CEMAL TUNÇDEMİR
(AMERİKA BÜLTENİ) 7 Mart 2018
‘Trade war (ticaret savaşı)’ kavramı, bugünlerde uluslararası ekonomi ortamları ile ABD politikasında gündemin zirvesine yerleşti. Peki ‘ticaret savaşı’ ne anlama geliyor? Ve neden bugünlerde herkes bunu konuşuyor?
İşte ‘ticaret savaşları’ gündemine yeni başlayanlar kısa bir klavuz:
Ticaret Savaşı nedir?
Ticaret Savaşı, korumacı ekonomi politikalarının en potansiyel sonuçlarından biri. Çok kabaca, her hangi bir hammaddenin ülkesine girişine gümrük vergisi ve kota ile bariyerler koyan ülkeye söz konusu hammaddenin ihracatçısı ülkelerin de ilk ülkenin önemli ihraç ürünlerine benzeri misillemede bulunmasını ifade ediyor. Bu missillemelerin karşılıklı olarak artmasıyla küresel gerilim de yükselir.
Bugünlerde herkesin ‘ticaret savaşı’ndan bahsetmesinin nedeni ne?
ABD Başkanı Donald Trump, 1 Mart günü Amerikalı çelik ve alüminyum sektörü yöneticileriyle Beyaz Saray’da gerçekleştirdiği toplantının ardından, toplantıyı takip eden haftadan geçerli olmak üzere ABD’de çelik ithalatında yüzde 25, alüminyum ithalatında ise yüzde 10 gümrük vergisi uygulamayı planladıklarını açıkladı. ABD’nin dünyanın en büyük çelik ithalatçısı olduğu düşünüldüğünde bu, küresel ekonomi açısından oldukça önemli bir karar.
Üstelik bu karar, sadece Çin gibi potansiyel rakipleri değil, ABD’nin geleneksel müttefiklerini de oldukça olumsuz etkileyebilir. Trump yönetiminin AB ve Kanada gibi müttefiklerini bu gümrük vergisinden muaf tutup tutamayacağı henüz kesin değil. Ancak, daha şimdiden bir çok ülke, kendilerinin de bu vergiden etkilenmesi halinde, ABD’nin ihraç ürünlerine benzeri misillemede bulunacaklarını açıklıyor. Örneğin Avrupa Komisyonu Başkanı Jean-Claude Juncker, AB’nin misilleme listesi üzerinde çalıştığını söyledi ve Harley-Davidson motorsiklektleri, Amerikan viskisi ve kot pantolonu AB’nin potansiyel gümrük vergisi hedefleri arasında saydı.
Gümrük vergisi (tariff) nedir?
Gümrük vergisi, bir ülkenin, daha çok belli bir tür ithal ürüne, ülkeye girişinde gümrükte vergi koymasıdır. Gümrük vergisi ihracat ürünlerinde çok nadir uygulanır. Bu vergi söz konusu ürünün, vergi oranında daha pahalı satılmasına neden olur. İthalatını ve ülke içindeki satışını azaltır. Piyasada oluşan boşluk potansiyel yerli üreticilerin söz konusu ürünün üretimini artırmaya teşvik eder. Yerli üretim söz konusu gümrük vergisi olmadığı için çok daha ucuz olur.
Kota ise, belli bir ithal ürünün bir ülkeye ithal edilebilecek miktarında yıllık maksimum üst sınırını belirleyen bir düzenleme.
ABD neden çelik ve alüminyuma gümrük vergisi koydu?
Her iki metal hammaddesi de bütün üretim ekonomisi yelpazesinde yaygın şekilde kullanılan hammaddeler. Örneğin, otomobil, uçak ve makine ekipmanı üretiminde oldukça yaygın kullanılıyorlar. İnşaat, petrol ve altyapı servis hizmetlerinde boru ve kablo hatları ile inşaat iskeletlerinde kullanırken, gıda endüstrisi bile konserve ve içecek kutu imalatında kullanıyor. ABD’de her yıl tüketilen 100 milyon ton çeliğin üçte biri ile, 5,5 milyon ton alüminyumun yüzde 90’ı ülke dışından ithal ediliyor.
Görünüşteki amaç, yerli alimünyum ve çelik endistrisini koruyarak, yerli üretimi artırmak. Teoriye göre, uzun yıllardır can çekişen Amerikan çelik ve alüminyum endüstrisi de bu karar ile yeniden canlanacak. İhraç alüminyum ve çeliğin fiyatının otomatik olarak yükselmesi sonrasında, alüminyum ve çelik talebi yerli üreticilere yönelecek onlar da üretimlerini artıracak.
Peki bu karar, Amerikalı üreticilere gerçekten yararlı olacak mı?
Hem evet hem de hayır. Amerikan çelik ve alüminyum üreticilerinin büyük yarar göreceği kesin. Ama, kendilerine yönelecek çok büyük talebi karşılama potansiyeline sahip olup olmadıkları belirsiz. Nitekim Amerikalı alüminyum üreticilerinin derneği olan Alüminyum Birliği bile, belli miktarda alüminyum ithalatının gerekli olduğu görüşünde. Birlik sözcüsü Matt Meenan, Amerikan alüminyum üretiminin, bugünkünden daha fazla talebi karşılayabileceğini ancak bütün talebi karşılayacak potansiyeli olmadığını açıkladı. Alüminyum temsilcileri, gümrük vergisinin sadece Çin’i hedeflemesi gerektiğini ve Kanada ile AB’yi içermemesi gerektiğini savunuyor. AB ve Kanada’dan alimünyum ithalinin de ABD’de önemli oranda istihdam yarattığına dikkat çekiliyor.
ABD’nin her halükarda aliminyum ithal etmek zorunda olacak olması nedeniyle mevcut gümrük vergisi genel ekonomiyi olumsuz etkileyecek.
Dahası çelik ve alüminyum hammadesine gümrük vergisi, Amerikalı uçak, otomobil ve ekipman üreticilerinin, Amerikan malı yedek parçaları daha az kullanmasına neden olacak. İhraç alüminyum ve çeliğe dayanan Amerikalı yedek parka üreticileri, gümrük vergisi nedeniyle maliyetleri yükselecek ve yabancı yedek parça üreticileri ile rekabet güçleri azalacak.
Kendi eyaletinde alüminyum ve çelik üretilerin bazı Kongre üyeleri bile, gümrük vergisinin potansiyel olumsuz etkileri hakkında endişelerini dile getiriyor.
Amerikan üretim sektörü, çelik ve alüminyum fiyatının yükselmesinden etkilenecek. Otomobil ve uçak üreticileri, artacak maliyeti azaltmak için istihdamı azaltma yoluna gidebilecek.
Gümrük vergisi fiyatları yükseltecek mi?
Gümrük vergisinin çelik ve alüminyuma konması sadece metalik üretim endüstrisinin etkileneceği anlamına gelmiyor. Birçok uzmana gör eğer üreticiler, artan çelik ve alüminyum maliyetini tüketiciye yansıtmaya kalkarsa, sadece araba ve uçak fiyatları değil, biradan, beyzbol sopasına kadar oldukça geniş bir yelpazede ürünün de fiyatları artacak. Ticaret Bakanı Wilbur Ross ise fiyat artışının oldukça düşük oranda kalacağını, ‘’Bir kutu Campbell’s hazır çorbanın fiyatı, en fazla bir cent’in onda 6’sı kadar artar’’ örneğiyle savundu.
ABD’nin koyduğu gümrük vergisi diğer ülkeleri neden kızdırdı?
Elbetteki öncelikle, kendi ülkelerinde alüminyum ve çelik üretimi endüstrisinin satışlarını ve istihdamını düşürme potansiyelinden endişe ediyorlar.
Dünyayı endişelendiren bir diğer konu ise Trump’ın alüminyum ve çeliğe gümrük vergisini koymak için kullandığı ve bugüne kadar pek kimsenin varlığından bile haberdar olmadığı Amerikan Ticaret Kanunlarındaki ‘ulusal güvenliğe tehdit’ gerekçesi. Soğuk Savaş ürünü 1962 tarihli ABD Ticareti Geliştirme Kanununun 232’nci maddesine dayanarak bu kararı alması, Trump yönetiminin, ‘çelik ithalatının ABD’nin ulusal güvenliğine tehdit olduğunu ilan etmesi’ anlamına gelecek. Bir çok ekonomi çevresine göre bu gerekçe, Dünya Ticaret Örgütü kurallarını çiğneyen bir gerekçe. Yani, bütün küresel ticareti bozabilme potansiyeli taşıyor.
Fordham Üniversitesi küresel ticaret hukuku uzmanı Matt Gold NBC’ye yaptığı açıklamada, böylesi bir gerekçenin Dünya Ticaret Örgütü kurallarına aykırı olacağını ve diğer ülkelerin de benzeri gerekçeyle misillemeye yöneltmesinin kaçınılmaz olacağını belirterek, ‘’Küresel ticaretin kurallarını çok ciddi şekilde ihlal edersek, bu bütün küresel ticaret sistemini yıkıcı şekilde sarsacaktır’’ uyarısında bulunuyor.
Yine, Trump’ın masasında son şeklinin verilmesini bekleyen düzenlemeyle Trump, hangi ülkelerden alınan çelik ve alüminyuma gümrük vergisi konacağına, ülkeye ithal edilebilecek maksimum çelik kotası gibi seçeneklere karar verecek.
Neden herkes ‘Çin’i konuşuyor? Çin’in olan biten ile ilgisi ne kadar?
Çok fazla. Trump’ın Çin’i özellikle hedef aldığı bir sır değil. Bütün seçim kampanyası boyunca Çin’in, çok ucuz çelik ihracatıyla, Amerikalı çelik üreticisini rekabet edemez hale getirdiğinden defalarca yakındı. Dünyanın bir numaraları çelik üreticisi olan Çin, Dünyada çelik fiyatının düşük kalmasının da bir numaralı nedeni.
Fakat burada sorun şu ki Çin, ABD’nin çelik ithal ettiği ülkelerin birincisi değil. Dahası ilk 10’da bile değil. ABD’nin geçmişte Çin çelik endüstrisine kestiği cezalar nedeniyle, Çin, ABD’ye çelik ihracatını zaten oldukça azaltmış durumda. ABD Tİcaret Bakanlığının 2017 Aralık ayı raporuna göre, ABD’nin çelik ithalatında ilk sırayı yüzde 16 ile Kanada alıyor. Daha sonra sırasıyla, Brezilya (yüzde 13), Güney Kore (yüzde 10), Meksika (yüzde 9) ve Rusya (yüzde 9) geliyor.
Yani eğer Trump, yüzde 24 gümrük vergisini Çin çeliği ile sınırlı tutmayıp bütün ithalat için koyarsa, bu karar bütün küreyi ciddi oranda etkileyecek. Eğer Trump bunu yaparsa, Kanada, Meksika, Güney Kore gibi ABD’nin çok büyük ticaret hacmina sahip olduğu ülkeler bile, misilleme yoluna gidecek.
Çin böylesi bir durumda da gümrük vergisinin zararını ekstra hisseder çünkü bir çok Çinli çelik üreticisi de Amerikan pazarına dolaylı yollardan ulaşıyor. Bitmemiş çelik ürünler Güney Kore ve Vietnam’a gönderiliyor burada son rötuşları yapılarak ABD’ye ihraç ediliyor. Kayıtlara da Güney Kore ve Vietnam ihracatı olarak giriyor.
Ticaret Savaşlarının başlaması ne kadar olası?
Trump yönetimi, gümrük vergisini resmileştirdikten sonra belli olacak. Ve büyük ölçüde Çin’in yapacağı misillemelerin çapına bağlı.
Çin ilk açıklamasında, ABD’nin Çin’e dönük bir kararını resmileştirmesi halinde buna missilleme yapacağını açıkladı.
Çin’in en büyük kozu ne?
Tam bilinmiyor. Ama Trump yönetiminin Çin’in ticaret politikaları hakkında yürüttüğü bir başka soruşturma konusu, çelik ve alüminyum kadar ve hatta ondan bile daha zorlu bir sorun olmanın yanı sıra Çin’in olası misillemesinin potansiyel adresini de taşıyor. Bu konu ABD’nin ‘’fikri mülkiyet hakları’’ dediği teknoloji sırları.
Çin’in ABD’li teknoloji üreticilerinin sırlarını çaldığı iddiası, Amerikalı teknoloji üreticilerinin, düşük üretim maliyeti nedeniyle bu ülkeyi tercih etmesinden beri sıcak bir konu. Fikri Mülkiyet, ‘çakma ürün’ üretiminden, korsan yazılıma ve şikret sırlarının çalınmasına kadar geniş bir alanı ifade ediyor. Amerikan Fikri Mülkiyet Hırsızlık Komisyonunun 2017 raporuna göre fikri mülkiyet hırsızlığının Amerikan ekonomisine maliyeti yıllık 225 milyar dolar ile 600 milyar dolar arasında. Çin’in son yıllarda düşük teknoloji üretimden yüksek teknoloji ürünlerinin üretimine daha fazla yönelmesiyle bu konudaki hararet de yükseldi. 2015’te ilan edilen ‘’2025 Çin Malı’’ hedef programı, Çin’in 2030’da dünyanın bir numaralı yüksek teknoloji üreticisi olma hedefini resmileştirdi. Elektrikli otomobil üretiminden 5G ağına kadar birçok alan da böylece öncelik haline geldi. Çin, 2030 yılına kadar yapay zeka endüstrisinin de dominant gücü olmayı hedefliyor. Bilgisayar çipi üretme kapasitesini oldukça büyük bir hızla artırıyor. Bu teknolojik hedef ulaşmak için de çok yüksek oranda ‘know-how’a ihtiyaç duyuyor. İşte Çin’i ‘fikri mülkiyet’ tartışmasının merkezine yerleştiren de bu ihtiyacı.
Diğer ülkelerin olası gümrük vergilerinden en çok hangi Amerikan firmaları etkilenir?
ABD’nin Apple, Boing ve Intel gibi markalarının kendilerini bir ticaret savaşının ortasında bulması olasılığı var. Özellike uçak üreticisi Boeing ilk hedef olabilir. Çin’in ABD’den ithalatının zirvesinde bu özel firma yer alıyor. Çin devlet medyası da ticaret savaşı başladığında, ‘Çin’in artık yolcu uçağında tercihini Boeing’den Airbus’a çevirmesinin kaçınılmaz olacağını‘ yazıyor. Halen Çin ile on milyarlarca dolarlık uçak sözleşmesi olan Boeing’in böylesi bir durumda zararının büyük olacağı kesin.
Çin, aynı zamanda Apple’ın en büyük piyasası. Apple’ın toplam satışının yüzde 7’si Çin’de gerçekleşiyor. Tayvan ve Hong Kong da dahil edildiğinde bu oran yüzde 19’a kadar çıkıyor. Çin’in Apple ile yarışabilecek bir çok firması var. Huawei, Oppo, Vivo ve Xiaomi, bugüne kadar Apple’ın yoluna taş koyacak bir üst ürün çıkarmadılar. Ancak Huawei’nin son çıkardığı Mate10 Pro, bu durumun yakın gelecekte değişeceğinin sinyali adeta. Ve ticaret savaşı da, Apple’ın en büyük piyasasını kaybetmesine neden olabilir.
Yine dünyanın en büyük yarı iletkenler müşterisi olan Çin’in yarı iletkenlere gümrük vergisi koyması halinde, Amerikan çip üretim devleri Qualcomm ve Intel çok ağır bir zarar ile yüzyüze gelecek. Çin, her iki devin de bir numaralı piyasası konumunda. Intel, 2010 yılında Çin’de 2,5 milyar dolar harcamayla bir üretim tesisi kurmuştu. Qualcomm, geçtiğimiz Kasım ayında Çin şirketleri ile 12 milyar dolarlık yeni sözleşmeyi duyurmuştu.
Ancak ticaret savaşında en büyük etkiyi soya endüstrisi yaşayacak. ABD’nin sadece 2017’de ihracatı 22,5 milyar doları buluyor. Çin 13 milyar dolar ile Amerikan soya piyasasının en büyük müşterisi konumunda. Çin’in, Amerikan soyasına gümrük vergisi koyup üçüncü ülkelere yönelmesinin Amerikan tarımına olumsuz etkisi çok büyük olacak.
Peki Ticaret Savaşının Çin açısından riskleri ne?
Amerikan mallarına gümrük vergisi koymak Çin açısından bir kumar. Kendisi de çok zarar edebilir. Çünkü, gümrük bariyeri koyduğu ürünün ithalatında rekabetten yararlanma kapasitesini çok düşürecek ve sonuçta bu da istihdamı olumsuz etkileyebilir. Örneğin Boeing’i engellemek, Airbus’a Çin’in talebinde tekel olma imkanı verecek. Hem fiyatları artacak hem de uçakların teslim süresi uzayacak. Apple’ı boykot ettiğinde, Apple’ın Çin’de oluşturduğu büyük istihdam da yok olacak. Yine uzmanlar, yüksek teknoloji üretimi hedefli Çin’in, teknoloji üretiminde maliyetleri oldukça yükseltebileceği ve böylece teknoloji üretimini Vietnam ve Filipinler’e kaptırma potansiyeli nedeniyle Intel ve Qualcomm’un çiplerine gümrük vergisi uygulayabileceğinden de şüpheli. Bazı ekonomistler de Amerikan mallarına gümrük vergisinin nihayetinde Çin’in kendi ayağına kurşun sıkmasına benzetiyor. Onlara göre bu nedenle Çin’in daha kontrollü bir ticaret savaşına yönelmesi de mümkün.
Gümrük vergisinin para piyasalarına etkisi oldu mu?
Trump’ın açıklamasından hemen sonra Dow Jones endeksi 420 puan geriledi. Boeing hisseleri yüzde 3 değer kaybederken, Geberal Motors hisseleri yüzde 4 ve Ford hisseleri yüzde 3 geriledi. Amerikan çelik endüstrisinin hisseleri ise yükseldi. US Steel yüzde 6 kazanırken Centuıry Aliminum yüzde 7 değer kazandı. Dow Jones endeksi Cuma günü de 391 puan daha geriledi ancak kapanmadan önce yükselişle düşüşü 71 puana kadar azalttı.
Bundan sonra ne olacak?
Trump’ın Perşembe günkü açıklaması biraz rastgele ve detaysız bir açıklamaydı. Dolayısıyla resmiyette uygulamanın nasıl olacağını 5 gün sonra hala kimse tam olarak bilmiyor. Trump’ın Ticaret Bakanlığı’nın tavsiyeleri doğrultusunda Nisan ayına kadar nihai kararını vermesi bekleniyor.
CEMAL TUNÇDEMİR‘i Twitter’dan takip edebilirsiniz
AMERİKA BÜLTENİ‘ni Twitter‘dan ve Facebook‘tan takip edebilirsiniz