Amerikalı diplomat: “Amerika muz cumhuriyeti gibi görünüyor”
AMERİKA BÜLTENİ (6 Aralık 2016)
Follow @amerikabulteni
Donald Trump daha başkanlığı devralmadan çocuklarının dünya ülkelerini ziyaret ederek veya yabancı heyetlerle görüşerek aynı anda hem iş görüşmelerini ve hem de ikili resmi ilişkileri konuşması Amerikan dışişleri bakanlığında büyük rahatsızlığa neden oluyor.
Trump’ın çocuklarının fahri büyükelçi gibi dolaşmalarının kişisel iş yatırım işleri ile ABD’nin dış işleri arasındaki çzigiyi iyice bulanıklaştırdığına dikkat çeken bir Dışişleri bakanlığı yetkilisi, tepkisini Politico gazetesine şu sözlerle dile getiriyor:
‘’Bu yaklaşım, ABD’yi bir tür muz cumhuriyeti gibi gösteriyor. Olgunlaşmış devletlerin iş görme şekilleri değil bu…’’
Politico’ya konuşan ABD’nin eski ve muvazzaf diplomatları alarm verici işaretlerin daha Trump görevi devralmadan başladığına dikkat çektiler. Örneğin Trump’ın kızı Ivanka resmi bir sıfatı ve yetkisi olmadığı halde, Trump ile Japon başbakanı Şinzo Abe arasındaki resmi ikili görüşmeye katıldı. Trump’ın oğullarından birinin Suriye sorununa çözüm için Rusya ile gayriresmi görüşmeler yaptığı medyaya yansıdı. Ve, damadı Jared Kushner’in Filistin ve İsrail arasında arabuluculuk yapabileceğini bizzat Trump’ın kendisi gündeme getirdi.
Amerikan dışişleri bakanlığı camiası, bugüne kadar görülmemiş bir manzara ile karşı karşıya ve Trump’ın uluslararası ilişkilerde çocuklarını ve damadını elçi gibi kullanmasından ve onların da bilerek veya bilmeyerek yıllar içinde dikkatle oluşturulmuş ilişkileri alt üst etmesinden endişe ediyor. Aslında bazı dış politika ilişkilerinde başkanların yakın çevrelerinden bazı kişilere özel görevlerle yurtdışına göndermesi yeni birşey olmaz. Geçmiş dönemlerde örnekleri var. Ancak hepsinde, bu kişilere Dışişleri bakanlığı personeli eşlik ediyordu ve bütün görüşmelerin resmi dış politikaya paralel olması sağlanıyordu. Ayrıca, bu tür seyhatlerdeki bütün görüşmeler resmen kayıt altına alınıp devlet tutanaklarına geçiyordu. Ancak Trump’ın çocuklarının görüşmeleri konusunda hiçbir kayıt tutulmuyor.
Amerikan diplomatik çevrelerinin bir başka endişeleri de yabancı ülkelerin, Amerikalı profesyonel diplomatları artık ciddiye almayarak doğrudan Trump ailesi ile ilişkiler kurma arayışına girmesi…
Donald Trump’ın başkan seçildiği günden beri, birkaç yabancı devlet veya hükümet başkanı ile görüşmesine rağmen dışişleri bakanlığından hiçbir brifing talebinde bulunmaması da Amerikan diplomatik çevrelerindeki soru işaretlerini büyütüyor. Trump’ın, Taiwan devlet başkanı ile telefonda konuşarak Çin – ABD ilişkisini çok büyük bir krizin eşiğine getirmesi gibi Amerikan dış politikasında kendi başına adımlar atması da, ABD’nin yetişmiş diplomatik kadrolarında Trump’ın kendilerini ciddiye almadığı görüşünün yerleşmesine neden oluyor. Trump’ın henüz bir dışişleri bakanı adayı belirlememesi de kafa karışıklığını daha da artırıyor.
Dışişleri Bakanlığının Ortadoğu masasının eski önemli isimlerinden Gerald Feierstein eski kurumundaki havayı tanımlarken, ‘’Kimse neler olup bittiğini bilmiyor. Bakanlık ile Trump’ın ekibi arasında çok küçük bir iletişim oldu sadece.’’ diye yakınıyor.
Dışişleri Bakanlığı çevrelerinde bir başka endişeli bekleyiş de büyükelçi atamaları konusunda. Bugüne kadar hem Demokrat hem de Cumhuriyetçi başkanlar, profesyonel diplomatların yanı sıra, seçimlerde desteklerini gördükleri bazı kişileri de büyükelçi olarak atadıkları oluyordu. Ancak Trump’ın bu tasarrufu da oldukça aşırı boyutlara taşıyabileceği kaygısı yüksek. Nitekim Trump’ın eski karısı Ivana, memleketi Çek Cumhuriyetinde ABD büyükelçisi olmak istediğini açıkladı.
Trump her ne kadar işleri devredeceğini söylese de işlerini devredeceği çocuklarının uluslararası iş ilişkilerinin de dünyanın her yerindeki Amerikan diplomatik kadrolarını sıkıntıya sokabileceği de bir başka endişe kaynağı. Trump’ın çocukları Ivanka, Donald Jr. ve Eric Trump’ın her üçü de Trump şirketler topluluğunda başkan yardımcısı ünvanına sahipler. Bu üçlü sık sık şirketlerinin yurt dışında lüks hotel, golf sahası, plaza gibi yatırımları için görüşmelere ve yeni yatırım arayışlarına gidiyor. Politico bu durumu şu şekilde özetliyor:
‘’Gerçekten de sırf iş görüşmesi niyetiyle bu ülkelere gitseler bile, o ülkelerin yöneticilerinin bu çocukları ABD başkanının özel elçileri dışında bir şekilde görmeleri çok zor. Ve bazıları da Trump’a doğrudan ulaşmak için bunu avantaj olarak kullanmaya çalışabilir. Bu özellikle de, devlet gücünün ekonomiye büyük ölçüde hükmettiği, ve devlet idarecilerinin hem ticaret hem de siyaset yapmasının, ABD’deki gibi sorun görülmediği ülkelerde çok mümkün.’’
Nitekim geçtiğimiz ay Japon başbakanı Şinzo Abe ile resmi görüşmeye katılan Ivanka Trump’ın, Japon devlet kalkınma bankasına ait Sanei International perakende ürün üreticisi ile lisans sözleşmesi imzalamak üzere olduğu ortaya çıktı.
George W. Bush döneminde Beyaz Saray Etik Avukatı olarak görev yapan Richard Painter’e göre, ‘iki devlet arasındaki resmi bir görüşmede iş görüşmesi de yapıldığının ortaya çıkmasının çok ciddi sonuçları olur’. Painter, bunun rüşvet ve kriminal suç olacağını söylüyor ve ekliyor:
‘’Bundan dolayı Başkan Trump şirketlerini derhal satmalı. Bu şirketlerde görev yapan kim olursa olsun bahsettiğim konuşmalara dahil olması çok ama çok kritik’’
Halen görevde olduğu için adı açıklanmayan bir diplomat ise, Trump ailesi ile ilgili durumun üzerinde durularak bir şekilde idare edilmesi gereken bir manzara ortaya koyduğunu belirtiyor: ‘’Ancak Trump’ın yatırımları olan ülkelerden birinde büyükelçi olsam, hemen Dışişleri Bakanlığı Etik Dairesinden bir etik kursu alırım.’’
***
Amerika Bülteni’ni Twitter’dan takip etmek için tıklayın: Follow @amerikabulteni