ABD artık resmen ‘göçmenler ülkesi’ değil
AMERİKA BÜLTENİ (23 Şubat 2018)
Amerikan politikacılar, medya, düşünce kuruluşları ve üniversiteleri yıllarca ABD’yi tanımlamak için ‘göçmenlerin ülkesi’ nitelemesini kullanıyordu. ABD’nin göçmenlerce kurulmuş, göçmenlerce geliştirilmiş bir ülke olduğu gerçeği sadece sosyolojik bir niteleme de değildi. ABD Vatandaşlık ve Göçmenlik Dairesinin (USCIS) resmi misyonunda da ‘ABD bir göçmenler ülkesidir’ ifadesi yer alıyor. Aslında bu haftaya kadar yer alıyordu. Ancak bu hafta bu resmi kurumun sitesine girenler, ‘ABD bir göçmenler ülkesidir’ resmi ifadesinin yerinde olmadığını fark ettiler. ABD’nin son 200 yıldır resmi nitelemesini yerini, ‘kanun-düzen-vatan-güvenlik’ konseptine bırakmıştı.
Eski metin şu şekildeydi:
‘’USCIS, doğru ve işe yarar enformasyon üreterek ABD’nin bir göçmenler ülkesi olarak vaadini yerine getirmesini temin eder. Göçmenlik ve vatandaşlık işlemleri haklarından yararlanmayı sağlar. Vatandaşlık bilinci ve hakları konusunda bilgilendirme yapar. Ve göçmen sistemimizin bütünlüğünü korur’’
Yeni metin ise şu şekilde:
‘’USCIS, ülkenin yasal göçmen sistemini yönetir. Göçmen sisteminin bütünlüğünü korur. Amerikalıları koruma, vatanın güvenliği ve milli değerlerimizin yüceliğini onurlandırma çerçevesinde göçmenlik taleplerine adil yanıtlar verir.’’
USCIS’ten yapılan açıklamada yeni metin ile, ‘’adil karara, yasallığa, Amerikan işçilerin korunmasına ve vatanın korunmasına vurgu yapıldı’’ denildi.
ABD’nin bir göçmenler ülkesi olduğu Harry Truman’dan Gerald Ford’a, Jimmy Carter’dan George W. Bush’a, Bill Clinton’dan Barack Obama’ya kadar bir çok başkanın resmi konuşmalarına bile giren bir nitelemeydi. Hatta Donald Trump bile, bazı Müslüman ülkelerin tüm yurttaşlarına ABD’ye giriş yasağını savunurken bu konsepti kullanmıştı.
Yeni misyon belgesi, Trump yönetiminin, federal devleti, göçmenlere karşı daha şahin bir duruşa yöneltme çabasının son bir adımı. USCIS, yakın zaman önce de misyonundaki ‘entegrasyon’ sözcüğünü ‘asimilasyon’ sözcüğü ile değiştirmişti. Göçmen Bürosunun yeni misyonundaki ‘vatanın güvenliği’ ve ‘milli değerlerimizin yüceltilmesi’ ifadeleri ise, Trump’ın genel olarak dünyaya bakışındaki ‘Onlar Bize Karşı’ retoriğinin bir yansıması olarak kabul ediliyor.
Göçmenlik sistemini değiştirme yetkisi ise Kongre’de. Kongre bir yasa çıkarmadıkça, bu değişiklikler kozmetik değişiklikler olarak kalacak. Ancak politik analistlere göre, bu sembolik değişiklikler ve bunun liberal kesimlerde oluşturacağı tepki bile, Trump’ın mitinglerinde, beyaz ırkçı ve muhafazakarlardan oluşan destekçilerinden büyük tezahürat görmesine yetecek.
AMERİKA BÜLTENİ‘ni Twitter‘dan ve Facebook‘tan takip edebilirsiniz