Skip to content
Menu

Sorumlu ve vatansever gazeteciliğin parlak bir örneği: Kuzey Kore medyası

kuzey-kore-not-3

CEMAL TUNÇDEMİR  

(3 Aralık 2014)

Önce kapı gibi anayasa maddesi:

Bütün yurttaşların ifade, basın, toplanma, gösteri ve dernek kurma özgürlüğü garanti altındadır. Devlet, demokratik politik partilerin ve sivil toplum kuruluşlarının özgür çalışma şartlarını sağlamakla yükümlüdür.

İster inanın, ister inanmayın ama Kuzey Kore Demokratik Halk Cumhuriyeti Anayasasının 67’nci maddesini okudunuz. Görüldüğü gibi, Kuzey Kore medyası üzerinde baskı olduğu iddiası, tarihi boyunca Kuzey Kore’ye her fırsatta düşmanlık sergilemiş dünya medyasının, dış odakların, Kuzey Kore’ye her zaman düşmanca hisler besleyen komşularının karalama kampanyasından, algı operasyonlarından ibarettir.

Kuzey Kore medyası tek sesli değildir, çoğulcu yapısıyla göz kamaştırmaktadır. Ülkede 12 ayrı ulusal gazete ve 20’ye yakın süreli ulusal yayın vardır. Kuzey Kore yazılı medyasının amiral gemisi, 1,5 milyon tirajlı ‘Rodong Sinmun yani İşçi Günlüğü gazetesidir. Kuzey Kore İşçi Partisi Merkez Komitesi’nce 1945 yılından beri yayınlanmaktadır. Devletine, milli değerlerine bağlı bir medya anlayışının en güzel örneklerini vermektedir. Kuzey Kore ordusunun yayınladığı ‘Joson Inmingun (Ordu Günlüğü)’ gazetesi, gençliğin sesi olan ‘’Nodong chngnyn’’ ile ülkenin resmi gazetesi Minju Choson(Demokratik Kore) gibi değişik gazeteler de toplumun genç, kadın, yaşlı, asker gibi birbirinden farklı kesimlerinin sesi olarak bu çoğulcu düşünce dünyasına renk katarlar.

Gazetelerde olduğu gibi televizyon yayıncılığında da tekelci anlayıştan uzak çok kanallı bir yayıncılık vardır. Devlet televizyonu olan Kore Merkez TV’nin (KCTV) yanı sıra, kültürel yayınlar yapan Mansudaee TV, eğitim kanalı Ryongnamsan ile zulüm ve baskı altında sömürülen Güney Kore halkını aydınlatmak ve gerçekleri göstermek için onlara dönük yayın yapan Kaesong TV gibi farklı televizyon kanalları var. En yoğun yayına sahip olan KCTV her gün saat 17:00 sularında yayınına başlar ve nereden baksanız gece 22:30 civarına kadar bu yayın sürer. Haftasonları, ulusal bayramlarda ve acil ulusal kriz zamanlarında ise yayına sabah saatlerinde başlanır.

Gazeteler ve televizyonların en önemli haber kaynağı ise ülkenin ulusal haber ajansı ve milli gururu Kuzey Kore Merkez Haber Ajansı’dır(KCNA). Kuzey Kore’nin her köşesine yayılmış muhabir ağı, sayısız temsilciliğiyle, Kore halkının sağlıklı haber almasında ve milli enformasyona sahip olmasında en önemli görevi üstlenir. Kuzey Kore devlet başkanlığı sarayından bildirebilen, kritik kişi ve kurumların nabzını tutabilen tek haber kurumu olarak rakiplerine büyük fark atmıştır. O kadar başarılı bir haber ajansıdır ki, karşısında hiçbir özel haber ajansı yer alamamaktadır. Ülke medyasındaki haberlerin yüzde 90’dan fazlasını bu ajans tek başına üretir. Ne ABD’de AP, ne Fransa’da AFP, ne İngiltere’de Reuters bu başarı oranına ulaşamamıştır.

Kuzey Kore Cumhuriyeti, küresel internetin tam bir baş belası olduğu gerçeğini görebilmiş nadir devletlerden biri olmanın haklı gururuna sahiptir. Devlet, bu fitne fesat yuvasından Kore halkını korumak için gerekli her türlü tedbiri almıştır. Ülkede küresel internet sadece başkent Pyongyang’da, sadece turistlere hizmet veren birkaç internet kafe ve hotel ile sınırlı tutulmuştur. Devletin sınırlı sayıda üst düzey yetkilisi, Çin üzerinden internete bağlanma yetkisine sahiptir. İnternetteki Kuzey Kore karşıtı propagandaları, ‘candy crush’ tuzaklarını, Kuzey Kore halkı adına tespit etmek için halk adına bu fedakarlığa katlanır bu devlet büyükleri. Ancak teknoloji konusundaki atılımlarıyla düşmanlarını çatlatan Kuzey Kore, halkının internet teknolojisinden yoksun kalmasına da izin vermez. Kwangmyong adlı milli bir internet ağı kurulmuştur. Bu ağda, bir halkın devleti, ülkesi ve sevgili lideri ile ilgili öğrenmesi gereken her türlü bilgi mevcuttur. Gereksiz, zararlı, yıkıcı bilgilerden halk korunur.

Halkının aynasıdır

Bilindiği gibi Kuzey Kore politik sistem olarak, milli iradenin tecelli ettiği demokratik bir ülkedir. Her 5 yılda bir yapılan özgür seçimlerde parlamento koltuklarının tamamını Atayurdun Birliği Demokratik Cephesi kazanır. Cephenin sandalyelerinin yüzde 90’ına yakınını Kuzey Kore İşçi Partisi oluşturur. Kalan sandalyeleri de cephenin diğer küçük partileri kazanır. Seçimlere katılım yüzde 100 oranında gerçekleşir ki bu başarıya ulaşabilen bir başka demokrasi yoktur yeryüzünde. Kuzey Kore’de bütün gazetecilerin, ülkenin halktan en büyük ilgi ve desteği gören partisi Kore İşçi Partisinin üyeleri olması da doğaldır. Bu durum, Kore medyasının insan profilinin, Kore halkının iradesini yansıttığının en açık göstergesidir.

Sivil topluma duyarlıdır

Kuzey Kore Anayasası, toplantı ve gösteri hakkını garanti altına almıştır. Kuzey Kore halkı, tepki göstermek istediği bir konu olduğunda tepkisini özgürce ortaya koyar. Bunun için Pyongyang’ın oldukça büyük meydanı tahsis edilmiştir. Kuzey Kore halkı, bu meydan dışında, halkın ticaretini ve günlük yaşamını etkileyecek yerlerde asla gösteri yapmaz. Mutlaka, belirlenen yerde gösterisini yapar. Ve bu göstericilere bugüne kadar asla biber gazı kullanılmamıştır. Kuzey Kore medyası bırakın dev gösterileri görmezden gelmeyi, bu gösterileri baştan sona canlı yayınlar. Her hangi bir protesto ve gösteriye yüz bin kişiden aşağı katılım asla olmamıştır. Her fırsatta demokrasi tellalığı yapan Avrupa da bile böylesi büyük katılımlı miting ve protesto ve gösteriler, böylesine barışçıl protestolar olmaz. Örneğin, son olarak, ABD ve müttefiklerinin Kuzey Kore’de insan hakları ihlalleri olduğu iftiraları ve maksatlı algı operasyonlarından bıkan Kuzey Kore halkı,  2014 Kasım ayının son haftasında sokağa dökülmüş ve yüzbinlerce kişilik dev bir protesto yapmıştır. Aşağıdaki videodan da izleyebileceğiniz gibi bu gösteriye Kuzey Kore polisi asla müdahale etmemiştir.

Pyongyang ve bazı şehirlerin ara sokaklarında tahrikler yapmaya çalışan bazı ajanlar ve marjinal maşalar olmuşsa da devletten önce Pyongyang esnafı müdahale etmiştir. Haber değeri bile olmayan küçük vakalardır bunlar. Öte yandan, Kuzey Kore medyası, dünyadaki insan hakları ihlallerine, masum göstericilere uygulanan polis şiddetine de son derece duyarlıdır. ABD’de siyahlara, Avrupa’da göçmenlere, Seul’de öğrencilere polis şiddeti uygulandığında derhal savaş muhabirlerini gönderir ve baskıyı, zulmü, sayfalarına ekranlarına taşır. Batı medyasının çifte standardına karşı, ilkeli gazetecilik nasıl olur, sergiler.

Gazeteciliğin de ustası Sevgili Lider’dir

Tarihten, ekonomiye, bilimden spora her alanda herkesten daha bilgili olduğu gibi gazeteciliği de en iyi bilen ‘Sevgili Lider’dir. Büyük ustanın kaleme aldığı, ‘Gazeteciler İçin Bir Klavuz’ kitabı, her gazetecinin tek el kitabıdır. Bu klavuzda da belirtildiği gibi, ‘’gazeteler daima, lidere büyük saygı göstermeli, büyük devrimin lideri olarak sürekli ona övgü ve bağlılık bildiriminde bulunmalıdır’’. Bu devlet-medya kaynaşması, Kuzey Kore’nin bütün göz kamaştırıcı başarısının sırlarından biridir. Bu önemli klavuzla beraber, Kuzey Kore’nin birlik ve beraberliğinin nişanesi olan ‘10 İlke‘ de gazetecilerin yolunu aydınlatan önemli bir diğer ışıktır.

Kore’nin en fazla konuşulmayı hakeden insanı hiç şüphesiz, gecesini gündüzünü ülke için kafa yormakla koşturmakla geçiren Sevgili Lider’dir. Halk sürekli liderini konuşur ve ondan bahseder. Bağımsız Kore medyası da halkının gündemine kayıtsız kalamaz. Bu yüzden her gün 12 gazetenin de manşetinde Sevgili Lider’in halka tarihten, bilime, sosyolojiden kadın erkek ilişkilerine kadar hemen her konuda gerçekleri öğreten bir açıklaması, küresel güç olma yolunda yeni ufuklar açan bir kararı, Kuzey Kore halkının coşkuyla karşıladığı bir yolculuğu veya etkinliği yer alır. Uluslararası medya gözlem gruplarının rakamsal analizlerinde de tespit edildiği gibi Kuzey Kore medyasında yer alan haberlerin ve canlı televizyon yayınlarının yüzde 90’ı Sevgili Lider ile ilgilidir. Çünkü Kuzey Korey halkının gün boyunca en çok konuştuğu konu Sevgili Lider’dir. Bundan dolayı Kuzey Kore medyasının haberlerinin büyük bölümü Sevgili Lider ile ilgilidir. Bundan dolayı da Kuzey Kore halkı gün boyunca en çok Sevgili Lideri konuşur. Bundan dolayı da Kuzey Kore medyasının haberlerinin büyük bölümü Sevgili Lider ile…

Kuzey Kore medyası dünyaya ilgisiz bir medya da değildir. Neredeyse her gün dünyanın değişik bir ülkesindeki bilim insanlarının, akademisyenlerin ve politikacıların, Kuzey Kore’nin ekonomisiyle, askeri gücüyle, halkının yaşam kalitesiyle ve sahip olduğu özgürlüklerle nasıl dünyanın en imrenilesi ülkesi ve en görkemli başarı öyküsü olduğunu tespit eden raporlarına, sunumlarına, bilimsel çalışmalarına mutlaka yer verilir.

Bütün dünya, Kuzey Kore’nin mucizevi gücünü konuşmakta ona hayran olmaktadır. Kuzey Korelilerin de bunu öğrenmeye hakları vardır. Bu sebeple örneğin 2001 yılında baba Sevgili Lider Kim Jong İl, Rusya’yı ziyaret ettiğinde, ‘’Moskova’ya varır varmaz nasıl bulutlu ve yağmurlu havayı aniden dağıtarak güneşi ortaya çıkardığı ve bunun Rusları hayret ve hayranlığa düşürdüğü’’ haberi Kuzey Kore medyasında manşetlerde, ana haberlerde ilk haber olarak yer almıştı.

Kuzey Kore medyası, devletine bağlı, her zaman devletinin ve liderinin yanında yer alan sorumlu bir medyadır. Ülkede her kitap, her tiyatro eseri, her film, her TV programı Sevgili Lidere hakettiği övgüyü saygıyı mutlaka sunar. Aksi Kuzey Kore halkının iradesine saygısızlıktır. Konu ne olursa olsun her haber, devletin ve Sevgili Liderin bekası içindir. İki örnek sunayım;

Rodong Sinmun’dan bir haber:

‘’Spor federasyonları yetkililerinin ve sporcuların katıldığı toplantı, Chongchun masa tenisi stadyumunda 5 Ocak günü yapıldı. Yetkililer ve sporcular dünya çapında bir futbol ve spor devi olan Kuzey Kore Demokratik Halk Cumhuriyeti’nin spordaki başarılarını daha da ileriye götürmeye ve Sayın Sevgili Liderimiz Kim Jong Un’a sadık kalmaya söz verdiler. Paektu’nun (Kim Jong-İl’in doğduğu kutsal dağ) atılganlık ruhuyla sporun gelişiminde yeni bir sayfa açmaya hazır göründüler. Fiziksel ve teknik kapasiteyi artırdığı bilinen Paektu’nun kutsal rüzgarıyla yeni taktik ve teknikler geliştireceklerini ve böylece Kuzey Kore’nin dünyadaki her zorlu rakibini yeneceğini vurguladılar.

Aynı gazeteden bir hava durumu haberi:

‘’18 Aralık akşamı saat 19:00’dan sabah 07:00’ye kadar Paektu Dağı Gizli Kampı’na gizemli bir kar yağışı gerçekleşti. Uzun süredir böyle uzun bir kar yağışı yaşamadıklarını söyleyen yore sakinleri, Kim Jong İl’in göklerde doğmuş bir lider olduğunu belirterek, göklerin, onun yerdeki yokluğuna bu şekilde ağladığını dile getirdiler.’’

Kaza ve afetlerde sorumlu yayıncılık yapar

Kuzey Kore medyası ‘zor’ zamanlarda sorumlu ve vatansever yayıncılık yaptığı için ülkede hiç ‘kriz’ yaşanmaz. Bir afet, bir trajedi, bir kaza yaşandığında sıcağı sıcağına gelişmeler verilmez. Olay kontrol altına alındıktan, yaralar sarıldıktan, cenazeler defnedildikten, yas tutulduktan sonra olay gazetelerde olması gerektiği şekliyle yer alır. Halkı, infiale, karamsarlığa, ülkesi ile ilgili şüpheye düşürecek bilgileri detayları ortaya saçmaktan titizlikle kaçınılır. Kaza, facia ve afetleri siyasi olarak istismar edeceklere asla fırsat verilmez. Ülkenin ekonomik sorunlarını, yoksulluğu konuşmak, her hangi bir politik skandalı gündem yapmak düşmanların ekmeğine yağ sürmekten başka bir şeye hizmet etmez. Vatan hainliğidir.

İşte Sınır Tanımayan Gazeteciler Derneği, böylesi yerli ve milli bir medyası olan ve ifade özgürlüğü Anayasayla garanti altına alınmış Kuzey Kore’yi, basın özgürlüğü konusunda dünyadaki 179 ülke arasında 178’nci sıraya koyabiliyor (179’ncu ülke Eritre. Sanıyorum henüz bir basınları yok). Kuzey Kore’ye tarih boyunca sergiledikleri bu art niyetli bakışları, bu uluslararası kuruluşların Kore üzerindeki karanlık emellerinin bir yansımasıdır.

İLGİLİ YAZILAR

‘Sevgili Lider’in etrafında durmadan not alan bu insanlar kim?