Skip to content
Menu

Trump ve Amerikan spor yıldızları arasındaki polemik büyüyor

Cleveland Browns ile New York Giants arasında 21 Ağustos 2017 günü oynanan hazırlık maçı öncesi ulusal marş okunurken bir ilk yaşandı. Bir yıla yakın süredir bazı siyahi ve melez oyuncuların devam ettirdiği ırkçılık karşıtı protestoya ilk kez beyaz oyuncular da katıldı.

AMERİKA BÜLTENİ (24 Eylül 2017)

Donald Trump, Cuma günü, ırkçılığı protesto etmek için bir süredir ulusal marş çalınırken diz çökerek sivil itaatsizlik eylemi yapan NFL (Amerikan futbolu) oyuncularına ‘or.spu çocuğu’ diyerek, ABD başkanlığını, yeni bir ırkçılık tartışmasının merkezine taşıdı. Trump’ın canlı yayında ağır küfürü, protestonun bir anda NFL dışı liglere de taşmasına neden olurken, bütün gözler bugün oynanacak NFL maçlarına çevrildi.

Amerikan futbolu ligi takımlarından ‘’San Francisco 49ers’’ın oyun kurucusu Colin Kaapernick‘in 1 Eylül 2016 günü oynanan hazırlık maçında maç öncesi okunan Amerikan ulusal marşı sırasında bilinçli şekilde oturduğunda çok az kişinin dikkatini çekmişti. Siyah bir baba ile beyaz bir annenin çocuğu olan Kaapernick bu protestosunu diğer maçlarda da sürdürdü ancak küçük bir değişiklikle; ‘’Ülkesi için hayatını vermiş askerlere saygısızlık etmiş olmamak için’’, ulusal marşı artık oturarak değil, marş sırasında tek dizi üstüne dua pozisyonunda diz çökerek protesto ediyordu. Kaapernick eylemini, o günlerde polis kurşunlarıyla ölen silahsız siyahların dramına çekerek, ‘’Siyahları ve diğer azınlıkları baskı altına bir ülkede gururla bayrak karşısında ayağa kalkmayacağım. Bence bu futboldan çok daha önemli bir konu ve bunu görmezden gelemem. Sokaklarda insan cesetleri var ve bunu yapanlar ücretli izne çıkarılıyor veya cinayetten hüküm giymeyip serbest kalıyorlar’’ şeklinde açıklayacaktı. Kaapernick, bu protestoyu, ‘’Amerikan bayrağı, sembolize etmesi gerektiği şeyi sembolize edinceye kadar eylemini sürdüreceğini” de ilan etti.

Sezon başladığında birçok futbolcu daha ulusal marş çalarken diz çökerek Kaapernick’in protestosuna destek vermeye başladı. Kaapernick formaları NFL tarihinde en fazla satılan formalar arasına girdi. Seattle Seahawks takım olarak ulusal mars çalınırken birbirine sarılarak eyleme katıldı. Trump’ın başkan seçilmesinden sonra protestoya katılan NFL oyuncusu sayısı arttı. 12 Ağustos 2017 günü Virginia’da bir beyaz ırkçının, ırkçılık protestocularının üzerine arabasını sürerek bir kişiyi öldürüp 19 kişiyi yaralamasından sonra Trump’ın beyaz ırkçı terörün kınamaktaki isteksizliği beyaz sporcuların da bu sivil itaatsizlik eylemine katılmaya başlamasına neden oldu.

Ve Donald Trump’ın cuma akşamı bu sporculara kameralar önündeki konuşmasında sarfettiği küfür ile protesto ABD’nin bir numaralı gündemine dönüşürken profesyonel yıldız oyuncular ile ABD başkanı arasında bugüne kadar benzeri görülmemiş bir savaşa dönüştü.

Donald Trump’ın 22 Eylül Cuma günü, beyaz sakinleri ABD ortalamasının çok üstünde ırkçı bir zihniyete sahip Alabama’da tamamına yakını beyazlardan oluşan bir topluluğa hitap ederken, Kaapernick’in adını vererek şöyle konuştu:

‘’Yaralıyıcı olan ne biliyor musunuz? Size benzeyen insanlar televizyonlarını açtığında, onlar gibi insanların, muhteşem milli marşımız çalınırken diz çöktüklerini görüyor (Yuhalamalar). Tek bir sporcunun bile bunu yaptığını gördüğünüzde stadı terk ederseniz bu duracak (alkışlar). NFL kulüplerinin sahiplerinin, bir sporcu bayrağımıza saygısızlık ettiğinde, ‘bu or.spu çocuğunu sahadan derhal çıkarın! Kovuldu!’’ dediğini görmez istemez misiniz?’’.

Trump bazı NFL kulübü yöneticilerinin kendisinin arkadaşı olduğunu ve bunu yapacaklarını da iddia etti. ABD başkanının prime-time saatinde, televizonlardan canlı yayınlanan konuşmasında sporcular hakkında ‘or.spu çocuğu’ küfürünü kullanması, ABD’de ve sosyal medyada şok etkisi yaptı. Sosyal medyada en çok dile getirilen eleştiri ise, Trump’ın Nazi katiller hakkında bile kullanmadığı sertlikte bir küfrü, basitçe bir protesto eylemi yapan bir sporcuya karşı kullanabilmesiydi. Trump’ın beyaz bir topluluğa hitap ederken, ‘size benzeyen insanlar‘ ve protestocular hakkında da ‘onlar gibi insanlar‘ tabirini kullanması da küfürü kadar tepki topladı.

Bir çok spor yorumcusu Trump’ın bu küfürü sonrası bu hafta sonundan başlayarak daha fazla sporcunun bu protestoya katılacağı kehanetinde bulunuyor. Nitekim ABD başkanına karşı sivil isyan, futbol sahalarının dışında taştı ve ilk kez cumartesi günü Amerikan beyzbol ligi (MLB) ve basketbol ligine (NBA) de sıçradı. Beyaz bir asker ailesinin çocuğu olan, Oakland beyzbol takımının top yakalayıcısı Bruce Maxwel, maçtan önce ABD marşını tek dizi üzerine çökerek dinledi.

Ancak Oakland A’s kulübü, Trump’ın istediği gibi Maxwel’i cezalandıracağı yerde, resmi Twitter hesabından şu açıklamayı paylaştı:

‘’Oakland takımı dışlayıcı değil kucaklayıcı olmaktan gurur duyar. Bütün oyuncularımızın anayasal haklarına ve ifade özgürlüklerine saygı duyar, destekleriz’’.

Beyaz Saray’a davetli değilsin diyen Trump’a; ‘’Bir kaç ay sonra sen de Beyaz Saray’a giremeyeceksin’’

Halen tatilde olan NBA liginde ise sezon şampiyonu Golden Warriors’un yıldızlarından Stephen Curry, Trump’ın şampiyon takımı Beyaz Saray’a davetine katılmayacağını açıkladı. Trump ise buna karşılık, Twitter’dan Warriors takımına artık davetli olmadıklarını yazdı. Curry ise buna karşılık, ‘’Trump, farklı görüşteki Amerikan sporcuları ile tek tek kavgaya girerek makamın saygınlığını tahrip ediyor’’ diye karşılık verdi. Polemiğe Washington DC belediye başkanı Muriel Bowser da katıldı. Başkentin belediye başkanı Warriors takımını ve eksiksiz tüm oyuncularını, çoğulculuğu, eşitliği ve kucaklayıcılığı kutlamak için Washington DC sokaklarına davet etti. Bowser, ‘’Size DC’ye gelemeyeceğinizi söyleyen olursa bizi belediye başkanı davet etti deyin’’ diye yazdı.

NBA takımlarından Chicago Bulls’un oyuncusu Robin Lopez’in Warriors oyuncularına Twitter üzerinden yazdığı mesaj ise oldukça dikkat çekiciydi: ‘’Merak etmeyin @warriors. Bir kaç ay içinde Donald Trump’ın kendisi de Beyaz Saray’ı ziyaret edemeyecek’’

 

‘’Sanıyorum bu beni oğluyla gurur duyan bir or.spu yapıyor’’

Trump’a bir yanıt da, ‘or.spu çocuğu diye küfür ettiği Colin Kaapernick’in annesinden geldi. Teresa Kaapernick, Twitter hesabından yaptığı paylaşımda, Trump’ın küfrü için ‘’Sanıyorum bu beni oğluyla gurur duyan bir or.spu yapıyor’’ diye yazdı. Deadspin muhabirinin daha sona ulaştığı anne Kaapernick, ABD başkanının bu üslupla konuşmasının çok üzüntü verici bir durum olduğunu söyledi.

 

‘’Sporcunun yüzüne karşı da ‘or.spu çocuğu diyecek kadar erkek mi?’’

Trump’ın Kaapernick’e ve diğer protestocu sporculara ‘or.spu çocuğu’ demesinden sonra en sert tepkilerden biri ise aynı zamanda NBA Oyuncuları Birliğinin de başkanı olan Houston Rockets takımı yıldızı Chris Paul’dan geldi. Ünlü basketbolcu Twitter mesajında Trump için, ‘’Bu sporcuların her hangi birinin yüzüne karşı da ‘or.spu çocuğu’ demeye yetecek kadar erkek olduğundan şüpheliyim’’ diye yazdı.


NBA’in en büyük yıldızlarından LeBron James da sosyal medya üzerinden savaşa katıldı. LeBron James, Twitter hesabından, Beyaz Saray davetine katılmayacağını zaten açıklamış bir sporcuya, davetli listesinden çıkarılarak tavır konulmasının ‘ahmakça’ olduğunu belirterek, ‘’Beyaz Saray’a gitmek her zaman bir onurdu. Sen oraya taşınana kadar.’’ diye yazdı.

Trump bunu neden yapıyor? 

Trump’ın büyük tepki çekeceği aşikar bu tavrı neden takındığı da tartışılıyor. Bazıları kısa vadeli amacına dikkat çekiyor. Trump, Alabama’ya, kendisine sadık Cumhuriyetçi senatörlerden Luther Johnson Strange’a yeniden seçilmesi için destek amacıyla gitti. Salı günü yapılacak önseçimde parti içinde güçlü bir rakibe karşı yarışan senatörün yeniden aday seçilmeme riski büyük. Trump, Alabama seçmeninin ırkçı duygularını kaşıyıp kendisi arkasında onları toparlayacak bir polemik yarattı.

New Yorker’dan David Remnick’e göre ise Trump’ın sporucuları özellikle de siyahi yıldızları aşağılaması, ülkeyi yönetebilmenin tek yolu olarak gördüğü ‘Kültür Savaşı’ stratejisinin bir parçası; ”Ülkeyi böl, tutuştur, kafaları karıştır, dikkatleri dağıt ve böylece istediğin şekilde yönet”.

Siyahların, Amerikan ulusal marşında karşı çıktıkları mısra

1968 olimpiyatında altın ve bronz madalya kazanan iki Amerikalı atletin marşları çalınırken ellerini havaya kaldırarak protesto etmesi ABD’de günlerce tartışmalara neden olmuştu.20’nci yüzyılın ortalarından beri bir çok siyah sporcunun, eşitsizliği ve ırkçılığı protesto etmek için ulusal marşın çalındığı dakikaları seçmesi bir tesadüf değil. “The Star-Spangled Banner” adlı Amerikan ulusal marşının, üçüncü kıtasında ‘firar eden kölelerin öldürülmesini ulusal gururla anlattığı’ mısrası protesto için bu marşın seçilmesinin en önemli nedeni. Köleliğin serbest olduğu çağda, ‘siyahların aşağı ırk olduğuna inanan’ bir köle sahibi tarafından 1814 yılında yazılan marş, 1931 yılında ‘resmi ulusal marş’ olarak kabul edilmişti. Ancak resmi törenlerde sadece marşın ilk kıtası çalınıyor.

AMERİKA BÜLTENİ‘ni Twitter’dan takip edebilirsiniz