Skip to content
Menu

Iowa, Iowa olalı, böyle sessizlik görmedi

AMERİKA BÜLTENİ (26 Aralık 2011)

Cumhuriyetçi Partide önseçim yarışının başlayacağı Iowa’da ‘caucus’ için sadece 1 hafta kaldı ama, mısır tarlalarıyla ünlü eyalet için deyim yerindeyse yaprak kımıldamıyor. AP haber ajansı da bugün abonelerine geçtiği haberde, ‘Iowa so quite’ diyor.

Caucus’ (-kaakız- diye teleffuz ediliyor) usulüyle yapılan Iowa önseçiminin, ABD’de adaylık yarışlarında etkili olmaya başlamasından beri eyalet, belki de en sessiz önseçim yılını yaşıyor. Eyaletteki seçim kampanyası bürolarında nadiren aktivite görülüyor. Bir iki aday dışında adaylar, eyalette çok az dolaşıyor ya da eyalete çok az uğruyor. Adayların kampanyaları geçmiş yıllarda olduğu gibi güçlü taban hareketlerine dayanmıyor. Sadece paralı çalışan kampanya görevlileri aktif. Geçen hafta Noel tatili de eyaletteki sessizliği iyice derinleştirdi. Bugünden itibaren adayların son hafta çabalarıyla bir parça hareketlilik beklense de, mevcut tablo Iowalıları, ‘yoksa Iowa önseçimi önemini kaybediyor mu?’ endişesine sevketmiş durumda.

Adaylar, kapı kapı değil TV TV dolaştı

Bu yılki önseçim yarışının geçmiş başkan adaylığı önseçim yıllarından en büyük farklılığı televizyon açıkoturumlarının öne çıkması oldu. ABD Başkanı Barack Obama’nın, adaylığını açıkladıktan sonra 2007’de Iowa’da kapı kapı dolaşmasının fotoğrafları arşivlerde tazeliğini korurken, Cumhuriyetçi adaylar, eyaletlerde bazı toplu mitinglere katılmak dışında çoğunlukla kampanyalarını televizyon açıkoturumlarına göre ayarladı. Ve şu ana kadar rekor sayıda (13) televizyon açıkoturumu bir çok kez komedyenlerin şaka malzemesi oldu.

Bu tercih Cumhuriyetçi adaylarla taban arasına kopukluk yarattı. Taban, adayları sadece bire televizyon şahsiyeti olarak gördüklerini gerçekte karşılarında görüp çok daha özel sorular soramamaktan, insani ilişki kuramamaktan yakınıyor.

4 yıl arayla iki rekor

2008 yılında hem Demokrat Partinin hem de Cumhuriyetçi Partinin önseçimleri olması nedeniyle Iowa tarihinin en yoğun önseçim yılını yaşamıştı. Hele Demokratlarda bir kadın ve bir siyahın adaylığı önseçimi tarihi bir şova çevirmiş, Iowa’yı sadece ABD çapında değil küresel bir ilgi odağına dönüştürmüştü. Dünyanın her köşesinden medya ordusu eyalete akın ederken, Obama ve Clinton’un kampanyaları eyalete adeta yığınak yapmıştı. Sadece Obama ve Clinton’un 300 maaşlı kampanya görevlisi eyalette görev yapıyordu. Bugün 20’den fazla görevlisi olan tek bir kampanya bile yok.

Demokratlarda Obama’nın Cumhuriyetçilerde Huckabee’nin kazandığı önseçim fırtınasından 4 yıl sonra ise kamuoyunda heyecan uyandıran hiçbir adaya sahip olmayan Cumhuriyetçilerin önseçimi, değil Amerikalılar, Iowalılar arasında bile çok da ilgi görmüyor.

Romney’nin Iowa’ya mesafesi de etkili

Bir diğer etken de Cumhuriyetçilerde medya tarafından yarışın favorisi olarak gösterilen Mitt Romney’nin Iowa’ya yaklaşımı oldu. Mormon olan Romney, Evanjelik oyların belirleyici olduğu eyalete nerdeyse hiç yoğunlaşmayarak bütün enerjisini ‘önseçim’ usulüyle ilk seçimin yapılacağı New Hampshire’a veriyor. 2008 adaylığı sırasında bile eyalete 77 gününü ayıran Romney, iddialı olduğu bu yıl sadece 10 gününü Iowa’da geçirdi.

Eyalette kazanma şansı bulunana aykırı aday Ron Paul bile, artık tek eyaletlik aday olarak görülmek istemediği için 2008’dekinin aksine bu yıl ulusal çapta kampanyaya, Iowa’dan daha fazla vakit ayırıyor.  Gingrich, ciddi bir aday olarak görülmeye sadece birkaç hafta önce başladığı için, Iowa’da 2011 boyunca ciddi bir kampanya yürütecek parası ve insan gücü yoktu. Iowa’ya en fazla önem veren Michele Bachmann ile Rick Perry’nin bile Iowa’nın hala gitmedikleri şehirleri var.

Iowa 4 arayla taban ve tavan yapmanın şokunu yaşıyor. AP’nin haberini manşetine taşıyan birçok büyük Amerikan haber sitesinin fotoğraf olarak Iowa’nın ıssız mısır tarlalarını kullanması boşuna değil…