Skip to content
Menu

Trump medyaya karşı savaşını şiddetlendirdi

 

AMERİKA BÜLTENİ (24 Şubat 2017)

Donald Trump’ın Amerikan ana akım medyası ile savaşı, Beyaz Saray’daki günlük basın toplantısına akreditasyon uygulanması nedeniyle yeni bir boyuta yükseldi. Trump’ın sözcüsü Sean Spicer’ın günlük basın toplantısı, Beyaz Saray basın odası yerine Spicer’ın odasında özel davetli medya temsilcilerinin katılımı ile yapıldı. Basın toplantısına New York Times, Politico, LA Times, The Hill, Buzzfeed, Daily Mail, BBC ve CNN’in muhabirleri alınmadı.

AP haber ajansı genişletilmiş havuza katılmayı reddetti

Çoğunluğu muhafazakar yayın kurumlarının temsilcilerinden oluşan bu daraltılmış basın toplantısını, Beyaz Saray, ‘genişletilmiş havuz (expanded pool)’ şeklinde adlandırdı. Associated Press haber ajansı ve Time dergisi, medya kurumlarına akreditasyon uygunlanmasını protesto etmek ve Beyaz Saray Muhabirleri derneği ile dayanışma gerekçesiyle ‘genişletilmiş havuza’ katılmayı reddettiler. Toplantıya temsilcisi katılan Wall Street Journal gazetesi adına sonradan yapılan açıklamada da bazı medya kurumlarına akreditasyon uygulandığından zamanında haberleri olsaydı söz konusu toplantıya katılmayacakları açıklaması geldi.

Trump: Medya milletin düşmanı 

Uygulamanın, Donald Trump’ın Amerika Muhafazakar Politik Aksiyon konferansındaki konuşmasında medyayı Amerikan halkının düşmanı ilan etmesinden birkaç saat sonra gelmesi dikkat çekti. Trump toplantıda, ‘’Bilmenizi isterim ki yalan haberle savaşıyoruz. Yalan, sahte yalan. Birkaç gün önce yalan haberi Amerikan halkının düşmanı ilan ettim ve yine ediyorum. Bunlar halkın düşmanı. Çünkü sağlam kaynakları yok. Bundan dolayı da gerçek olmayan haberleri uyduruyorlar.’’ şeklinde konuştu.

‘‘Muhabirler çok kurnazlar. Başkan onların yalanını ifşa ettiğinde, ‘Anayasal ifade özgürlüğü’ diye ağlıyorlar. Anayasal ifade özgürlüğünü çok seviyorum. Bunu benden fazla seven olamaz. Kimse.’’  diye devam eden Trump, ‘’Gerçeği söylemiyorlar. Milleti temsil etmiyorlar. Bu konuda bir şeyler yapacağız.’’ tehdidinde bulundu.

Trump, medyanın ‘adı açıklanmayan kaynaklara’ dayanarak haber yapmasının engellenmesi gerektiğini, ve bir iddia varsa bu iddiayı ortaya atanın adının da haberde yer alması gerektiğini de savundu.
AMERİKA BÜLTENİ’ni Twitter’dan takip edebilirsiniz