, savaş bölgelerinden Pentagon karargahına kadar her alanda 44 yıllık askeri kariyerini izleyen gazetecilerin “Mattisisms” diye andıkları bir görüşün de çerçevesini çiziyor. Mattisizmin birinci kuralı ise orgeneral Mattis’in, ‘nazik olun, profesyonel olun ama tanıştığınız her kişiyi öldürmeye de hazır olun’ sözü.

Ancak general Mattis, Trump’ı işkence karşıtlığıyla da şaşırtan kişi aynı zamanda. Savunma Bakanlığına yeni isim arayışı sırasında adaylarla mülakatlar yapan Trump, Mattis’in kendisine, ‘işkenceye karşı olduğunu’ söylemesine çok şaşırdığını açıklamıştı. Trump, ‘’Bana, işkencenin yararlı bir şey olduğuna asla inanmadım. Bana bir paket sigara ve birkaç bira verirseniz, bunlarla işkenceden daha olumlu sonuç alırım dedi. Bu yanıttan çok etkilendim’ diye konuşmuştu.

İran’ı Ortadoğu’daki kaosun bir numaralı sorumlusu olarak gören Mattis, Obama yönetiminin İran politikasına karşıtlığı ile biliniyor. 2013 yılında Obama tarafından emekliye sevkedilmesinde de bu görüş ayrılığının önemli rol oynadığı belirtiliyor. Mattis’in, 2013 yılındaki bir konuşmasında sarfettiği, ”ABD, İsrail – Filistin ihtilafında taraflı görünmenin bedelini ödüyor” sözleri de İsrail’de tepkiye neden olmuştu.

Evinde televizyonu yok

1950 yılında ABD’nin batı yakasında Washington eyaletinde doğan Mattis Episkopalyan kilisesinin müntesibi olarak büyüdü. Kızılderili kültürüne hayranlığı ile biliniyor. Hayatı boyunca bir televizyon edinmedi. Vaktinin önemli bir kısmı, mesleğinde akademik olarak da derinleşmekle geçti. Bu yüzden askeri çevrelerde bir entelektüel olarak da saygı görüyor. Özellikle askeri tarihe meraklı olan general Spartalılardan Samuray ve Komançilere kadar tarih ve mekan olarak çeşitli savaşçı güçlerin tarihleri konusundan detaylı araştırmalar yapmış. 7 bin kitaplık zengin kütüphanesini yakın zaman önce kütüphanelere bağışladı. Slate sitesi onun savaşa bu kuşatıcı bakışına örnek olarak, Irak Savaşı sırasında deniz piyadesi subaylarına, ‘evlerde aile büyüklerine özel saygı gösterin’den ‘bıyık bırakın’a kadar uzanan emirlerini gösteriyor.

General Mattis’in artık çok ünlenmiş sözlerinden bazıları:

‘’Onlara ateş etmek bir tür zevk. Bazı insanlara ateş etmek eğlenceli’’

2005 yılında Afganistan’da görev yaparken, ‘’Afganistan’a giriyorsunuz. 5 yıldır kadınları yüzlerini örtmedikleri için tokatlayan adamlar var. Böyle adamların erkekliklerinin kalmadığını biliyorsunuz. Dolayısıyla bunlara ateş etmek müthiş keyifli’’ diye başlayan sözlerinin devamında kullanmıştı.

 

‘’Dünyada sadece ateş edilip vurulmaları gereken bazı yavş.klar var’’

Washington Post gazetesi savunma muhabiri Thomas Ricks’in aktardığına göre hitap ettiği 200 deniz piyadesine tavsiyelerde bulunurken kullandı bu cümleyi. ‘’Hayatınızda ilk kez birini vurmanız önemsiz bir olay değil. Bununla beraber, dünyada sadece ateş edilip vurulmaları gereken bazı yavş.klar var.’’

Mattis daha sonra da detaylandırdı:

‘’Orada avcılar var kurbanları var. Disiplininiz, kurnazlığınız, itaatınız ve uyanıklığınızla av mı avcı mı olacağınızı belirleyeceksiniz. Müthiş keyifli. Orada harika zaman geçireceksiniz.’’

Ve ekledi: ‘’Sizinle beraber bu savaşa katılmayan her oro.pu çocuğuna acıyorum’’.

 

‘’Barış içinde geldim. Ağır silahları getirmedim. Ama size yemin ediyorum, bana bir oyun yaparsanız hepinizi gebertirim.’’

Mattis bu sözleri, Irak işgalinden hemen sonra buluştuğu Iraklı liderlere hitap ederken sarfetti.

 

‘’Nazik olun, profesyonel olun ama tanıştığınız her kişiyi öldürmeye de hazır olun’’

Ricks’in aktardığına göre Mattis Irak’ta emrindeki generallere uyanık kalmalarını tavsiye ederken söyledi. Bu çizgide bir başka zaman da, ‘’teröristler için tek bir emeklilik planı vardır’’ diye konuşmuştu.

 

‘’Bazı insanlar birine ateş etmek için önce ondan nefret etmeniz gerektiğini düşünüyor. Bence bu gerekli değil’’

Sonra da, ‘’bu, işiniz!’’ diye ekleyecekti.

 

‘’Milyonlarca insan ve arabanın oradan oraya gidip geldiği bir ülkede, arada bir, düşmanın da bombaları aracı olabilir’’

San Diego Union-Tribune gazetesine 2007’de konuşurken, o günlerde sık sık gerçekleşen ve birçok Amerikan askerinin ölümüne neden olan bombalı araç saldırılarını önemsizleştirmek isterken ekleyecekti: ‘’İyi günler de olacak kötü günlerde. Nokta.’’

 

‘’PowerPoint bizi aptallaştırıyor’’

New York Times gazetesine göre brifing ve sunumlarda bu programın sıkça kullanılmasından yakınırken…

 

‘’Bugünlerde, hiç yapmadığım şeyleri yaptığım için çokça övülüyorum’’

2004 yılında Donanma Akademisinde konuşurken başarılarının övülmesi karşısında tevazu gösterirken…

 

‘’Silahınızdan önce beyninize davranın’’

2003 Irak işgalinin başlamasına saatler kala bölgeye ulaşacak ilk deniz piyadesi birliğine gönderdiği mesajında…
***

Amerika Bülteni’ni Twitter’dan takip için tıklayın: