Beyaz Saray – FBI görüşmesi ‘Watergate’ yorumlarına neden oluyor
AMERİKA BÜLTENİ (24 Şubat 2017)
Follow @amerikabulteni
Associated Press haber ajansı ve CNN’in Perşembe günü yayınladıkları yeni bir haberde, Beyaz Saray’ın FBI ile, Trump’ın ekibinin Rusya ile ilişkileri hakkındaki soruşturması hakkında görüştüğü ve FBI’ın medyada yer alan soruşturma haberlerini reddetmesini istediği adı açıklanmayan kaynaklara dayanılarak iddia edilmişti. Trump’ın bir gün sonra medyaya karşı savaşını yükseltmesine neden olan bu haberlerdeki görüşme, bugün birinci ağızdan doğrulandı.
Beyaz Saray Genel Sekreteri Reince Priebus, katıldığı bir TV programında FBI başkanı James Comey ve FBI başkan yardımcısı Andrew McCabe ile ‘Rusya soruşturması’ hakkında konuştuğunu doğruladı. Bu, FBI’ın devam eden bir soruşturma hakkında politikacılarla görüşmemesi kuralının ihlali anlamına geliyor. Ancak kural ihlalinin ötesinde yasanın ihlalinin söz konusu olabileceğini düşünenler de var. FBI eski özel ajanlarından Michael German, ‘’Bir FBI görevlisinin, devam eden bir kriminal soruşturma hakkında bilgileri, soruşturmanın potansiyel tanıkları veya zanlıları ile paylaşması yasadışıdır.’’ şeklinde konuştu.
Bazı yorumculara göre Trump’ın FBI üzerinde baskı kurma çabası bir örtbas ve bunun ciddi sonuçları olabilir. En fazla örnek gösterilen kişi ise ABD’nin 1974 yılında istifa eden başkanı Richard Nixon.
Nixon, 1972 yılında Watergate skandalı patladığında, soruşturmanın FBI tarafından bağımsız şekilde yürütülmesini baltalamak için CIA’nin yardımıyla örtbas etme çabasına girmesiyle sonuçta istifa etmek zorunda kalacağı bir sürece sokmuştu kendisini. İşte o dönemde Nixon’ın örtbas çabasında rol oynayan dönemin Beyaz Saray hukuk danışmanı John Dean bu sabah attığı bir Tweet ile, tartışmalara çarpıcı bir boyut getirdi.
I have expertise on this matter. Push back on an FBI investigation of the White House is better known as a COVER UP: https://t.co/SODcPzEMna
— John Dean (@JohnWDean) February 24, 2017
John Dean, ‘’Bu konularda uzman sayılırım’’ diye başladığı Tweet’inde, ‘’Bunun adı örtbastır’’ dedi. Watergate skandalı sırasındaki örtbas çabaları nedeniyle 8 yıl hapis yatan Dean, daha sonra o günlerde Beyaz Saray’da kapalı kapılar ardında yaşananlar hakkında, ‘Nixon’ın Savunması: Ne Biliyordu‘ , ‘Vicdan Yoksunu Muhafazakarlar‘, ‘Arızalı Hükümet‘ gibi bir çok kitaba imza attı.
Tweet’i ile bir kez daha gündeme gelen Dean, gün içinde Amy Goodman’ın Democray Now programına da konuk oldu ve şöyle konuştu:
‘’Hatırlarsanız Watergate 900 gün sürdü. Demokrat Parti genel merkezine dinleyici yerleştirirken yakalanılmasıyla başladı ve en önemli yardımcılarının mahkum olmasından sonra Nixon’ın istifası ile sona erdi. Yani uzun bir süreç oldu. Trump’ın skandalında ise her geçen gün daha da hızlanan bir seyir izliyoruz. Seyrin hızlı olmasının bir nedeni bugünün medya teknolojisi. Ama bunun yanı sıra, Trump’ın ve yardımcılarının tavırları da süreci hızlandırmada rol oynuyor. Medyanın kararlı tutumunun da rolü var. Yani, sürecin sürekli daha da hızlandığını izliyoruz. Gördüğümüz duyduğumuz şeyler, Watergate’in yankısı gibi. Henüz Watergate 2.0 değil bu ama oraya doğru gidebilecek bir şeyin başında gibiyiz.’’
”Trump, Trump olmaktan kendini alamayacak”
Dean, 30 Ocak günü attığı bir başka Tweet’te de, ‘’Trump başkanlığının başlama şekline bakarak söylemek mümkün ki bu başkanlık fecaatle sona erecek. Bu neredeyse kesin. Cumhuriyetçiler bile bunun farkında’’ diye yazmıştı.
The way the Trump presidency is beginning it is safe to say it will end in calamity. It is almost a certainty. Even Republicans know this!
— John Dean (@JohnWDean) January 31, 2017
Vox ile röportajında ise Trump’ın başkanlığını ”gevşek bir temel üzerine kurulan yüksek bir gökdelen gibi” diye nitelendirmiş ve ”Bir noktada mutlaka çökecek’’ demişti. Trump’ın, sadece Cumhuriyetçi kontrülündeki Kongre’yi kendi arkasında tutmayı başarırsa 4 yılını tamamlayabileceğini kaydeden Dean, şöyle konuşmuştu:
”Ancak Trump’ın kim ve ne olduğu ortada. Bu Cumhuriyetçiler için oldukça zor demek. Trump’ın elinde değil, kendisi olmaya devam edecek. Nixon gibi o da en berbat içgüdülerinin kölesi. Hatta Trump çok daha dengesiz.’’
FBI – Beyaz Saray görüşmesine tepki büyük
Temsilciler Meclisi Demokrat Parti grup başkanı Nancy Pelosi, Priebus’u ‘FBI’ın bağımsızlığını ihlal etmek’ ve ‘Adalet Bakanlığının tarafsızlığına gölge düşürmekle’ suçladı ve Trump yönetiminin ”çok ciddi bir ulusal güvenlik soruşturmasını baltalamaya çalışırken suç üstü yakalandığını” savundu.
Trump’ın ekibi ile Rusya arasındaki örtülü ilişkileri araştıran Senato İstihbarat Komitesinin üyesi Senatör Ron Wyden da, FBI Başkanı Comey’den Beyaz Saray ile bu konuda geçen bütün iletişimi net bir şekilde açıklamasını istedi. Wyden, Guardian gazetesine yaptığı açıklamada da, ilişkinin FBI ve Adalet Bakanlığının tarafsızlığını bozması anlamına gelecek bir boyutta olması halinde bunun da ayrı bir soruşturma konusu olabileceğini de söyledi. Pennsylvania Senatörü Bob Casey ise, Beyaz Saray’ın FBI soruşturmasına karışmasını, ‘çok rahatsız edici’ bir gelişme olarak nitelendirdi. Çok sayıda Kongre üyesi de sosyla medya hesaplarından duydukları rahatsızlığı paylaştı.
Priebus ile FBI yetkililerinin özellikle New York Times’ta 14 Şubat günü yayınlanan ve Ruslar ile Trump’ın ekibinin defalarca görüştüğü ve bu görüşmelerin ABD istihbarat kurumlarınca kaydedildiği iddiasını içeren haber hakkında görüştüğü belirtiliyor.
Obama dönemi adalet bakanı Loretta Lynch’in 2016 yılı başında eski başkan Bill Clinton ile özel bir görüşme yapmasına, o zamanlar başkan aday adayı olan Donald Trump, FBI’ın Hillary Clinton’ın emailleri ile ilgili bir soruşturma yürüttüğü zamanda görüşmenin gerçekleşmesine büyük tepki göstermiş ve ‘Amerikan sisteminin nasıl çürümüş olduğunu ispatı’ olarak sunmuştu.
AMERİKA BÜLTENİ‘ni Twitter’dan takip edebilirsiniz