AMERİKA BÜLTENİ (22 Mart 2013)
Dünyada 24 saatte gerçekleşen internet aktivitesini, yukarıdaki interaktif haritada 8 saniyede seyredebilirsiniz. Aktivitenin arttığı anlar kırmızı ve sarı renklerle sembolize ediliyor. ‘’2012 Internet Nüfus Sayımı” başlığıyla internette yayınlanan haritadaki dalgalar ise gece ve gündüzü gösteriyor. Haritayı kimin hazırlandığı ise bilinmiyor. Peki neden bu derece ilginç ve kapsamlı bir çalışmayı ismiyle sahiplenmiyor? Çünkü veriler dünya üzerinde botnet’ler aracılığıyla sahiplerinden izinsiz ele geçirilen ve kullanılan 420 bin bilgisayar aracılığıyla toplandı. Vice yazarı Adam Clark Estes, ‘’420 bin bilgisayarı hack’lemek yüksek oranda bir yasadışılık’’ diyor.
Anonim araştırmacı 420 bin bilgisayarı kullanarak, dünyadaki 3.6 milyar IPv4 (Internet Protocol version 4) adresinden ne kadarının aktif olduğunu anlamaya çalıştı. Yaklaşık 1,2 bilgisayardan veri alınabildi. Söz konusu harita, bu 1,2 milyar bilgisayarın her birinin her yarım saatteki ortalama kullanım miktarıyla hazırlandı.
Aslında araştırma yeterince kapsamlı sayılmaz. Çünkü, Carna botnet’inin(Carna adını, iç organların koruyucusu Roma tanrıçası Carna’dan alıyor), ele geçirerek birer nüfus memuru gibi çalıştırdığı 420 bin bilgisayarların tamamının ortak özelliği Linux temelli cihazlar olmaları. Dünya yavaş da olsa IPv6 protokol versiyonuna geçiyor ve Carna bu cihazları ölçemiyor. Zaten anonim araçtırmacı da, ‘’Dünyada IPv6 protokolunun yayılmasıyla, 2012 nüfus sayımı belki de yapılabilen son sayım olacak’’ yorumunda bulunuyor.
Yani, 2012 nüfus sayımının hazırladığı bu internet haritasının geçerliliği de çok uzun ömürlü olmayacak. Vice yazarı Adam Clark Estes, ‘’Afrika’yı hızla ele geçiren ucuz akıllı telefonlar ve Hindistan’da sürekli yenileri çıkan 20 dolarlık tabletlerle, dünyanın dakikadaki iletişimi adeta katlanıyor’’ tespitini kaydediyor.
Infosecurity Magazine ise 2012 internet nüfus sayımını, ‘’ilginç ama ahlaksız ve yasadışı’’ olarak nitelendiriyor. ZDNet’ten Michael Lee ise, Carna botnet’inin insanların bilgisayarlarını nasıl korumasız bıraktıklarını ortaya çıkardığına dikkat çekerek, ‘’bilgisayar, rooter ve ve diğer internet bağlantılı cihazlarımızı ne kadar korumasız bıraktığımızı gösteren bir hayırsever gibi görülebileceğini’’ işaret etti.
Ancak eğer söz konusu Botnet’i dünyaya salarak ‘araştırmasını’ yapan anonomim kişi, eğer ABD’de yakalanırsa ‘Computer Fraud and Abuse Act’ adlı yasa gereğince, hack’lediği her cihaz başına ayrı ayrı alacağı cezaların toplamıyla en az 50 kez ömür boyu hapis cezasına çarptırılır. Peki öyleyse böyle bir riski nasıl göze alabildi?
‘’Böyle devasa bir Botnet inşa edip çalıştırmak ve ardından her saatte bir nerdeyse internetin tamamını oluşturan milyarlarca IP’yi tarayıp durmasını seyretmek tam da kulağa geldiği gibi son derece keyifli bir iş. Hayatımın geri kalanında başka bir keyif var mı diye sormam. İnternet çapında çalışma zevkine erdim. Fare’min bir tıklamasıyla dünyadaki yüzbinlerce bilgisayara hükmedip yönettim. Ve daha önce kimsenin yapmadığı şekilde internetin haritasıı çıkardım. Bilgisayar ve internetle çok az insanın yaşayabileceği bir keyif yaşadım. Bütün bunlara değeceğini düşündüm [Internet Census 2012]’’