AMERİKA BÜLTENİ (24 Ekim 2017)
Follow @amerikabulteni
Tokyo şehir merkezinde 13.5 ilyon kişi yaşıyor. Tokyo metropol bölgesinde ise 37 milyonu aşkın insan yaşıyor. Bu devasa kalabalığı ile Tokyo metropolü, dünyanın en kalabalık metropolitan bölgesi. Tokyo’nun üç yıldır sahip olduğu bir başka ünvanı ise bu büyük insan yoğunluğundan beklenmeyecek bir ünvan: Dünyanın en güvenli şehri.
The Economist grubunun istatistik ünitesi Economist Intelligence Unit (EIU), 2017 en güvenli şehirler endeksini geçtiğimiz hafta içinde açıkladı. 2015 yılından beri zirvede olan Tokyo bir kez daha bu endekste yer alan dünyanın 60 önde gelen kenti arasındaki en güvenli kent olmayı başardı.
Endeks, dijital güvenlik (virüs veya kimlik hırsızlığı azlığı, akıllı kent uygulamaları vs), sağlık güvenliği (sigortalı sayısı, sigorta ve hastane koşulları vs), altyapı güvenliği (hızlı ve güvenli ulaşım olanakları, temiz su, elektrik vs) ve kişisel güvenlik (hırsızlık, gasp, cinayet vs) gibi dört ayrı ana kategorideki 49 göstergeye verilen puanların ortalamaları ile oluşturuluyor.
Tokyo metropolü, bütün bu göstergelerdeki başarısı ile ‘dünyanın en güvenli kenti’ olmayı başarıyor. Örneğin Tokyo’da önceki yıl ölümlü trafik kazası oranı yüzbinde 1.3 olarak gerçekleşti. 37 milyon kişinin yaşadığı metropol bölgede 2016 yılı boyunca trafik kazalarında ölen insan sayısı sadece 159. Bunlara yaya çarpmaları ve bisiklet kazaları da dahil. 127 milyon nüfuslu Japonya genelinde trafik kazalarında ölen insan sayısı ise her geçen yıl azalıyor ve 67 yıldır ilk kez 2016 yılında 4000’ün altına düşmüştü.
Singapur’un ikinci olduğu en güvenli şehirler endeksine göre dünyanın en güvenli üçüncü şehri ise Tokyo’nun rakibi olan diğer Japon kenti Osaka oldu.
Avrupa ve Uzakdoğu şehirlerinin zirveyi kaptığı listede Hong Kong ise 9’ncu sırada yer aldı. Seul ise, virüsten etkilenmiş bilgisayar sayısını düşürerek ve kimlik hırsızlığı suçunu azaltarak bu yıl 29 sıra birden yükselerek dünyanın en güvenli 14’ncü kenti oldu.
Toronto (4), Melborune(5) ve Sydney’in(7) de bulunduğu İlk 10’da üç de Avrupa kenti yer aldı: Amsterdam (6), Stockholm(8) ve Zürih(10).
Almanya’nın lsitedeki en güvenli kenti 11’nci sıradaki Frankfurt, İngiltere’nin ise 20’nci sıradaki Londra oldu.
Amerikan şehirleri altyapı kurbanı
Amerikan şehirleri ise ‘altyapı güvensizliği’ nedeniyle en güvenli şehirler endeksinde üst sıralara çıkamadı. Yine ‘sağlık güvenliği’ de olumsuzluğun bir başka kaynağı oldu. Örneğin New York, sağlık güvenliği faktöründe 60 şehir arasında 31’nci sırada yer aldı. İlk 15 arasında bir tek 15’nci sıradaki San Francisco yer bulabildi. Bununla beraber Amerikan şehirleri dijital güvenlik faktöründe daha başarılı oldu. Dijital güvenlikteki ilk 10 kent arasında dört Amerikan kenti (Chicago, San Francisco, New York ve Dallas) yer aldı.
İstanbul, 60 şehir arasında 40’ncı sırada
Tokyo’nun 89.80 puanla birinci olduğu endeksteki tek Türk şehri İstanbul ise 65.23 puanla 40’ncı sırada yer alabildi. Gelişmekte olan dünyadan ise sadece bir şehir (Buenos Aires), endeksin ilk yarısında, 29’ncu sırada yer alabildi. Buenos Aires’in önünde ve arkasında ise iki Ortadoğu kenti (Abu Dabi (28) ve Doha (30) yer aldı.
Dünyanın en güvensiz şehirleri
Bangladeş’in başkenti Dakka, Myanmar’ın en büyük kenti Yangon ve Pakistan’ın en kalabalık kenti Karaçi, dünyanın en güvensiz büyük şehirleri oldu. Karaçi, ‘kişisel güvenlik’ kategorisinde 60 şehir içinde dünyanın en güvensiz şehri oldu. Karaçi’yi, Veneuzela’nun başkenti Caracas takip etti. En fazla terörist saldırı yaşanan 10 megakent arasında da Karaçi ilk sırada yer alırken, İstanbul ikinci, Mumbai üçüncü ve Bangkog dördüncü sırada yer aldı. Dakka, Kahire ve Paris sıralamadaki diğer şehirler.
Kahire, Tahran, Manila, Ho Chi Minh City ve Jakarta en güvensiz 10 şehir arasında yer alan diğer şehirler.
Endeks ekonomik gelir düzeyinin de şehri yaşayanlar için güvenli bir yer kılmaya yetmediğini de gösterdi. Örneğin ekonomik gelirleri yüksek Cidde ve Riyad kentleri en güvenli kentler listesinde ilk 40 arasına giremedi.
Dünyada 2016 yılı itibarı ile 31 megakent (nüfusu 10 milyondan yüksek) var. 2030 yılında bu sayının 41’e çıkması bekleniyor.
AMERİKA BÜLTENİ‘ni Twitter’dan takip edebilirsiniz