AMERİKA BÜLTENİ (12 Aralık 2013)
Abdulkadir Molla’nın hikayesi, Türkiye gündemine büyük ölçüde idama saatler kala sosyal medyada infazın durdurulması için başlayan kampanya ile girdi. Ancak idama konu olan suçlamalar, Bangladeş’in Pakistan’dan bağımsızlığını kazandığı kanlı savaşın gerçekleştiği 1970’li yılların başına gidiyor.
Ülkedeki en büyük İslami hareket ve siyasi parti olan İslami Cemaati’n (Jamaat-e-Islami) genel sekreter yardımcısı olan Abdulkadir Molla 1948 yılında Faridpur’da dünyaya geldi. 1960’lı yıllarda üniversite öğrencisiyken Cemaat-i İslamiye’nin gençlik koluna katıldı.
1970’lerin başında Cemaat-i İslamiye, Müslüman bir devleti (Pakistan) bölmenin İslam’a aykırı olacağı gerekçesiyle Doğu Pakistan’ın (Bugünkü Bangladeş), bağımsız bir devlet olma mücadelesine karşı durdu. Abdulkadir Molla, bu dönemde Cemaat-i İslamiye’nin bağımsızlıkçı Bangladeşçilere karşı silahlı mücadele için kurduğu paramiliter El-Bedir grubuna katıldı. Ancak başarısız oldular ve aynı yıl Bangladeş devleti bağımsızlığını kazandı. Yeni devlet, Cemaat-i İslamiye’nin politik faaliyetlerini yasakladı. Ancak 1975 yılında devlet başkanı Şeyh Mücbir Rahman’ın suikastle öldürülmesi ve ardından yapılan askeri müdahaleden sonra oluşan yeni hükümet Cemaat-i İslamiye’nin siyasi parti faaliyetlerine yeniden izin verdi. Abdulkadir Molla, yeni partide aktif olarak görev aldı ve 2010 yılında partinin genel sekreter yardımcılığına kadar yükseldi. Molla, Cemaat-i İslamiye’nin iç hiyerarşisinde dört numaralı kişi olarak biliniyordu.
Peki ne ile suçlanıyordu?
2000’li yılların başında Bangladeş Hükümeti uluslararası bir mahkeme kurarak, 1971 bağımsızlık savaşı yıllarında işlenen savaç suçlarını yargılamaya başladı. 2011 yılı Aralık ayında Abdulkadir Molla da, 1971 savaşı sırasında, ”Pakistan ordusu ile işbirliği, bir şairin kafasını kesmek, 11 yaşında bir kıza tecavüz ve kitlesel katliamlar gerçekleştirmek’’ gibi suçlamalarla bu mahkemede yargılanmaya başlandı. Pakistan lehine Bangladeş’te silahlı eylemler yapan Razakars (Rajakar) adlı milis grubunun da üyesi olan Abdulkadir Molla, ”344 sivilin öldürülmesinden” sorumlu tutuldu ve ömür boyu hapis cezasına çarptırıldı.
Ancak daha sonra cezası 15 yıla indirildi. Bunun üzerine Bangladeş’in her yerinde Abdulkadir Molla’nın cezasının indirilmesini protesto ve idamını isteyen gösteriler başladı. Bu yılın Şubat ayından itibaren başkent Dakka’nın Shahbag (Şahbag) meydanı gösterilerin merkezi oldu. Onbinlerce Bangladeşli bu kavşakta gece gündüz süren protestolara başladı. Göstericiler, ”Mirpur kasabı’ diye andıkları Molla ve diğer savaş suçu işleyenler idam edilinceye kadar meydanları terketmeyeceklerini” duyurdu. Gösteriler üzerine Bangladeş Parlamentosu, 1973 tarihli savaş suçları mahkemesi kanununda değişiklik yaptı. Bu kez Cemaat-i İslamiye taraftarları da sokaklara döküldü. Hükümeti muhalefete baskı kurmakla suçlayan Cemaat-i İslamiye partisi, genel grev kararı aldı.
Cemaat-i İslamiye’nin çabası yeterli olmadı ve Bangladeş Yüksek Mahkemesi, 17 Eylül 2013 günü Abdulkadir Molla’nın ‘kitlesel katliam ve diğer savaş suçlarından’ mahkumiyetini sabit buldu ve idamına karar verdi. İnfaz için 11 Aralık 2013 gece yarısı duyuruldu. İdama karşı uluslararası toplumdan yükselen büyük tepkiler üzerine önce ertelendi. Ancak 12 Aralık 2013 gece 22:01’de idamı infaz edildi.
Ülkede yargılama ve infazın ”siyasi bir intikam kararı” olduğu yönündeki tartışma ve gerginlik ise sürüyor.
İLGİLİ HABER: