Skip to content
Menu

Dünyanın en büyük ham petrol üreticisi artık ABD

AMERİKA BÜLTENİ (2 Temmuz 2019)

2018 yılı içinde günde ortalama 11 milyon varil ham petrol üreten ABD dünyanın en büyük ham petrol üreticisi haline geldi. ABD’yi günde ortalama 10.5 milyon varil üreten Suudi Arabistan ve 10 milyon varil üreten Rusya takip ediyor. ABD’nin günlük ham petrol üretimi, özellikle Batı Texas ve New Mexico eyaletlerine yayılan Permian Petrol sahasındaki üretim patlamasıyla, Nisan ayında günde 12.16 milyon varile kadar çıkarak rekor kırmıştı. 

Küresel ekonomik ve politik dengelerde önemli bir değişim yaratan bu manzara, bu hafta Viyana’da gerçekleşen OPEC zirvesinde de etkisi gösterdi. 

Suudi Arabistan’ın başkanlığını yaptığı Petrol İhraç Eden Ülkeler grubu olan OPEC, dünya ekonomisi üzerinde oldukça büyük etkiye sahip olageldi. Dünyanın en büyük petrol tüketicisi olan ABD ise yakın zamana kadar OPEC kararlarından en fazla etkilenen ülke konumundaydı. 

Ancak son OPEC toplantısı, ABD’nin petrol piyasasındaki artan gücünün yeni bir göstergesine dönüştü. OPEC’in petrol tedarikini kısma politikasını 2020 Mart’ına kadar uzatma kararına rağmen, zirve öncesi yaklaşık 2 dolar artan ham petrol varil fiyatı, yeniden gerilemeye başladı. 

Bir çok ekonomist, OPEC’in üretimi kısma kararlarının artık fiyatları yükseltmekten çok, daha da düşmesini önleme amaçlı olduğuna dikkat çekiyor. 

Bununla beraber, OPEC’in petrol tedarikini kısma kararından da, dünyadaki pazarları arttığı için yine ABD’li petrol üreticisi firmalar karlı çıkıyor. 

OPEC’in kurucu ülkelerinden olan İran, Suudi Arabistan’ın OPEC liderliğinden ve OPEC üyesi olmadığı halde OPEC ile ittifak halinde hareket eden Rusya ile birlikte petrol piyasasını yönetme isteğinden de rahatsız. İran Petrol Bakanı Bijan Zanganeh, toplantı öncesi Viyana’da yaptığı açıklamada, Rusya ve Suudi Arabistan’ın tek taraflı etkinlik kurma çabasının, OPEC’in sonunu getirebileceği uyarısı yaptı.

OPEC geçtimiz ay, gelecekteki petrol talebi beklentisini düşürdüğünü açıklamıştı. OPEC halen dünya petrol tedarikinin yarısından biraz azına sahip. Bunda, grubun önde gelen ülkelerinden Venezuela ve İran’ın petrol pazarlarının oldukça daralması da rol oynuyor.

Uluslararası Enerji Ajansı (IEA) da yakın gelecek talep artışı beklentisini azalttı. IEA, bunda, önemli petrol ithalatçılarından Japonya’nın oldukça sıcak bir kış geçirmesi, Avrupa’da petro kimya endüstrisinde yavaşlama, ABD’de benzin ve dizel talebinde düşüş gibi değişik faktörlerin rol oynadığını kaydetti. 

Dünyanın en büyük petrol tüketicisi ABD’nin OPEC petrolüne bağımlılığı sona erdi

ABD aslında hala petrol ithalatı ihracatından fazla bir ülke. Fakat petrol tüketiminin sadece yüzde 10’u ithal. Bu yüzde 10’luk ithalatın ise sadece yüzde 18’ini Arap ülkelerinden tedarik ediyor. 

ABD Enerji Enformasyon Dairesi (EIA) verilerine göre 1977 yılında ABD, petrol ithalatının yüzde 70’ini OPEC üyesi ülkelerden sağlarken, 2016 yılı itibarı ile bu oran ABD’nin toplam ham petrol ithalatının yüzde 34’üne kadar geriledi. Önceki yıl Kanada, 30 yıl önce ABD’nin bir numaralı petrol tedarikçisi olan Suudi Arabistan’ı geçerek açık ara ile ABD’nin en fazla ham petrol ithal ettiği ülke haline gelmişti. Kanada’nın ürettiği ham petrolün neredeyse yüzde 70’ini ABD satın alıyor. Bu miktar, ABD’nin yurtdışından ithal ettiği ham petrolün yaklaşık yarısına denk geliyor. ABD’nin Kanada dışında en fazla petrol ithal ettiği ülkelerin çoğunluğunu da Latin Amerika ülkeleri oluşturuyor. Meksika, Venezuela, Kolombiya, Brezilya, ve Ekvador ABD’nin en fazla ham petrol ithal ettiği Latin Amerika ülkeleri. İngiltere, Angola ve Nijerya da ABD’nin kayda değer oranda ham petrol ithal ettiği ülkeler arasında.

MIT Üniversitesinden ekonomist Christopher Knittel, katıldığı bir radyo programında, bütün bu dramatik değişimin ABD ekonomisi açısından önemini, ‘’Eskiden küresel petrol fiyatlarındaki her dalgalanma ABD ekonomisini önemli oranda etkiliyordu. Ama artık pek etkisi olmuyor’’ sözleriyle yorumladı. Bir zamanlar küresel ekonomi üzerinde çok büyük ağırlığı olan OPEC’in etkisinin önemli oranda azalmasında da bu tablonun rolü olduğunu vurguladı. 

Knittel’e göre bu durum aslında dünya ekonomisi için de yararlı. OPEC’in eski dengelerde bir kartel gibi hareket ettiğini ve geri kalan ülkelerin onların merhametine kaldığını ancak ABD’nin petrol tedarikini kısma çabalarını boşa çıkaran yüksek tedariki ile bunun değiştiği yorumunda bulundu. 

Petrole küresel talebin beklentinin altında olsa da hala yükseldiğini ancak talep artışındaki düzenli yavaşlamanın önümüzdeki 20 yılda düşüşe geçeceğini kaydeden Knittel, bütün ekonomisi petrole bağlı ülkeler için, ekonomik gelir kaynaklarını çeşitlendirmemeleri halinde geleceğin çok parlak olmayacağını dile getirdi.   

AMERİKA BÜLTENİ‘ni Twitter‘dan ve Facebook‘tan takip edebilirsiniz