Skip to content
Menu

Kamboçya’nın tek muhalif gazetesi ‘diktatörlük’ manşeti ile yayınına son verdi

Cambodia Daily gazetesinin Pazartesi yayınlanan son sayısı, ana muhalefet liderinin kelepçeli fotoğrafı ile ‘Tam Diktatörlüğe Geçiş’ manşetini taşıyor.

AMERİKA BÜLTENİ (4 Eylül 2017)

Kamboçya’da ana muhalefet lideri Kem Sokha’nın hafta sonunda ‘vatan hainliği’ suçlamasıyla polis tarafından tutuklanmasından sonra ülkenin tek muhalif gazetesi olan ‘’The Cambodia Daily’’ gazetesi de Pazartesi günü yayınlanan son baskısıyla yayınını durdurdu.

Kamboçya’nın diğer bütün gazetelerinin değinmekten çekindiği haberleri yayınlamasıyla ünlü gazete, hükümetin, geçmişe dönük 6,3 milyon dolarlık vergi cezası çıkarması sonrası yayınını durdurmak zorunda kaldı.

Son sayısında gazete, ana muhalefet liderinin polisler tarafından kelepçeli olarak evinden götürülmesini, ‘’Tam Diktatörlüğe Geçiş’’ manşeti ile verdi. Ana muhalefet partisinin lideri Kem Sokha, Pazar günü, ”ABD ile hükümeti yıkmak için gizli işbirliği yaparak vatana ihanet ettiği” suçlamasıyla evinde tutuklanıp kelepçelenerek askeri cezaevine kapatıldı. Ana muhalefet partisinden yapılan açıklamada ise, suçlamalar ‘fabrikasyon’ olarak nitelendirilerek, Anayasa’ya göre dokunulmazlığı olan ana muhalefet liderinin tutuklanamayacağı hatırlatıldı ve ”Ancak anayasa ve yasalar, uzunca bir süredir bu hükümetin umurunda değil” ifadesi kullanıldı.

Hun Sen’in son günlerde muhaliflere yönelik artan susturma çabası, ”2018 yılında yapılacak seçime hazırlık” olarak yorumlanıyor.

Kızıl Kmer rejiminden sonra diğer birçok yerel ve bağımsız gazete ile yayınına başlayan gazetenin, zorla yayınına son verilmesi, ülkede demokrasi umuduyla açılan sayfanın da kapandığının göstergelerinden biri kabul ediliyor.

Kamboçya Halk Partisinin lideri ve 1985 yılından beri ülkenin başbakanı olan Hun Sen, yıllar geçtikçe muhalefete, muhalif medyaya karşı artan baskısı ve son yıllarda iyice belirgenleşen otoriteryen eğilimleri ile biliniyor. Eski bir Kızıl Kmer yöneticisi olan Hun Sen, yıllar içinde ülkedeki tüm yetkileri şahsında topladı. Öyle ki kişisel muhafız gücünün, ülkenin resmi ordusunun büyüklüğüne ulaşması dünya medyasında da dikkat çekti.

Kamboçya’da kendisine muhalefet eden herkesi ”dış güç işbirliği” ile suçlayan Hun Sen’in, iktidarını bir dış güce, Vietnam’a borçlu olması da ülkede tartışmaya neden oluyor. Hun Sen’in de yöneticilerinden olduğu ve Vietnam’ın Kamboçya’yı işgal ettiğinde kurdurduğu Kamboçya Halk Devrim Partisi, Vietnam askeri işgalinin sürdüğü 1993 yılına kadar ülkede tek parti yönetimi olarak iktidarda kaldı. Parti, Kamboçya Halk Partisi olarak hala iktidarda ve muhalif hareketleri hala ‘muhalefet’ olarak değil ‘tehdit’ olarak görüyor.

2007-2008 yıllarında ülke topraklarının yüzde 45’ini yabancı yatırımcılara kiralayarak, yüzbinlerce Kamboçyalının devlet zoruyla topraklarından evlerinden çıkardı. Hun Sen ve yakın çevresi, bir çok uluslarası rapora göre, bu tür imtiyazlardan elde ettikleri komisyonlarla büyük bir yolsuzluk ağı da oluşturdu.

Hun Sen ve partisi CPP, Kamboçya medyasını da tamamı ile kontrolleri altına almış durumda. Ülkenin resmi televizyonu TVK, Kamboçya Halk Partisinin resmi televizyonu gibi yayın yapıyor. Ülkenin en popüler TV kanallarından Bayon Television, Hun Sen’in kızına ait. Apsara TV ise, Çevre Bakanının oğlu, CPP Genel Sektreterinin oğlu ve CPP Genel Başkan Yardımcısının oğlunun kurduğu ortaklığa ait. CTN, CNC ve MyTV kanalları ise, Hun Sen’e özel yakınlığı olan, birçok ihalenin verildiği ve Kamboçya kamuoyunda ‘okna’ diye adlandırılan işadamlarından Neak Okhna Kith Meng’e ait.

Muhalefet partisi, 2013 yılında, ‘’Demokratik bir iklimde televizyon kanalı sahibi olmaya bu işe ilgi duyanlar dışında kimsenin ihtiyacı olmaz. Ancak biz medyayı CPP’nin denetiminden özgürleştirmek için bunu kuruyoruz’’ diyerek CNRP adlı televizyon kanalını kurduğunda, Kamboçya Bakanlar Kurulu sözcüsü Phay Siphan, ‘’politik partilere yayın lisansı verilmesi yasalara aykırı’’ açıklaması yapmıştı. Ülkenin bütün medyasının iktidardaki CPP’nin yayın organı olduğuna dikkat çekildiğinde ise, ‘’CPP iktidarının bu kanal ve gazetelerin yayınlarına müdahale ettiğini kimse iddia edemez. Tamamı özel kişilere ait medya kuruluşlarıdır. Medyanın bir parti çizgisinde olduğu söylenemez’’ karşılığı vermişti.

Hun Sen rejimi, muhalif gazetecilerin tek mecrası olan birkaç bağımsız radyo kanalını da yakın zaman önce kapattı. Ancak ülkede bir çok kişinin, ülkede gerçekte nelep olup bittiğini öğrenebildiği ‘’Cambodia Daily’’ gazetesinin kapanmasının dünyaya açılma yanlısı eğitimli kitle üzerindeki etkisi daha fazla oldu. Bunlardan Chansambath Bong, ‘Daily’e hitaben yazdığı yazısında bu duyguyu şu şekilde dile getirdi:

‘’Tek yanlı medyanın bitip tükenmez hükümet övgülerini dinlemekten usanmış benim gibi sayısız Kamboçyalı için, bu ‘Sonsuz Harikalar Krallığı’nda gerçekte ne olup bittiğinden haberdar ediyordunuz.’’

AMERİKA BÜLTENİ‘ni Twitter’dan takip edebilirsiniz