AMERİKA BÜLTENİ (11 Haziran 2017)
Follow @amerikabulteni
ABD’nin ‘bağlı bölgesi’ olan Karayip denizi devleti Porto Riko’da, Pazar günü yapılan referanduma katılanların yüzde 97’si, ABD’nin 51’nci eyaleti olmaya ‘evet’ dedi. Ancak, referanduma katılım oranının, adada 1967 yılından beri yapılan tüm seçimlerin en düşük katılımına sahne olması dikkat çekti. Porto Riko halkının sadece yüzde 23’ü referandumda oy kullandı. Bağımsız bir devlet olma lehinde oy kullanan seçmen oranı ise yüzde 1,5’ta kaldı. Seçmenlerin yüzde 1,3’ü ise ‘mevcut statü’nün sürmesini istedi.
Referandum sonucuna göre Porto Riko valisi, ‘Tennessee Planı’ olarak adlandırılan planını yürürlüğe koyacak. Yani vali, iki senatör ve beş Temsilciler Meclisi üyesi atayıp Washington DC’ye göndererek, resmen eyalet olma başvurusu yapacak. Donald Trump, başkan adaylığı kampanyası sırasında Porto Riko’nun eyalet statüsü kazanmasını desteklediğini söylemişti.
Porto Riko’da aslında 2012 yılında benzeri bir referandumda yine ‘eyalet olma’ lehinde bir sonuç çıkmıştı. Ancak hem eyalet statüsü karşıtları, referanduma katılım oranının, Porto Riko halkının gerçek iradesini yansıtacak kadar yüksek olmadığını gerekçe göstererek itiraz etmiş hem de ABD Kongresi, başvuruyu resmen oylama gündemine bugüne kadar almamıştı.
‘U.S. Territory (ABD Bağlı Bölge)’ statüsü?
ABD’ye bağlı ancak eyalet statüsünde olmayan topraklar ve adalardır. ABD’nin bugünkü 50 eyaletinden 31’i daha önce ‘bağlı bölge’ statüsündeydi. Bu statüdeyken eyalet olan son iki bölge Hawaii ve Alaska olmuştu.
ABD’nin halen 16 ‘bağlı bölgesi’ var. Bunların 11’i sürekli sakinleri olmayan çok küçük adalarken, beşi, Puerto Rico, Guam, Northern Mariana Islands, U.S. Virgin Islands ve American Samoa, kalıcı nüfusa sahip. Bu bölgeler de bu statülerini değiştirip bağımsız devlet konumuna geçebilirler. Nitekim, Filipinler, Micronesia, Marshall Islands ve Palau, ‘bağlı bölge’ statüsündeyken bağımsız devlet oldular.
Bağlı bölgelerin kendi hükümetleri var ancak bazı konularda ve dış temsil açısından doğrudan ABD federal hükümetine bağlılar. Buraların halkı da 50 eyaletteki gibi ABD vatandaşı sayılıyor. Fakat ABD başkanlık seçiminde seçici delege (electoral vote) oyları yok. Senato’da hiç temsilcileri bulunmuyor. ABD Temsilciler Meclisinde de ‘”Resident Commissioner” diye adlandırılan bir sandalyeleri vardır. Ancak Meclis çalışmalarına katıldığı ve kürsü hakkı olduğu halde bu temsilcinin Kongre’de oy hakkı yoktur. Bununla beraber bu bölgelerdeki seçmenler, her iki partinin başkan adaylığını belirleyen parti içi önseçimlerde oy kullanabiliyor.
Porto Riko’nun bu statüsü ne zaman başladı?
ABD-İspanyol savaşında adayı ele geçiren ABD, bundan yaklaşık 20 yıl sonra 1917 yılında Porto Rikolulara ABD vatandaşlığı verdi. O zamandan beri ‘eyalet olabilmek için’ 1967, 1993 ve 1998 yıllarında 3 defa referandum yapıldı ancak üçünde de Porto Rikolular eyalet olmak istememişti.
Referandum sonucu ile Porto Riko eyalet mi oldu?
Otomatik olarak hayır. Öncelikle hem ABD Senatosunun hem de ABD Temsilciler Meclisinin üçte iki çoğunlukla bu kararı onaylaması gerek. Ancak Cumhuriyetçi Parti çoğunluklu Kongrenin, ağırlıklı olarak Demokrat Parti yanlısı Hispanik bir yapıya sahip Porto Rikoluları, eyalet yapıp ABD genel seçimlerine dahil etmeye sıcak bakmayacağını düşünenler çoğunlukta. Bu referandum sonucunun da, 2012 referandum sonucu gibi Kongre’nin gündeminde askıda kalacağını düşünüyor bu çevreler.
Porto Riko’nun eyalet statüsü konusunda başka engeller var mı?
En önemlisi dil sorunu. Cumhuriyetçi çoğunluklu ABD Kongresi eyalet statüsü verecekse, büyük olasılıkla İngilizce’nin de kucaklanması şartıyla verecektir. Ana dilleri İspanyolca olan Porto Rikoluların yüzde 85’i ise nerdeyse ya hiç ya da çok az İngilizce konuşabiliyor. İkinci olarak, 120 milyar dolar borcu ve nerdeyse iflas etmiş sosyal güvenlik sistemiyle, ciddi ekonomik krizde olan Porto Riko’yu ABD’nin sıkıntılı ekonomisine ciddi bir yük olarak görebilecek çok sayıda Kongre üyesi var.
AMERİKA BÜLTENİ‘ni Twitter’dan takip edebilirsiniz