Skip to content
Menu

Öldürüldüğü iddiasıyla dünyanın gündemine giren gazetecinin kendi kaleminden öyküsü

ARKADY BABCHENKO 
24 Şubat 2017, The Guardian
(ÇEVİRİ: Amerika Bülteni)

Putin Rusya’sında politik baskıya maruz kalmanın nasıl bir şey olduğu hakkında konuşabilecek biriyim. Çoğu muhalif gibi ben de birçok kez devlet gücünün istismarının mağduru oldum. Ancak bana karşı son dönemde yürütülen kampanya o derece ürkütücü ve kişiseldi ki ülkeden kaçmak zorunda kaldım.

İki ay önce, dünyaca ünlü Kızıl Ordu korosunu Suriye’ye götürmekte olan Rus uçağı Karadeniz’e düştü. Rusya’nın Halep’e yönelik operasyonlarına katılan pilotlara konser vermeye gidiyorlardı.

Bu kazadan sonra Facebook hesabımda şunu yazdım. Yazım kimseye aşağılama veya itham içermiyordu. Sadece okurlarıma, Rusya’nın, Halep’i ayrım gözetmeksizin bombaladığını, bu bombalamaların onlarca çocuğun ölümüne yol açtığını ve bu çocukların fotoğraflarının dünyanın her yerine yayıldığına aldırmaksızın bunu yaptığını hatırlattım. Ayrıca Rusya’yı ‘saldırgan’ olarak niteledim.

Rusya 2014’te de en az 10 bin kişinin ölümüne yol açan bir savaşla Kırım’ı ilhak etti ve Ukrayna’nın bir bölümünü işgal etti. Ondan önce de tankı topuyla Gürcistan’ın bir bölümünü işgal etmişti.

İşte bütün bu savaşlardan ve ölümlerden sonra, Rus ordusu mensuplarının öldüğünü öğrenince hiç bir şey hissetmedim. Ancak bu hissizliğimi Facebook’ta paylaşmak, bazılarınca yeterince vatansever bir tutum görülmedi. Ve aleyhimdeki kampanya başladı.

İlk konuşan gerici ve homofobik söylemleriyle ünlü milletvekili Vitaly Milonov oldu. Milonov devlete çağrı yaparak, benim ve yine Facebook’ta yeterince milli bir duruş sergilmeyen bir diğer gazeteci Bozhena Rynska’nın Rusya vatandaşlığımızın iptal edilmesini, derhal ülkeden kovulmamızı ve malımıza mülkümüze el konulmasını istedi.

Derken Frants Klintsevich de bir açıklama yaparak, yazdıklarımızın bir karşılığını göreceğimizden şüphe duymamamızı söyledi ve kar topu bir çığa dönüşmeye başladı.

Devletin propaganda gücünün bütün elementleri harekete geçti. Rus devlet televizyonunun en güçlü kanalı Kanal 1, seyircilerine, bizim vatandaşlığımızın iptali ve ülkemizden sınırdışı edilmemiz için dilekçeye imza vermelerini istedi. 24 saatte bu dilekçeyi 130 bin kişi imzaladı.

Derken tabloid çizgide yayın yapan LifeNews kanalı, yargı ile işbirliği içinde yürüttüğü kampanya ile belediye otobüslerine ücret ödemeden bindiğim gerekçesiyle para cezasına çarptırılmamı sağladı. Oysa ben bir gazi askerim ve gazi askerlere tanınan ücretsiz toplu taşım hakkımı kullanıyordum. Para cezası, bir kişinin borcu olduğu gerekçesiyle, ülkeden çıkmasını yasal olarak engellemek sıkça kullanılan bir taktik.

Derken, online ‘dayak oyunu’ ortaya çıktı. Bu oyunda oyuncular, ekranda beliren vatan haini ve düşmanları, yumruk ve tekmeyle dövüyor. Kazanmak için hedefi yere düşünceye kadar dövmeniz gerek. Bu hedeflerden biri de bendim.

Başsavcılık, diğer gazeteci Rynska’nın Facebook sayfasındaki paylaşımı hakkında soruşturma başlattı ve 5 yıla kadar hapis cezası ile dava açtı. Bu sırada da bu kadın gazetecinin evinin önünde hükümet yanlısı çeteler birikmişti ve zaman zaman eve girmeye çalışıyorlardı. Benim ev adresim de ‘ev ziyareti’ davetiyle birlikte internette yayılmaya başladı. E-mail’den, telefondan ve Facebook’tan hem bana hem de aileme binlerce tehdit almaya başladım.

Rusya’da muhalifler yıllardır saldırıya uğruyor ve dayak yiyor. Böyle yüzlerce vaka var. Genellikle beyzbol sopası, levye veya şişe kullanıyorlar. Eylül ayında araştırmacı gazeteci Grigory Pasko, Barnaul’da kimliği belirsiz saldırganların saldırısına uğradı ve dayaktan beyin sarsıntısı geçirmiş halde bırakıldı. Bu, onun, bir gazete tarafından ‘dış güçlerin ajanı’ diye yaftalanmasından bir gün önce oldu.

Muhalif gazeteci ve yazarları mürekkep veya dışkıya bulamak da sıkça görülen bir başka gözdağı taktiği. Daha yakınlarda gazeteci Yuliya Latynina b.klu saldırıya uğradı. Aktivist arkadaşlarım, savaş karşıtı mesaj içeren döviz taşıdıkları için bir kaç kez mürekkepli saldırıya maruz kaldı.

Her şeyin üstüne, hükümet yanlısı ultra milliyetçi TV kanalı ÇarGrad, bu yakınlarda Rusya’dan en fazla nefret eden 100 kişi listesi yayınladı ve ben 10’ncu sıradayım. Uğruna iki kez savaşa gittiğim ülkemde artık canımı güvende hissetmiyordum.

***

Asker olarak iki kez katıldığı Çeçen savaşlarındaki gözlemlerini içeren Çeçenistan Anıları kitabının yazarı da olan 41 yaşındaki gazeteci Arkadi Babçenko, 2017’de sığındığı ve gazeteciliğe devam ettiği Ukrayna’nın başkenti Kiev’deki evinin kapısında 29 Mayıs 2018 günü kimliği belirsiz kişilerce gerçekleştirilen silahlı bir suikast ile yaşamını yitirdi.

GÜNCELLEME: Babçenko, suikaste uğradığı haberinden 24 saat sonra, Ukrayna yetkililerinin düzenlediği basın toplantısında sağ olarak ortaya çıkarak herkesi şok etti. Öldüğü haberinin suikastçıya para veren kişiyi yakalatmaya yönelik yem bir haber olduğu açıklandı…Ukrayna yetkilileri bir kişiyi tutukladıklarını açıkladılar.