AMERİKA BÜLTENİ (19 Ocak 2018)
Çin hükümeti, 35 yıldır uyguladığı tek çocuk politikasını 2015 yılında sona erdirmişti. Çin’in iki çocuğu serbest bıraktığı ilk yıl olan 2016 yılında 18.46 milyon çocuk dünyaya gelmişti. Bu doğum sayısı, 2000 yılından beri en yüksek rakamdı. Ancak 2017 yılında Çin’de doğan bebek sayısı, bir önceki yıla göre yüzde 3.5 düşüş ile 17.23 milyona geriledi. Bunların da ancak yarısı ikinci çocuk. Çin hükümeti, bu düşüşü, doğum yaşındaki kadın sayısındaki azalmaya ve daha fazla kadının evlenme ve çocuk sahibi olmayı ileriki yaşlarına ertelemesine bağlıyor. Çin hükümetinin açıklamasına göre Çin nüfusu 2017 yılında 7.37 milyon artış ile 1.39 milyara yükseldi. Çin’in ‘dünyanın en kalabalık ülkesi’ ünvanını 2020’li yılların ortasında Hindistan’a devretmesi bekleniyor.
Çin’in her yıl katlanarak büyüyen nüfus artış hızını kesmek için 1979 yılında uygulamaya koyduğu katı tek çocuk politikası, 30 yılda dünyanın en sıradışı nüfus problemlerinden birine de yol açtı. Birçok ailenin tek çocuk olarak erkek çocuk tercih etmesi üzerine, ülkenin birçok kesiminde erkek – kadın nüfsu dengesi erkekler yönünde bozulmuş durumda. Bu da onmilyonlarca erkeğin evlenecek kadın bulmasını oldukça güçleştiriyor.
Öte yandan Çin’in çalışabilir nüfus sayısı da 2012 yılından beri hızla eriyor. 16-59 yaş arası Çinlilerden oluşan çalışabilir nüfus, 2017 yılında 5 milyon kişiden daha fazla eridi.
Çin hükümeti, işgücünde 2030 yılından itibaren çok daha keskin bir düşüş uyarısı yapıyor. Hızla yaşlanan nüfus ve 2020’lerin sonların itibaren sayısı yüzmilyonları bulacak yaşlı nüfusun, ülkenin sosyal hizmetleri ve sağlık güvenliği sistemine ağır bir yük yükleyeceği tahmin ediliyor. Çin’de 65 yaşından büyük insan sayısı 2017 yılı sonu itibarı ile 158,3 milyona ulaşmış durumda. Yani eğer Çin’in yaşlı nüfusu tek bir ülke olsaydı, dünyanın en kalabalık 6’ncı ülkesi olacaktı.
AMERİKA BÜLTENİ‘ni Twitter‘dan ve Facebook‘tan takip edebilirsiniz